Belgesel tadında kurban pazarı manzaraları
Abone olKurban Bayramı’na sayılı günler kala pazarlar hareketlenmeye başlarken, satıcılar 24 saat hayvanlarının yanından ayrılmıyor. <br/>Pazar Türk...
Kurban Bayramı’na sayılı günler kala pazarlar hareketlenmeye
başlarken, satıcılar 24 saat hayvanlarının yanından ayrılmıyor.
Pazar Türkiye’nin en batısı Edirne ile en doğusu Van’dan gelen
satıcıları buluştururken, kimisi türkü söylüyor, kimisi ailesinin
fotoğraflarına bakarak hasret gideriyor.
Kurbanlıklar ile iç içe uyuyan satıcılar, aynı çadırın altında
yemeklerini pişiriyor, çaylarını içiyor.
Bayrama sayılı günler kala, İstanbul’da kurban pazarları
hareketlenmeye başladı. Müşteriler pazarlara gelip kurbanlıkları
seçerken, satıcılar ise 24 saat boyunca hayvanlarından ayrılmıyor.
Geçtiğimiz yıllarda çadırlarını kendileri yapan, zor şartlar
altında para kazanmaya çalışan satıcılar, şimdilerde ise adeta 5
yıldızlı kurban satış alanlarında hizmet veriyor. Bir an olsun
kurbanlıkların yanında ayrılmayan satıcılar, aynı çadırın altında
yemeklerini pişiriyor, çaylarını içiyor. Bazı kurban satıcıları
nöbetleşe kurbanlıkları beklerken, bazıları ise gözlerini
kırpmıyor. Saman balyalarının arasında hem çayını içen, hem yatan
satıcılardan Erol Keskin, “Gece iki kişi duruyoruz. Gündüz müşteri
ile ilgileniyoruz. Geceleri çay içiyoruz, yemeğimizi pişiriyoruz.
Hiçbir şekilde hayvanlardan ayrılmıyoruz. Ayrılmak çok riskli.
Burada yatıyoruz. Ailemizi tabi ki özlüyoruz” dedi.
Geceleri kurban satıcılarının en büyük keyfi ise, yanan ateşin
yanında çay içerek türkü söylemek. Edirne ile Van’dan gelenleri
birleştiren kurban çadırlarında hem Kürtçe, hem Türkçe türküler
yankılanıyor. Türkülere diğer satıcılar da eşlik etmeyi ihmal
etmiyor. Okulundan izin alarak kurbanlıklarını satmaya gelen 16
yaşındaki Yunus, “Lise 1. sınıfa gidiyorum. Burada hayvanlara
bakıyorum. Memleketim Iğdır. Buradaki hayalim hayvanların hepsini
satmak. Hayvanları satmak zorundayız. Burada okul harçlığımı
çıkartıyorum. İzin aldım, bayramdan sonra gidip devam edeceğim”
diye konuştu.
AİLE HASRETİ HER ŞEYİN ÖNÜNE GEÇİYOR
Kurban satıcıları, yanlarında ailelerinin fotoğraflarını taşıyor.
Satıcılar, vakit buldukça eşlerinin ve çocuklarının fotoğraflarına
bakarak hasret gideriyor. Ailelerine kavuşmak için bayramı iple
çeken kurban satıcıları, 1 ay boyunca ayrı kaldıkları çocukları
akıllarına gelince zaman zaman hüzünleniyor.
40 yıldır kurbanlık yetiştirip satan Edirneli Adnan Yiğit,
“Çocuklarım ile beraber geldim. Burada günümüz malımıza bakmakla
geçiyor. Hayvanlara nöbetleşe bakıyoruz. Çok güzel bir yer. Ben 40
senelik kurbancıyım, daha böylesine gelmedim. Hayvanlarımız çok
rahat. Bu hayvanlar bizim Türkiye’ye armağanımız. Çiftçinin
harmanı. Kurban işi bizim işimiz. İnşallah böyle gider” şeklinde
konuştu.
Edirne’den gelen bir başka satıcı Nafiz Öztürk ise, “Günümüz
hayvanlarla geçiyor. Müşteri bekliyoruz. Ailemizden 15 gün oldu
ayrılalı, özlüyoruz. Daha önce çadırımızı köyden getiriyorduk.
Artık her şey dört dörtlük. 3 tane evladım var, özlüyorum. Bayramın
2. gününe kadar buradayız” dedi.
Satıcılar arasında muhabbet ise hiç eksik olmuyor. Zaman zaman
söylenen türkülerin ardından çay keyfi ile kahkahalar havada
uçuşuyor.
(İHA)