Dikkatinizi çekmiştir.
Birkaç gündür sizlerle birlikte olamıyorum.
Ayrı kaldığımız bu süreçte, çok fazla şey biriktirdim.
“Tüh, keşke gündemin şu yoğun konularını kendi
penceremden okuyucularla paylaşabilseydim” diye çok iç
geçirdim.
Ve yazılarımı sizlerle paylaşmayı çok özledim.
***
Ben buralarda yokken;
Karnesi kötü gelme ihtimali olan çocuklarınızı sıkmayın. Okul
bu, herkes gibi elbet o da halleder.
Yemeye devam edin, “ya şişmanlarsam?” demeyin.
Emin olun, can boğazdan geçer.
Ben yokken;
Hedefleriniz-amaçlarınız karşısında mağlup olursanız, sevgiliniz
terk ederse, hayallerinizi kırmaya çalışanlar olursa; üzülün.
Hakkınızdır. Yaşanan kötü şeyler karşısında insan üzülür. Hatta
biraz da yıkılır, ağlar.
Ağlayın. Tutmayın kendinizi. Ne geldiyse başımıza
“üzülme, geçer” diye teselli verenlerden,
“ağlama, yakışır mı?” diyen maskeli balo
insanlarında geldi.
Onlar bir şeyi unuttu hep. Mühim olan yenilgiler sonrasında
ağlamak değildir, ağladıktan sonra gözyaşlarını silip tekrar
savaşabilmektir.
Bu nedenle içinizi dökün, sövün, biraz efkarlı, biraz da
depresif takılın. Yatağa kapanıp uyuyun, yemekten kesilin… Ama
sonra da kalkıp savaşmaya kaldığınız yerden devam edin.
Savaşmak lazım çünkü. Ve zannetmeyin ki kapitalist dünya
yüzünden böyle savaşçı olduk. Adem’in dünyası zaten her zaman
“savaşkan” idi. Biz de ona uyduk.
Ben yokken;
“Sevgilerinizi aldatmayın” demiyorum. Sadece
“aldatmayacağınız sevgililer seçin” diyorum.
Böylece başkasına değil, önce kendinize dürüst davranmış
olursunuz.
Hele sevin – sevilin hiç demiyorum. Kim bulmuş
ki bunları siz bulacaksınız “hop” diye. Fakat
diyeceğim şu ki, ailelerinizin kıymetini bilin, size değer
verenleri fark etmeye çalışın. Azıcık gözünüzü açın, mutlaka o
sevgiyi hissedeceksiniz.
Ben yokken;
Bir saatliğine de olsa, TV’yi, bilgisayarı bir kenara koyun ve
bir romana başlayın. İnsanı, insanları, empatiyi,
“yaşamak”ı fark edin.
Okuyun.
Okumadan bu yaşam sayfaları çevrilmez çünkü…
***
Sizden birkaç gün daha müsaadenizi ve sabrınızı isteyeceğim.
Bu süreçte Twitter ve Facebook’dan takip edebilirsiniz beni.
En kısa sürede yepyeni yazılarla, “konu ve
konuklarımla” sizlerle birlikte olacağım.
Esen kalın.
Selçuk B.