Şu an…
Fişleme desen alası var.
En yüksek makamdakinden sokaktaki vatandaşa kadar
herkes telefonunun dinlendiğini düşünüyor.
Muhalif ses çıkarmak ev içerisinde bile yasak.
Anneler evden çıkarken çocuklarına, “Aman evladım,
orada burada iktidar aleyhine konuşma” diye uyarıda bulunuyor.
Gazeteciler sebebini bilmeden yıllardır hapiste.
Seçime girip halk tarafından milletvekili seçilenler
bile suçları ispat edilemediği halde görevlerinin başlarına
gelemiyorlar.
Basılmamış kitap cezaevine girdi.
Varlığı bir türlü ispatlanamayan bir örgütün
yöneticileri oldukları iddiasıyla eski Genelkurmay başkanı ve çok
asker terörist ilan edildi.
Bilim adamları içerde.
Başbakan, halkın haber alma özgürlüğü için haber
peşinde koşan gazetecileri kürsüden şikayet etti.
Gazete patronlarına ayaklarını denk almalarını
bildirdi.
"O gazeteleri almayın" dedi.
İktidara sırtını dayayanlar çevresini de kendisi gibi
zengin etti.
Farklı mezhepten olmak suç sayıldı.
Azınlık olmak öldürülmeyi gerektirdi.
Halk neredeyse her konuda karşı karşıya geldi.
Hak aramak kabahat oldu.
Tehditler gırla.
Darbenin ürünü bütün kurumlar ayakta.
Konuşanın gözüne biber gazı, elini kaldıranın eline
cop, düşünenin etrafına duvarlar hali hazırda.
Bir de "darbe dönemi bitti demokrasi geldi"
diyorlar!
“Yerseniz!” diyeceğim ama.
Valla yiyorlar!
twitter.com/nsrnylmz