BEN YUMURTAYI PİŞMİŞ, ONLAR ÇİĞ SEVİYOR”

Abone ol

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Microsoft Türkiye’nin düzenlediği Açık Akademi programına katıldı. Burada gençlerin sor...

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Microsoft Türkiye’nin düzenlediği Açık Akademi programına katıldı. Burada gençlerin sorularını yanıtlayan Bakan Bağış, üniversitelerin düzenlediği forumlara neden katılmadığına esprili bir dille verdiği yanıtta, “Ben yumurtayı pişmiş seviyorum, onlar çiğ seviyor. O yüzden bugünlerde üniversitelere gitmeme yönünde bir tercih kullanıyorum” dedi.
Microsoft Türkiye’nin düzenlediği Açık Akademi’ye katılan Bakan Bağış, burada yaptığı konuşmada, “Microsoft’un Açık Akademisi, bizim gençlerle buluşabilmemiz, Türkiye’nin önemli projelerinden biri olan Avrupa Birliği sürecini, Türkiye’nin aynı zamanda gelecek vizyonuyla ilgili görüşlerini alabilmemiz için de çok önemli bir platform oluşturuyor” diye konuştu.
3. yargı paketi sayesinde 33 bin 500 tutuklunun serbest bırakıldığına dikkat çeken Bakan Bağış, “Tabularını geçmişte bıraktığı, her şeyi tartışabilen bir ülke haline geldik. Ama bu bütün sorunlarımızı çözdüğümüz anlamına gelmez. Hala atmamız gereken adımlar var. Daha bundan 6 ay evvel kabul ettiğimiz 3. yargı paketi sayesinde 33 bin 500 tutuklu serbest bırakıldı. Davalarına aileleriyle birlikte kucaklaşarak devam edebiliyorlar. Ama halen Türkiye’de tutukluluk süreleriyle ilgili atması gereken adımlar var. Bunu söylerken bizdeki uygulamalar Fransa’dan daha iyi. Bundan 10 yıl evvel önce tutukluluk oranları yüzde 50 idi, şuanda yüzde 25. Fransa’da bu rakam yüzde 27, Fransa’dan daha iyi bir noktadayız. Ama halen arzu edilen noktada değiliz. Onun için şimdi 4. yargı paketi kabul edildi. O da Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde Rusya’dan sonra en çok davası olan ülke ayıbından kurtulması açısından önemli bir paket. Kendi sorunlarını kendi içimizde çözebilmemiz, bizim insanımızın devletiyle yaşadığı sorunlarıyla alakalı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmesine gerek kalmamasıyla ilgili atılan bir adım. İşte bu atılan adımlar bizi çok farklı bir noktaya getirmeye başladı” dedi.
Bağış, konuşmasının ardından bir gencin ‘Olimpiyatlar ne zaman ülkemize gelecek?’ şeklindeki sorusu üzerine, “Olimpiyatta aynı AB sürecinde olduğu gibi önyargılar nedeniyle bugüne kadar gelmedi. Sadece İstanbul değil, nüfusunun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu hiç şehre gitmedi. Hiçbir zaman iki kıtada eş zamanlı yapılmadı. İstanbul olimpiyatları, olimpiyat ruhunun tekrar kazanılması açısından önemli bir mesaj olacak. Hem 1,5 milyarlık İslam alemine, hem 3 milyarlık kendini Batı’dan izole edilmiş, unutulmuş hisseden insanlık alemine, hem de o olimpiyat ruhuna bugün İslamafobi gibi, antisemitizm gibi, ayrımcılık gibi hastalıkların pençesinde kıvranan Batı dünyasına çok önemli bir mesaj vereceği açısından çok önemsiyoruz” diye konuştu.
Bir başka katılımcının ‘İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için isminiz geçiyor, bu konuda neler söyleyeceksiniz?’ sorusuna Bakan Bağış, “Daha çok erken. Henüz yerel seçimlerle ilgili bir karar yok. Bende işsiz güçsüz biri değilim. Türkiye’nin en önemli projelerinden olan bir projenin sorumlusuyum. Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecinden mesulüm. İstanbul’un da başarılı bir belediye başkanı var. Partinin genel merkezinde alınan kararlar çerçevesinde hareket ediyoruz. Partim bugüne kadar bana hangi görevi verdiyse onu yaptım. Bundan sonrada partimin istişare mekanizmalarından hangi görev çıkarsa onu yapmak konusunda elimden geleni yaparım. Önemli olan makamlar değil, önemli olan o makamların ülkenin hizmetine sunacağı imkanlar. Bende Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak kendi sorumluluğumun bilincinde bu ülkeye, bu millete hizmet etmeye çalışıyorum” dedi.

“BEN YUMURTAYI PİŞMİŞ SEVİYORUM, ONLAR ÇİĞ SEVİYOR”
Üniversitelerde düzenlenen forumlara katılmamasının nedeni sorulan Bakan Bağış, bu soruya ise esprili bir şekilde yanıt verdi. Bakan Bağış, “Ben yumurtayı pişmiş seviyorum, onlar çiğ seviyor” dedi. Bağış sözlerini şöyle sürdürdü:
“O yüzden bugünlerde üniversitelere gitmeme yönünde bir tercih kullanıyorum. Maalesef birkaç kişi yüzünden binlerce kişinin o birikimden mahrum olması haksızlık değil mi diye soruluyor ama o birkaç kişinin o mesajı almasını çok önemli buluyorum. Çünkü tedirgin oluyorum. Kendimle ilgili değil tedirginliğim. Ama bizi korumakla mükellef olan arkadaşlarımız var. Onlardan bir tanesinin bir anlık yanlış kararı veya oradaki bir öğrencinin yanlış tutumu kendi aralarındaki çatışmaya yol açacaktır. O yüzden gençlerimiz arasındaki tatsızlığın sebebi olmak istemiyorum. Böyle ortamlarda gençlerle sohbet etmeyi tercih ediyorum.”

Günün Önemli Haberleri