Ben ne yapacağım böyle vatanı

Oğlunu Hakkâri Çukurca’da askerin döşediği mayınlar sonucu kaybeden Raziye Demirci, “Bugünkü aklım olsaydı göndermezdim oğlumu askere. Ben ne yapayım böyle vatanı” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kasetinin yankıları sürüyor. Açıklamalar en çok şehit ailelerini yaraladı. İki gündür aile yakınlarının çığlıkları gazetelerin manşetlerinden inmiyor. Tar

Çukurca’da 27 Mayıs 2009’da mayın patlaması sonucu yaşamını yitiren yedi askerden biri olan Deniz Demirci’nin annesi Raziye Demirci'nin sert sözleri Taraf'ın gündeminde. Ses kayıtlarıyla acılarının bir kat daha arttığını söyleyen Demirci'nin tepkisi de çok ağır oldu:

O VATAN BANA ANKARA'YI VERSE NEYE YARAR Kİ

"Koşaner’in açıklamalarını duyunca, okuyunca dünyam yıkıldı bir daha. Zaten biz her gün ölüyoruz, aynı acıyı yaşıyoruz. Genelkurmay ne dedi, su borusu dedi değil mi? Islak imza, kuru imza en son ne pisliği çıktı? Demek ki onun başının altından çıkıyormuş. Türkiye’yi koruyacak kimse yokmuş. Şimdiki aklım olsa salmazdım oğlumu, göndermezdim askere. Canı yanan anne babalar o acı karşısında ne diyeceğini bilmiyor ve hep ‘vatan sağolsun’ diyor. Ben ne yapacağım böyle vatanı. Benim gözucuyla bakmaya kıyamadığım oğlumu almış benden. O vatan şimdi bana Ankara’yı verse neye yarar ki.” 

AL DA BAŞINA ÇAL

Oğlunun ölümüyle ilgili devletin kendilerine 52 bin lira verdiğini söyleyen Demirci'nin hedefinde dönemin Savunma Bakanı Vecdi Gönül de vardı:

“Vecdi Gönül, ‘Ben onun hakkını verdim’ demiş. Ne hakkımı vermiş bana? 52 bin lira para vermiş. Al da başına çal, benim çocuğumu verebiliyorsan sana geri vereyim. Koruyamıyordunuz neden gönderdiniz?”

27 Mayıs 2009 tarihinde meydana gelen mayın patlamasında yedi asker yaşamını yitirmişti. Genelkurmay, olaydan hemen sonra mayınların PKK’ya ait olduğunu açıklamış ancak daha sonra mayınların TSK’ya ait olduğu ortaya çıkmıştı.