Bel ve boyun fıtığına karşı egzersiz
Abone olBel ve boyun fıtıkları günümüzde en sık görülen rahatsızlıkların başında yer alıyor. Her 100 kişiden 80'i bel ağrısından şikayet ederken 5'inde de bel fıtığına rastlanıyor.
Uygun bir tedavinin yanı sıra uygulanacak egzersiz programı
sayesinde, boyun ve bel fıtığı kontrol altına alınabiliyor. Yine
her 3 kişiden biri boyun ağrısından muzdarip. Özellikle 30
yaşlarından sonra bel ve boyun şikayetlerinde ciddi bir artış
gözleniyor. Modern yaşam tarzı, travmalar, zorlamalar, kazalar bel
ve boyun fıtıklarının başlıca nedeni.
Acıbadem Hastanesi Kozyatağı Nöroşirurji Uzmanı Prof. Dr. Müfit
Kalelioğlu genetik yatkınlığın da bel fıtığında önemli bir rol
oynadığını belirterek şöyle diyor:
“Bazı kişilerin iskelet sitemindeki kemik yapısı, adalesi ve
yumuşak dokuları özellikle bel fıtığı riskine açıktır. Bu sebeple
biz bu kişilere egzersiz yapmalarını öneriyoruz.”
Peki bel fıtığı neden oluyor? Acıbadem Hastanesi Kozyatağı Fizik
Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Aktaş bu soruyu
şöyle yanıtlıyor:
“İnsan omurgası S şeklinde olup 33 adet omurdan ve aralarında 4-6
mm kalınlığında elastik bir yapıdan meydana gelen disk denilen
kıkırdaktan oluşur. Diskler bu özellikleriyle omurlar arasında
yastık görevi yapmaktadır. Omurganın boyun ve bel bölgeleri geniş
hareket yeteneğine sahip olup, ciddi travmaların oluşmasına zemin
hazırlar. Günlük yaşantıda yapılan bazı hareketler boyun ve bel
omurlarımızı zorlar. Disklerin ön-arka ve en çok sinir köklerinin
çıktığı bölgeye bası yaparak kol ve bacağa yayılan ağrılara neden
olur.”
HER AĞRI “FITIK” ANLAMINA GELMEZ
Bel ve boyun fıtıklarının en belirgin belirtisi duyulan şiddetli
ağrı. Ancak bu tek başına yeterli bir bulgu değil. Prof. Dr.
Kalelioğlu konuyla ilgili şunları söylüyor:
“Ağrı sadece o bölgede sorun olduğunu haber verir. Fıtık tanısı
klinik muayene ve MR ile konur. Ağrı fıtığın olduğu yere göre
değişir. Ağrı hangi adale grubunda ise sorun o grupta olur. Sinirin
etki yaptığı ayağın belli gruplarında güçsüzlük olur. Örneğin hasta
ayağını çekemez, itemez. Refleks ve duyu kayıpları olur. Fıtık
teşhisi konulan hastaların sadece bir kısmında operasyon
gereklidir. Genellikle 30 yaş ve üzerindeki kişilerde müdahale
gerektiren fıtıklar görülür. Boyun fıtığında muayene ve MR
tetkiklerinin birbirini desteklemesi gerekir. Buna göre operasyon
kararı verilir. Ameliyat sonrası tekrarlama riski olduğu için
hastanın egzersizlerle karın ve bel kaslarını güçlendirmesi ve
fazla kilolarından kurutulması gerekir. “
TEDAVİNİN AMACI
Her fıtık operasyon gerektirmiyor ancak fıtık ağrısı ile yaşamak da
kolay değil. Bu açıdan hastalara çeşitli tedavi programları
uygulanıyor. Prof. Dr. Aktaş tedavinin amacıyla ilgili şunları
söylüyor:
“Ağrıyı, kas spazmını azaltmak, hasar gören kısmı koruyarak
iyileşmesini hızlandırmak, kas kuvvetini ve hareket açıklarını
yeniden arttırarak günlük yaşam aktivitelerinde fonksiyonu normal
hale getirmek amacımızdır. Bu amaçla istirahatten, ilaç
tedavisinden, fizik tedavi uygulamalarından, egzersizlerden ve
korse gibi çeşitli ortezlerden yararlanılır. Bu hastaların
tedavisinde önemli bir yaklaşım da hastanın eğitimi ile onun iş
ortamı, mesleki adaptasyon, sosyal yaşam biçimi ve kalitesinin
iyileştirilmesidir. Hastaya tanı ve tedavi anlatıldıktan sonra ilk
yapılacak iş hastanın boyun ve belini risk faktörlerine karşı nasıl
korunacağının öğretilmesidir.”
EGZERSİZLERİ ATLAMAYIN
Bel ve boyun fıtıklarının tedavisinde egzersizlerin önemi büyük.
Tedavi bitiminden sonra da sürekli ve düzenli yapıldığında önleyici
etkisi olan bir yöntem. Son yıllarda yatak istirahatinin önemi
azaldıkça egzersizlerin önemi de artmış. Ama elbette doğru yapılmak
kaydıyla. Boyun fıtığı sorunu yaşayanların özellikle masa başında
çalışırken yapabilecekleri bazı basit hareketler var. Prof.
Kalelioğlu şunları söylüyor:
“2 saatte bir kalkıp omuzlarını ve kollarını çalıştırması gerekir.
Boynunu öne ve arkaya doğru hareket ettirilmeliler. Bununla
birlikte otomobillerde emniyet kemerini takar gibi enseliği de
ayarlamak gerekir.”
Prof. Aktaş egzersizde dikkat edilecek noktalarla ilgili şunları
söylüyor: “Egzersiz programı kas-iskelet sistemi ayrıntılı olarak
değerlendirildikten sonra hastanın gereksinimlerine göre
düzenlenmelidir. “
BU NOKTALARA DİKKAT EDİN
Ağırlık kaldırmayın
Ağır işler yapmamaya çalışın
Ters hareketlerden kaçının
Ortopedik boyun yastığı kullanın
Orta sertlikte yatak tercih edin
Günlük aktivitelerde uzun süre aynı pozisyonda kalmayın
Egzersizleri düzenli yapın.
EGZERSİZLER
Sırtüstü, dizler bükük uzanın
Karın kaslarınızı sıkarak belinizi yatağa doğru bastırın
Gevşeyin ve hareketi tekrarlayın
Sırtüstü yatın
İki dizinizi birden göğsünüze doğru çekin
Elleriniz iel dizlerin altından çekerek germe kuvvetinin
etkinliğini arttrın
Hareketi tekrarlatın
Sırtüstü uzanın
Karın kaslarınızı kasın ve belinizi yatağa yaklaştırın
Sol bacağınızı her iki dizinizde de düz olacak şekilde
kaldırabileceğiniz kadar kaldırın
Başlangıç pozisyonuna dönün ve diğer bacağınızla tekrarlayın.
Sırtüstü uzanın
İki dizinizi birden göğsünüze doğruçekin
Elleriniz ile dizlerin altından çekerek germe kuvvetinin
etkinliğini arttırın
Başlangıç pozisyonuna dönün
Sırtüstü uzanın
Karın kaslarınızı kasın
Sol bacağınızı kaldırın
Başlangıç pozisyonuna dönün ve diğer bacağınızla tekrarlayın
Sırtüstü uzanın
Bir dizinizi göğsünüze çekin
Başlangıç pozisyonuna dönün
KAYNAK: www.acibademHastanesi.com.tr