Belediye başkan adayı mı oluyor ?

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “AK Parti iktidarının ötekileştiren yönetim anlayışı stadyumlara kadar sıçradı. Futbol tarafları arasına da nifak sokarak, böylece mikser gibi karıştırmadığı hiçbir alan kalmadı” dedi. Oktay Vural, belediye başkanlığı adaylığı yorumlarına ilişkin, “Benim adaylığım konuşulmuş dahi değil, benim de böyle bir düşüncem yok” açıklamasında bulundu.
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Galatasaray ile Beşiktaş arasında oynanan maçta yaşanan olaylarla ilgili yorumlarda bulunan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, olayların sorumluluğunun AK Parti hükümetinde olduğunu söyleyerek, yaşanan gerginliğin spor sahalarına yansıtılmak istendiğinin altını çizdi. “Her şeyden önce bu görüntüler hepimizi üzdü, inşallah bir daha yaşamayız” diyen Oktay Vural, gelinen noktanın ürkütücü olduğunu ifade ederek, “Mesele, Türkiye’deki bu gerginlik ve kutuplaşma spor sahalarına kadar neden ve nasıl yaygınlaştırma belirtisi göstermektedir. AK Parti iktidarının ötekileştiren yönetim anlayışı stadyumlara kadar sıçradı. Futbol tarafları arasına da nifak sokarak, böylece mikser gibi karıştırmadığı hiçbir alan kalmadı. Taraftarların arasına kadar girmiş bir zihniyet hayatımızın her alanına müdahale etmek isteyen bir zihniyettir. AK Parti’ye oy veren büyük çoğunluğun iradesini temsil etmemektedir. Derbide meydana gelen olayların Gezi parkı ekseninde hedef alınan Çarşı grubuna alternatif olarak oluşturulan birtakım taraftar gruplarının 1 ay önce kurulduğuna ilişkin haberler dikkate alındığında, birtakım organize işlerle karşı karşıya olunduğunu ortaya koyuyor. Bu meselelere böyle organize ve derin odakların dahil olması, siyasetin spora bulaşması kabul edilebilir gibi değildir. Sporu bile oya tahlil etmeye çalışan bu anlayış kime hizmet etmektedir? Sporun her alanına müdahale ediyorlar” diye konuştu.

“DERİN AK PARTİ İŞBAŞINDA”
AK Parti iktidarının farklı özelliklere sahip bir kesimi diğer bir kesime yönelik tahrik ederek kamu barışına karşı suç işlediğini söyleyen Oktay Vural, ”AK Parti bugün sosyal uzlaşma sistemi içinde bir arada yaşayan insanların sosyal barışını dinamitlemektedir. Bir futbol müsabakasına dahi yansıyan bu çatışmanın arkasında Erdoğan’ın ’yüzde 50’yi zor tutuyorum’ gibi vatandaşları ötekileştiren yaklaşımları, halkı halka düşman etme yaklaşımları, ‘kafası kıyak nesil değil, tinerci nesil değil, dindar nesil yetiştireceğiz’ diyerek gençleri bölen sözleri, en son ‘ormanda yaşayın’ tarzında halkı tahrik eden ithamları tehlikeli bir üsluptur. Asıl sorgulanması gereken zihniyet bu zihniyettir. Gerek Gezi Parkı olaylarının geldiği nokta, gerek PKK ile yapılan işbirliği göstermektedir ki, derin AK Parti işbaşındadır. Hepimizin arasına fitne ve fesat sokulmaktadır. Bugün açıkçası, AK Parti’ye oy veren insanlar bu kutuplaştırıcı siyasetin mağdurudur. AK Parti demir perde siyaseti uygulamaktadır. Hangi taraftar grubu olursa olsun onlar bizim insanımız ve bu insanları çatışmacı bir ortama sokmak insafsızlıktır. Başbakan bu insafsız ve vicdansız politikayı dile getirmeye devam etmektedir. 3-5 oy uğruna milletin huzuru, sporun ruhu yok edilmeye çalışılmaktadır. Bu olayların hafife alınacak bir tarafı yoktur. Oy için insanı birbirine kırdırmak, insanların arasına soğuk savaş ve demir perde koyarak, bu milletin sosyal uzlaşma sistemini dinamitlemektir. ‘Gezi Parkı olaylarından 3 ay önce haberimiz vardı’ derken bu olayların istikametini değiştirmek için hangi derin AK Parti devreye girdi. Bu süreç içinde hedef aldığınız taraftar gruplarını birbirine kırdırma politikası mı vardı? Nasıl bir yönetim zafiyeti ile karşı karşıya olduğumuz açıktır. Devleti yönetmek yan gelip yatma yeri midir? Bunun sorumluluğunu kulüplerin üzerine atarak geçiştiremezsiniz. Bu kadar üst derecede oynanan maçla ilgili İl Güvenlik Kurullarının sorumlu olduğu gayet açıktır. Hassas bir süreçten geçiyoruz, bunların göz ardı edilmesi ‘acaba planlı bir şekilde organizasyon, kışkırtma ile karşı karşıya bırakılmak mı istenmiştir?’ sorusunu sormamızı gerektiriyor” şeklinde konuştu.

“DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ PKK’YA HEDİYE PAKETİ”
Demokratikleşme Paketi’ni bombalı paket olarak niteleyen Oktay Vural, “İçeriği zaten başka güçlerin masalarında hazırlanmış olduğu için milletin hayrına bir şey çıkacağını bekleyenler yanılgı içindedir. Bu paket küresel güçlerin ve PKK’nın paketidir. Bu paketin özü PKK’ye hediye paketi. Bu sözde çözüm ve barış süreci içinde PKK’yı meşrulaştıracak, talepleri devlet katında kabul ettirecek amacına yöneliktir. Erdoğan sadece PKK’nın taleplerini değil, ABD’ye verdiği sözü yerine getirmiş olmak suretiyle kiliseye papaz yetiştirsin diye Ruhban Okulu’nu açacaktır” ifadelerini kullandı.

“ADAY DEĞİLİM”
Kendisinin belediye başkanlığı adayı olup olmayacağı yönündeki soruya cevap veren Vural, “Böyle bir düşüncem yok. MHP olarak Türkiye’nin her yerinde o yöredeki insanlarla bütünleşecek güçlü adaylarımız için çalışmalar yapılıyor. 29 Eylül’de Arena’da adaylarımızın bir kısmı açıklanacak. Benim adaylığım konuşulmuş dahi değil, benim de böyle bir düşüncem yok. MHP’nin AK Parti’nin alternatifi olduğu bir dönem yaşıyoruz. Adaylarımızla MHP’nin bu potansiyeli değerlendirecek şekilde genel merkezimiz tarafından belirlenecektir” açıklamasında bulunarak, gazetecilerin ısrarlı sorularına rağmen MHP’nin Ankara için düşünülen adayı ile ilgili bilgi vermedi.

DOLMABAHÇE CAMİSİ MÜEZZİNİNİN GÖREV YERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ
Gezi Parkı olaylarında gündeme gelen Dolmabahçe Camisi müezzininin görev yerinin değiştirilmesi ile ilgili sorulara cevap veren Vural, “Bir müezzin bir soruşturmanın selametini nasıl etkileyebilir. Soruşturma yapan başkaları, soruşturmanın selametini akamete uğratacakmış. Bir müezzinin ne gücü var. Bu son derece komik. O müezzinin öyle bir ortam içinde ortaya koyduğu tavır aslında dikkate alınması gereken bir tavırdır. Ortaya konan gerekçe çok komik bir gerekçe. Böyle sudan gerekçelerle memurları görev yerlerinden uzaklaştırmak, bu süreçlerin siyasi amaçlarla kullanılmak istendiğini ortaya koyuyor" dedi.
(İHA)