Beki'den ulema açıklaması
Abone olBaşbakanlık Sözcüsü Akif Beki, Erdoğan'ın dünkü türban açıklamasında düzenlemenin din adamlarına bırıklamıs gerektiğini söylemediğini belirtti.
Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın
dün yaptığı açıklamada, AİHM’in türban ile ilgili son kararı
konusunda, AİHM’in uzmanlık gerektiren bir konuda bilirkişi
görüşüne başvurma gereği duymadan karar oluşturmasını eleştiri
konusu yaptığını belirterek, "Sayın Başbakan’ın dünyevi hukuk
alanına giren bir düzenlemenin, din bilginlerine bırakılması
gerektiğini söylemesi söz konusu değildir, olmamıştır da" dedi.
Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, yaptığı yazılı açıklamada, "Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın, dün Avrupa Hareketi Danimarka Şubesi’nin
düzenlediği toplantıda AİHM’in başörtüsü kararına ilişkin yaptığı
değerlendirmelerin, bazı gazetelerde maksadı aşan bir şekilde haber
ve yorumlara konu yapıldığının görüldüğünü" ifade etti. "Bu yayın
organları okunduğunda sanki sayın Başbakan, konunun AİHM’in görev
alanına girmediğini, yapılan bir başvuru ile ilgili olarak karar
alma ve söz söyleme yetkisinin bulunmadığını söylediği şeklinde bir
izlenim oluştuğunu" belirten Beki, şunları kaydetti: "Bu izlenim
kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Sayın Başbakan AİHM’in
uzmanlık gerektiren bir konuda ’bilirkişi’ görüşüne başvurma gereği
duymadan karar oluşturmasını eleştiri konusu yapmıştır.
Dolayısıyla, başörtüsü yasağıyla ilgili uygulama söz konusu
olduğunda, İslam dini bilginlerinden görüş istenmeden oluşturulacak
kanaat ve görüşlerin ’eksik’ kalacağına işaret etmek istemiştir.
Mahkeme heyetinin, ihtisas gerektiren bir dosyada kendilerini
konunun uzmanı yerine koyarak söz söyleyemeyeceklerine dikkat
çekmiştir. Sayın Başbakan’ın sözleri bu bağlamda
değerlendirilmelidir. Aksi taktirde, dünyevi hukuk alanına giren
bir düzenlemenin, din bilginlerine bırakılması gerektiğini
söylemesi söz konusu değildir, olmamıştır da. Sayın Başbakan
açısından, ’başörtüsü yasağına’ ilişkin uygulamaların bir yasal
düzenleme konusu olarak mahkemelerin görev ve yetki alanlarına
girdiği hususu açıktır. Ancak uygulamanın muhatabı olan bireylerin
dini inanç ve değerlerinin de bu düzenlemeler yapılırken dikkate
alınması hukuk felsefesinin bir gereğidir. Sayın Başbakan söz
konusu değerlendirmesinde açıkça buna vurgu yapmıştır. Yanlış yorum
ve maksadı aşan haberlerden kaynaklanabilecek gereksiz gerilim ve
tartışmaların önüne geçilmek amacıyla bu açıklamanın yapılmasına
gerek duyulmuştur."