Belirsizliklik yatırımcıyı kuşkulandırdı

Philip Morris Kıdemli Başkan Yardımcısı David Davies, Türkiye'de tütünle ilgili vergi yapısı ve fiyatların 1 yıl içinde 4 kez değişmesinin kendilerinin ve rakiplerinin gerçekçi gelecek planları yapmalarını zorlaştırdığını söyledi. Davies, Stratejik İletişim Yönetimi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, dünya sigara pazarında yüzde 14.5'lik paya sahip olduklarını ve her yıl ortalama 6 milyar dolar civarında kar elde ettiklerini belirtti. Türkiye'de Sabancı Holding ile birlikte İzmir'deki fabrikada sigara üretimi gerçekleştirdiklerini hatırlatan Davies, Türkiye'nin 1 milyar doların üçte birini aşkın yatırımı temsil ettiğini söyledi. Davies, Türkiye'de yüzde 37'lik pazar payları bulunduğunu ve geçen yıl Philip Morris olarak ürün satışından 4 milyar YTL tutarında ÖTV, KDV ve gümrük vergisi katkısı sağlandığını bildirdi. AB'ye üyelik sürecinde birçok ülkenin uzun ve zahmetli yollardan geçtiğine şahit olduklarını, katılım sürecinin kısa vadede bazı belirsizlikleri de beraberinde getireceğinin öngörüldüğünü anlatan Davies, hükümetlerin bu zor süreçte iş çevrelerini uzun vadeli öngörülebilirliğin, istikrarın ve şeffaflığın en önemli öncelikler olduğu konusunda ikna etmeleri gerektiğini vurguladı. ''KORUYUCU ENGELLERİN KALDIRILMASI TEHDİT DEĞİL'' Davies, üyelik şartlarının gerektirdiği yasal ve idari düzenlemeye ilişkin koşulların değiştirilmesinin mümkün olup olmayacağı, bu sırada iş çevrelerine adil ve nispeten öngörülebilir olduğuna güvenebilecekleri ortamın sağlanıp sağlanamayacağının önemli noktalar olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti: ''Ben bunların başarılabileceğine inanıyorum. Ancak bu hedeflere ulaşmak için bazı riskler de olabilir. Bazı aday ülkelerde yerli sanayiler, kapılarını uzun süre kapalı tutarak yoğun rekabetten korunmak gerektiğini düşündüler. Bunun akıllıca bir yaklaşım olmadığı düşüncesindeyiz. Sanayiyi rekabetten korumak, önünde sonunda tembelliğe itiyor. Ülke, pazarlarını açmak zorunda kaldığında da çok büyük şoklara uğruyor. Uzun vadede bu yaklaşım işletmeyi zayıflatır ve rekabet gücünü azaltır. Maç sahasının hem yerli hem yabancı yatırımcılar için adil hale getirilmesi son dakikaya kadar ertelenmesi gereken bir girişim olarak görülmemeli, en kısa sürede uygulamaya konmalıdır. Koruyucu engellerin kaldırılması bir tehdit olarak algılanmamalı, yerli sanayinin geliştirilmesi için bir fırsat olarak görülmelidir.'' ''VERGİ REJİMİNİN SIK DEĞİŞTİRİLMESİ BELİRSİZLİK SİNYALİ'' David Davies, yasal düzenlemelere ilişkin ortam beklenmeyen yöne doğru değiştikçe planlamanın daha zor hale geldiğini ifade ederek, şöyle konuştu: ''Türkiye'de tütüne ilişkin vergi yapısı ve fiyatlar 1 yıl içinde 4 kez değişti. Bu, bizim ve rakiplerimizin gerçekçi gelecek planları yapmamızı zorlaştırdı. Başka bir dezavantaj daha var. Vergi rejiminin bu derece sıklıkla değiştirilmesi, piyasaya politika yapıcıların gitmek istedikleri yön hakkında emin olmadıkları sinyalini vermektedir. Bu da işletmeler için belirsizlik yaratmakta ve yatırım heveslerini kırmaktadır. Belirsizlik de, yatırımdan caydırıcı bir ortam yaratır.'' Dünyada birçok ülkede hükümetlerin sigara üzerindeki vergiyi yükselttiğinde bazı sigara kullanıcılarının tercih ettikleri marka yerine fiyatı daha ucuz markaya yöneldiklerini, hatta talebin kaçak veya sahte sigaralara bile yönlenebildiğini anlatan Davies, şunları kaydetti: ''Sonuçta hükümet önceki döneme göre daha az vergi geliri elde etmekte ve daha da kötüsü tüketimi azaltmamakta ve sağlık politikasında istediği hedeflere ulaşamamaktadır. Philip Morris olarak, Türkiye'de tütün vergisi rejiminin bu ülke için zararlı olduğunu düşünüyoruz. Son vergi kararnamesi beklenen geliri yaratmayacaktır. Hatta AB mevzuatıyla kıyaslandığında tutarsızlık daha kronik hale gelmektedir. Son vergi değişiklikleri piyasada da karmaşaya neden olmuş, yakın gelecekte özelleştirilecek devlete ait Tekel gibi yerel sanayinin ve bizim gibi uluslararası yatırımcıların aleyhine olmuştur.'' ''TÜRK HÜKÜMETİYLE ÇALIŞMAK İSTİYORUZ'' Davies, Philip Morris olarak mali gelirin artırılması, istikrarlı ve herkes için adil bir vergi yapısı oluşturulması için Türk hükümetiyle çalışmak istediklerini söyledi. AB'ye aday olan bir ülkenin AB standartlarına geçişte bir uyum programı hazırlaması ve bunu iş dünyasına iletmesi gerektiğini ifade eden Davies, Türkiye'de işletmelerin gelecekteki yönü hakkında bir belirsizlik olması halinde buna karşı iş dünyasının açık ve güncel bilgiler sağlamasının şart olduğunu söyledi. David Davies, ''İş dünyasıyla sadece iletişim kurmakla yetinilmemeli, uyum sürecine fiilen dahil edilmelidir. İş dünyası ile kenarda tribünlerde oturtup değişikliklerin duyurulmasından öte birlikte çalışılmalıdır'' diye konuştu.