Ben gitsem ne olur?

Mesele, sizin gidişinizle on üç insanın ölmekten vazgeçeceği değil, mesele olayları başa sarıp yaşanmasına engel olmak değil, mesele şu, sorumluluk bilinci!

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

Medeni ülkelerde işin başındaki bürokratlar, yöneticiler sorumlu oldukları alanlar yüzünden zarar gören bir kişi bile olsa “bu işin başında ben varım, demek ki işimi iyi pamadım” diye düşünüp istifa ederler…

Hatta Japonya gibi haysiyet ve onurun en üst düzeyde yer bulduğu, vicdanın yönettiği idareciler bunu daha ileri götürüp “harakiri” ile yaşamlarına son verirler…

“Sanki ben ölünce her şey değişecek ya da, ben istifa etsem ne olacak ki, olan olmuş zaten” diye düşünmezler…

Ama bizim ülkemizde durum biraz farklı…

Ali Demir’in kim olduğunu bile unuttuğunuza adım gibi eminim…

Hani sınav skandallarının başındaki isim…

Hani devletin en başındaki ismin “Dere geçerken at değiştirilmez” diye kol kanat gerdiği isim…

Uzun bir süre beklemiş, Başbakan isteyince istifasını verip gitmişti koltuğundan…

Hani bir Zahit Akman vardı…

Deniz Feneri davasının sanıklarından…

Görevinin başındayken kendini aklamak adına bile istifayı aklına getirmemiş, başkanlığı bırakmış ama RTÜK üyeliğine uzunca bir süre daha devam etmişti...

Adalet Bakanı’nın açıklamasını dinledim de…

“Ben istifa edince her şey düzelecekse bir saniye bile oturmam bu koltukta, ama sorun geçmişten geliyor” dedi…

Sayın Adalet Bakanı;

Mesele, sizin gidişinizle on üç insanın ölmekten vazgeçeceği değil, mesele olayları başa sarıp yaşanmasına engel olmak değil, mesele şu, sorumluluk bilinci!

Yazının başında da belirttiğim gibi “medeni bir ülke” olsaydık…

On üç insanın yanarak can verdiği skandalın ardından koltuğunda oturamazdı bir yönetici…

Sorumluluğu omuzlarınıza alıp, “bu işin başında ben varım diyebilip, olayın sorumluluğu da benimdir” diyerek koltuktan vazgeçebilmeliydiniz…

Yapamıyorsanız, en azından “Ben gitsem ne olur” diye bir açıklama yapıp ülkenin “medeniyet seviyesini” daha da aşağıya çekmeyiniz!

twitter.com/nsrnylmz