Bekir Bozdağ’dan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e gönderme
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in “Barış vakti geldi, Filistinlilerle çözüm için görüşmeler yapılması ge...
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon
Peres’in “Barış vakti geldi, Filistinlilerle çözüm için görüşmeler
yapılması gerekiyor” sözleriyle ilgili, “Lafla yol alınacak zaman
olmadığını düşünüyoruz. Barış vakti geldiyse o zaman herkes üzerine
düşeni söyleyerek değil yaparak buna destek olması lazım” dedi.
Bolu’nun Göynük ilçesinde bu yıl 26’ıncısı düzenlenen geleneksel
olarak düzenlenen Akşemsettin Hazretleri’ni anma törenleri için
ilçeye gelen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ı Göynük Kaymakamı
Haluk Çakmak, Ak Parti’li Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz,
Göynük Belediye Başkanı Ak Parti’li Kemal Kazan, Fehmi Küpçü ve çok
sayıda vatandaş tarafından karşılandı. İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’ne bağlı mehteran grubunun çaldığı marşlar eşliğinde
kortej yürüyüşüne katılan Bozdağ’ın etrafını bir ara gaziler sardı.
Yanına gelen bir Kore gazisi ile sohbet eden Bozdağ’ın yakın
korumalığını çok sayıda gazi yaptı. Çanakkale Şehitleri ve İstiklal
Gazileri Anma ve Yaşatma Derneği üyesi gaziler Bekir Bozdağ’a yoğun
ilgi gösterdi.
Bozdağ daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bozdağ,
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in “Barış vakti geldi,
Filistinlilerle çözüm için görüşmeler yapılması gerekiyor”
sözlerini değerlendirdi. Bozdağ, “Sözlerle yol alınmaz. Akan kan,
yaşanan dram yıllardır ortada. Çok laf söylendi. Lafla yol alınacak
zaman olmadığını düşünüyoruz. Barış vakti geldiyse o zaman herkes
üzerine düşeni söyleyerek değil yaparak buna destek olması lazım.
Filistin’in bağımsız bir devlet olarak uluslararası toplumun
şerefli bir üyesi olarak Birleşmiş Milletler de bulunması ve kendi
ayaklarının üzerine düşer bir hale gelmesi son derece önemlidir.
Bugün yaşanan bir sürü hadise var. Bunların sorumlusunun hepsi
İsrail’dir. Onun için sözlerden öte yapılacaklara ihtiyaç vardır”
şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, “Reyhanlı saldırıları düzenleyen kişilerin CHP’li
yöneticileri Esad’la görüştürmesini nasıl değerlendiriyorsunuz”
sorusuna ise Bozdağ, “Reyhanlı’da gözaltına alınan ve
tutuklananlardan bazılarının da CHP heyetini Şam’a götüren kişiler
olduğu anlaşıldı. Öyleyse burada CHP’nin kimlerle iş tuttuğunu,
kimlerin rehberliğiyle yol aldığını görmesi lazım. CHP ve
CHP’lileri sağduyuya davet ediyorum. Orada yapılmak istenilenlere
CHP’nin çanak tutmaması lazımdır. Aklıselim halkta olduğu gibi
CHP’nin, Hatay milletvekillerin de CHP Genel Merkezi’nde
Reyhanlı’da ki aklıselimin yüzde 1’i olsa daha olumlu bir noktaya
gelmiş olur” dedi.
Almanya’da devam eden NSU davasına ilişkin de açıklamalarda bulunan
Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Almanya’da ırkçılık yükseliyor. Tabii sadece Almanya’da değil,
Avrupa’nın başka ülkelerinde de, Türkiye’de ırkçı terör var. Başka
şekilde de ırkçılık bizim ülkemizde var. Destek bulan bir noktada
ama onun için ırkçılığa karşı sadece Almanya’nın değil, Türkiye’nin
ve tüm ülkelerin ortak mücadele etmesi lazım. Toplumun huzurunu,
barışını ve güvenliğini tehdit eden en önemli şeylerin başında
ırkçılık geliyor. Pek çok terör örgütü ırkçılıktan bahsediyor ve
ırkçılık davası etrafında insanları ölmeye ve öldürmeye ikna
ediyor. Ve bunun da mağduru başka insanlar oluyor. Onun için yer
altı örgütünün yaptığı cinayetler ortaya çıkarıldı ve yargıda.
Bunun bütün boyutlarıyla aydınlanması lazım. Şu anda kamuya uzanan
ayağına ilişkin yeteri kadar bir araştırmanın yapılmadığını
görüyoruz. Kamu ayağının yargıya taşınmadığını görüyoruz. Bunun bir
kamu ayağı olduğu kanaatini de taşıyoruz. Bir hadise bu kadar
ortadayken bu kadar süre gizli kalmayı başaramaz. Mutlaka birileri
bunun üzerine örttü, görmezden geldi. Bazı soruları ve konuları
araştırmadı. Öyleyse kim bunlar. Bunlar hangi görevliler, bunların
araştırılması lazım. Davanın sonunda karanlık bir noktanın
kalmaması ve yargılanan kişilerin hak ettiği cezaya çarptırılması
ırkçılara verilecek mesaj olmuştur. Biz davayı Türkiye olarak
yakından takip ediyoruz ve kamu ayağının da bu dava kapsamında
soruşturulmasını arzu ediyoruz.”
(İHA)