Belçikalı adalete güvenmiyor
Abone olBelçika'da yapılan kamuoyu yoklamasına göre halkın yüzde 51,5'i adalete güvenmiyor.
Belçika'da bir gazetenin yaptığı kapsamlı kamuoyu yoklamasının
sonuçları, ülke halkının yüzde 51,5'inin adalete güvenmediğini,
güvenenlerin oranının yüzde 33 olduğunu gösterdi. Terörist Fehriye
Erdal'ın firarı, terör örgütü DHKP-C'nin Belçika'daki temsili,
mahkum Murat Kaplan'ın firarı, iki kız çocuğunun kaçırılarak
öldürülmesi, bir hapishaneden 28 tutuklunun toplu firarı ve
''Polonyalı genç caniler'' olaylarını yılbaşından bu yana arka
arkaya yaşayan Belçika kamuoyu, Adalet Bakanı Laurette Onkelinx'in
istifasını istemeyi sürdürüyor.
GÜVEN SARSAN DOSYALAR
Terörist Fehriye Erdal ve terör örgütü DHKP-C üyesi 10 sanığı
Belçika'da işledikleri suçlardan dolayı yargılayan Bruges Ceza
Mahkemesi, 28 Şubatta açıkladığı kararında, Fehriye Erdal'a 4 yıl,
terör örgütü DHKP-C'nin başı Dursun Karataş'a 5 yıl, örgütün
sözcüsü Musa Asoğlu'na 6 yıl, Kaya Saz, Bahar Kimyongür, Zerrin
Sarı ve Şükriye Akar Özordulu'ya 4'er yıl hapis cezası vermişti.
Mahkeme, adı geçen sanıkları 10 yıl boyunca medeni haklarından
mahrum etmeyi de kararlaştırmış, Asoğlu'na 5500, diğerlerine 2500
avro para cezaları vermişti.
Mahkeme, DHKP-C'nin ''terör örgütü'' sıfatını da ilk defa
yasallaştırmıştı. Tutuksuz olarak, ''gözaltında bulundurularak''
yargılanan, polis ve istihbarat birimleri tarafından izlendiği
varsayılan terörist Fehriye Erdal, bu kararın açıklanmasından iki
gün önce ''izini kaybettirmişti.'' Adalet Bakanı Onkelinx, Erdal'ın
''güveni suiistimal ettiğini'' açıklamakla yetinirken, Belçika
mahkemesinin ''terör örgütü'' olarak nitelendirdiği ve AB terör
örgütleri listesinde yer alan DHKP-C'nin Brüksel'deki
''temsilciliğini'' kapatmayı reddetmiş, ''temyiz sonuçlarının
bekleneceğini'' açıklamıştı.
Belçika'da büyük siyasi ve sosyal tepkilere yol açan bu
gelişmelerin ardından, ''firariler kralı'' olarak adlandırılan
mahkum Murat Kaplan bir kere daha firar etti. Hapishanelerin durumu
tartışılırken Termonde hapishanesinden 28 tutuklunun toplu firar
etmesi, hükümeti zor duruma düşürdü. Belçika kamuoyu, aynı dönemde,
kaçırılarak öldürülen Stacy Lemmens (7) ve Nathalie Mahy (10)
isimli kız çocukların dramına şahit oldu.
BARDAĞI TAŞIRAN DAMLA
Belçika'da 5 ay önce 17 yaşındaki bir genci öldüren Mariusz O. (16)
isimli katil zanlısının, tutuklu bulunduğu ıslahevinden çıkarılarak
bir futbol maçına götürülmesi basın ve kamuoyunda şok yarattı. Joe
Van Holsbeeck (17), 12 Nisanda, Brüksel merkez tren istasyonunda,
MP3 müzik çalarını elinden almak isteyen Adam G. (17) ve Mariusz O.
(16) isimli Polonyalılar tarafından bıçaklanarak öldürülmüş, bu
cinayet ülke çapında tepkilere yol açmıştı. Mariusz, olaydan bir
hafta sonra Brüksel'de yakalanmış, iki hafta sonra Polonya'da ele
geçirilen Adam da bu aybaşında Belçika'ya iade edilmişti.
Mariusz'un, geçen 16 Ağustosta, bulunduğu ıslahevinden sosyal
servis görevlileri tarafından çıkarılarak, Belçika-Kazakistan
maçını izlemeye götürüldüğü, bunun bir hakim izni ile yapıldığı
açıklanınca kamuoyu tepki gösterdi. Bu olay, basında, ''bardağı
taşıran damla'' olarak nitelendirildi. ''La Derniere Heure''
gazetesinin, bu gelişmelerin ardından yaptığı kamuoyu yoklamasının
sonuçlarına göre halkın adalete güveni giderek azalıyor.
Kamuoyu yoklamasında, terörist Erdal ve terör örgütü DHKP-C, toplu
firar ve cinayetlere ilişkin dosyalar üzerinde duran
araştırmacılara verilen yanıtlara göre, halk bu olayları ''normal''
karşılamıyor ve hoş görmüyor. Adalet Bakanı'nın istifa etmesi
gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 44'ü aşarken, bunun aksini
düşünenler yüzde 34'ün altında kalıyor. Belçika'da federal ve yerel
hükümetler son günlerde olağanüstü toplantılar yaparak, yasa
değişikliklerini, hapishanelerin durumunu ve adli reformları
tartışıyor.