Bekir Coşkun'a sert yanıt
Abone olCoşkun, İstanbul'u esir alan yağmurun ardından oluşan selin vebalini Erdoğan'a yüklemişti. Bugün Coşkun'a, Başbakanlık'tan sert bir yalanlama metni geldi..
Başbakanlık Basın Müşavirliği, Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Bekir Coşkun'un bugünkü ''Kurtarılmış Vatandaş'' başlıklı yazısıyla ilgili olarak bir ''yalanlama metni'' yayınladı. Söz konusu metinde, İstanbul belediyecilik tarihinde en fazla kaçak yapı yıkımının, Erdoğan'ın belediye başkanı olduğu dönemde yapıldığı belirtilerek, ''Siyasi rant arayışı ve ideolojik tarafgirlik, Sayın Erdoğan'ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde asla yüz bulmamıştır'' denildi. Hürriyet Gazetesi'nin 18 Ağustos 2004 tarihli nüshasında yer alan ''Kurtarılmış vatandaş'' başlıklı yazıda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında mesnetsiz suçlamaların yer aldığı bildirilen metinde, ilgili yazıda, suçlamaların, ''Başbakan Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde ''dere içi, su havzası, yeşil alan denilmeden kaçak yapılaşmaya izin verilerek tarikat mahalleleri kurulduğu'' yolunda olduğu hatırlatıldı. Metinde şöyle devam edildi: ''Bu isnatların hiçbir dayanağı yoktur. Temel gazetecilik kurallarından yoksun, araştırma zahmetine katlanmaksızın masa başında üretilmiş, salt ideolojik tavır olsun için kaleme alınmış yakışıksız isnatlar, mesleki geçmişinize, gazetecilik camiasına gölge düşürmektedir. Gazete ve televizyon arşivleri şayet masa başından kalkmaya zahmet ederseniz, isnatlarınızın aksi için şahitlik edeceklerdir. Gerçek şudur: Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde dere içi, su havzası ve yeşil alanlarda kaçak yapılaşmaya kesinlikle izin verilmemiştir. Aksine, bu tür bölgelerdeki kaçak yapılar siyasi baskılara aldırmaksızın yıkım kararları alınmış ve yıkılmıştır. İstanbul belediyecilik tarihinde en fazla kaçak yapı yıkımı Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Belediye Başkanı olduğu dönemde yapılmıştır. Siyasi rant arayışı ve ideolojik tarafgirlik, Sayın Erdoğan'ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde asla yüz bulmamıştır.'' İlgili köşe yazarına da gönderilen metinde şöyle denildi: ''Sayın Coşkun; Sayın Başbakan'ın bir hafta önce bütün yetkililere ''Kaçak yapılaşmaya müsaade etmeyin ve kaçak yapıları acımaksızın yıkın'' hitabını duymanız mı? ''Acırsanız yönetimlerde halka yarın acınacak hale gelirsiniz!'' dediğini işitmediniz mi? Hakikat bu iken; tek kişinin burnu kanamadan atlatılmış sel felaketindeki kurtarma çalışmalarına gölge düşürmek maksadından öte geçmeyen yazınız, gerçekte ideolojik saplantılardan kurtarılamamış gazeteciliğin ne tür bir felaketle karşı karşıya olduğunun bariz göstergesidir.''