Özgürlüklerin önünü tıkayarak başladıkları yolculuklarında sen
eşlik etmeseydin kendilerine, bu kadarına cesaret edemezlerdi
bence…
Aydınları yakalayıp yakalayıp karanlığa atmazlardı belki…
Sen vermeseydin eğer sihirli değneği ellerine...
Bir nesli “kindar” yapmak için verilen uğraş bu kadar da
gözümüze sokulmazdı belki…
Sen koymasaydın eğer o cesareti yüreklerine…
Kız çocuklarını eve kapatmanın hesabı yapılıyor bugünlerde…
Sahi sen değil miydin “Ben okuyamadım, çocuklarım okusun da
çekmesin benim çektiklerimi “diye çırpınan?
Ne oldu şimdi, kanadın kırık, boynun bükük, çaresiz gibisin…
Yok mu sesini duyan?
Tahsiline bakılmadan, toplumda, sözüm ona, sözü geçen adamları,
hani din adına, sınava sokup devlet kadrolarına yerleştirmeyi
düşünen zihniyet, laiklik karşıtı eylemlerin odağı ilan edilmiş bu
kafa senin eserin…
Şimdi “okudum, işsizim” diye ağlıyorsan…
Bu, senin adına kader dediğin seçimin!
Değişmesini mi istiyorsun düzenin!
Üzgünüm, ben tek başıma bir şey yapamam, sana çare sensin…
Memnun değilsen durumdan, gidişata sen “dur” diyebilirsin!
Her geçen gün ışığa olan uzaklığımız artıyor farkındayım…
Ama ben yine de umudumu yitirmedim…
Mayasına kin yerine sevgi, saygı, hoşgörü katılmış bir nesil
ayakta hala…
Senin için, senin yanlışını düzeltmek için yaşamakta…
Umuduma sarılıp gülümsüyorum her gün…
Bir karlı dağın tepesinde, imkânsızlığa inat, başını güneşe
çeviren kardelenlere her rastladığımda…
twitter.com/nsrnylmz