Bekaretini kaybedince kalbi durdu
Abone olBir buçuk yıldır birlikte olduğu erkek arkadaşıyla cinsel ilişkiye girdi, bekareti gitti! Kanı görünce heyecana kapıldı ve kalbi durdu.
Sivas'ta erkek arkadaşı 21 yaşındaki H.G.D. ile
cinsel ilişkiye girdiği sırada 21 yaşındaki V.Y.'nin kalbi durdu.
Ambulansla hastaneye kaldırılan V.Y. kurtarılamadı.
Olay, Mevlana Mahallesi Güzel Evler A Blok 5'inci katındaki apartman dairesinde meydana geldi. V.Y. öğlenden sonra 1.5 yıldan bu yana birlikte olduğu erkek arkadaşı H.G.D.'nin evine gitti. İki sevgili burada bir süre sonra cinsel ilişkiye girdi. İlişki sırasında genç kızın kalbi durdu. Paniğe kapılan H.G.D. hemen ambulans çağırdı. Eve gelen ambulansa konulan V.Y. Numune Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı. Burada kalbi tekrar çalıştırılmak istenen V.Y. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Cinayet masası ekipleri H.G.D.'yi gözaltına alarak evde incelemelerde bulundu. Polisin cinayet ihtimalini de göz önünde bulundurduğu bildirildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. Olayın ayrıntıları H.G.D.’nin vereceği ifadeler sonrası netlik kazanacak.
BEKARETİNİ KAYBEDİNCE PANİĞE KAPILMIŞ
Polis tarafından gözaltına alınan H.G.D., ilk ifadesinde
kendisinin evde uyuduğunu, bu sırada eve gelen V.Y.'nin kendisini
uyandırdığını, ardından da birlikte olduklarını söyledi. H.G.D. bir
süre seviştikten sonra cinsel ilişkiye girdiklerini, bu sırada
bakire olan V.Y.'nin cinsel organından gelen kanı görünce heyecana
kapılıp bayıldığını, bir kez tokatlayarak ayılttığını söyledi.
H.G.D., genç kızın tekrar bayılması üzerine ise sağlık ekiplerini
çağırarak hastaneye kaldırdıklarını ifade etti. Genç kızın
hastanede yapılan ilk müdahele sırasında bir kez kalbinin yeniden
çalıştırıldığı, ancak yoğun bakıma götürülürken yeniden durduğunu
ve tekrar hayata döndürülemediği öğrenildi.
BABASI EŞİNE TECAVÜZ EDİNCE... AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...
[PAGE]Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde M.A. (30), imam nikahlı yaşadığı 16 yaşındaki kıza tecavüz ettiğini öne sürdüğü babası Hasan A.'yı (58) tabancayla vurarak öldürdü.
Adapazarı 32 Evler Mahallesi'nde yaşayan M.A. (30), 4 ay önce B.K.'yı (16) kaçırarak nikahsız yaşamaya başladı. İddiaya göre, M.A.'nın babası Hasan A. (58), gelini B.K.'yı tehdit ederek defalarca tecavüz etti. Kayınpederinin tecavüzüne uğradığını ileri süren B.K.'nın durumu anlatması üzerine çılgına dönen M.A., evinde babasına kurşun yağdırdı. Hasan A. vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden kurşunlar sonucu olay yerinde öldü.
Olay sonrası kaçan M.A., cinayette kullandığı tabancayla birlikte polis tarafından yakalandı. Oğlu tarafından öldürülen Hasan A'nın cesedi, cumhuriyet savcısının yaptığı incelemenin ardından İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Katil zanlısı M.A. ise emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi.
SİBEL İŞKENCEDEN YİNE KAÇTI! AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...
[PAGE]Danimarka'dan tatil için geldiği memleketi
Denizli’de, kendinden iki yaş küçük dayısının oğluna kaçıp nikahsız
birlikte yaşamaya başlayan ve karşı çıkan ailesiyle kavga ederek
ayrılan 20 yaşındaki Sibel Bilgin, ancak 51 gün dayanabildi. Genç
kız, birlikte yaşadığı dayısının oğlu ve iki kardeşinden kendisine
hakaret edip işkence yaptıkları iddiasıyla şikayetçi olup
Danimarka’ya döndü.
Türk asıllı Danimarka vatandaşı Sibel Bilgin, geçen temmuz ayında
ailesiyle birlikte memleketleri olan Denizli’ye tatile geldi. 13
Temmuz günü dedesinin evine temizliğe giden Sibel Bilgin, bir anda
ortadan kayboldu. Baba Süleyman Bilgin ve anne Fatmana Bilgin polis
merkezine başvurarak Sibel’in dayısının oğlu 18 yaşındaki Bayram
Karabulut tarafından kaçırıldığını iddia edip şikayetçi oldu.
Polis arama çalışmalarını sürdürürken, ortaya çıkan Sibel Bilgin ve
dayısının oğlu Bayram Karabulut birlikte savcılığa giderek ifade
verdi. Genç kız, kimsenin baskısı altında kalmadığını, isteyerek ve
sevdiğin için dayısının oğlu Bayram Karabulut'a kaçtığını söyledi.
Aktepe Mahallesi’ndeki Karabulut ailesinin evinde kalmaya ve
kaçtığı sevgilisiyle nikahsız yaşamaya başlayan Sibel Bilgin, karşı
çıkan ailesiyle de kavga etti. Bilgin ailesi Danimarka’ya dönerken,
Sibel ve Bayram için ise resmi nikah kıyılmadan düğün töreni
yapıldı. Ancak, Danimarkalı Sibel’in ailesinin karşı çıkmasına
rağmen sürdürdüğü birlikteliği sadece 51 gün sürdü.
Geçen perşembe günü Sevindik Polis Merkezi’ne başvuran Türk asıllı,
Danimarka vatandaşı Sibel Bilgin, aynı evi paylaştığı Bayram
Karabulut ve kardeşleri Rıfat Karabulut ile Dilek Karabulut'tan
şikayetçi oldu. Genç kız, evde kendisine ağır hakaretler ve
küfürler edildiğini, işkence gördüğünü öne sürdü, polislerden
yardım iskedi.
Bunun üzerine ifadesi alındıktan sonra Danimarka Büyükelçiliği'ne
teslim edilen Sibel Bilgin uçakla Danimarka’daki ailesinin yanına
gönderilirken, başlatılan soruşturma kapsamında polis Bayram
Karabulut, ağabeyi Rıfat Karabulut ve kardeşi Dilek Karabulut’u
gözaltına aldı. İddiaları kabul etmeyen Karabulut kardeşler,
sorgularının ardından serbest bırakıldı.
ÇOK KONUŞULAN CİNAYETTE FLAŞ GELİŞME... AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...
[PAGE]Esra Karsel’in katil zanlısı Eyüp Gökhan parasını
alamayınca kiralık katil olduğunu ve cinayeti işlediğini itiraf
etti. Cezaevinde olan Gökhan bir işadamının, evli oğlunu sevgilisi
Karsel’den kurtarmak için kendisiyle anlaştığını
söyledi.
Nişantaşı’nda otomobilinin içinde öldürülmüş olarak bulunan Esra
Karsel’in katil zanlısı olarak tutuklanan Eyüp Gökhan, cinayeti
kendisine genç kadının ilişki yaşadığı evli sevgilisinin işadamı
babası tarafından para karşılığı işlettirildiğini öne sürdü.
Gökhan, tutuklu bulunduğu cezaevinden soruşturmayı yürüten
savcılığa bir mektup göndererek bazı itiraflarda bulunacağını, bu
nedenle ek ifade vermek istediğini bildirdi.
Eyüp Gökhan, adını verdiği bir işadamının cinayet için kendisini
azmettirdiğini öne sürdü. Cinayetin ardından saklanması için
kendisine yardım ettiğini öne sürdüğü kişilerin isimlerini de tek
tek bildirdi. Do-Re-Mi’nin hayatını kaybeden eski patronu Ahmet
Baysal’ın eski eşi olan Esra Karsel’in öldürülmesiyle ilgili bu
bilgi üzerine harekete geçen polis, katil zanlısının verdiği
ifadeden bir işadamına ulaştı.
Cinayeti azmettirdiği iddiasıyla yakın takibe alınan adı
açıklanmayan işadamı ile 3 şüphelinin, Eyüp Gökhan ile daha
öncesinde bağlantıları olduğu tespit edildi.
Polis, yaptığı çalışmalarda işadamı ve ailesi ile ilgili önemli
ayrıntılara ulaştı. İddiaya göre işadamının evli oğlu, Esra Karsel
ile ilişki yaşamaya başladı. Oğlunun eşini boşayıp, Esra Karsel’le
evlenmesinden korkan işadamı da bir aracı vasıtasıyla katil zanlısı
Eyüp Gökhan ile irtibat kurup anlaşma sağladı. Cinayet sonrası
Gökhan, cezaevine girdi ancak parasını alamadı. Bunun için de
savcılığa itirafta bulundu. Soruşturma kapsamında polis, işadamı ve
ailesi ile aracı olan kişinin ifadesine başvuracak.
BURUN AMELİYATINDA CANINI KAYBETTİ... AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
Gaziantep'te burnundaki kemiğin düzeltilmesi için gittiği hastanede
ameliyattan sonra 6 günlük yaşam mücadelesinin ardından hayatını
kaybeden 17 yaşındaki Esin Sağlam’ın ailesi, çocuklarının ölümünden
hastaneyi sorumlu tutarak suç duyurusunda bulundu. Ölen kızın
ağabeyi 32 yaşındaki Ender Sağlam, “Burun ameliyatı için hastaneye
giden insan nasıl ölür? Başka Esin’ler ölmesin diye bunun cevabını
arıyoruz” dedi. Hastane yönetimi suçlamaları kabul etmezken, kesin
ölüm nedeni Adli Tıp incelemesi sonunda belli olacak.
2’si kız, 2’si erkek 4 çocuklu Sağlam Ailesi’nin en küçüğü olan
İnci Konukoğlu Lisesi 4’ncü sınıf öğrencisi Esin Sağlam, 18
Ağustos’ta burnundaki kemiğin düzeltilmesi için özel bir hastanede
ameliyata alındı. Ameliyat sırasında durumu ağırlaşan Sağlam,
yapılan tüm müdahalelere rağmen yoğun bakımda 6 gün süren
mücadelenin ardından 24 Ağustos’ta hayatını kaybetti.
Sağlam Ailesi kızlarının ölümünde doktorların ihmali olduğunu öne
sürerek Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Burun ameliyatı olmak için gittikleri bir çok hastaneden yaşı nedeniyle geri çevrilen Esin Sağlam’ın ölümünde, yapılan bir çok hatanın etkili olduğunu ileri süren ağabeyi Ender Sağlam, bir arkadaşının önerisiyle gittikleri hastaneden kız kardeşi için 2-3 saat içinde evine gönderileceğinin söylendiğini kaydetti.
Kendisinin de sağlık sektöründe çalıştığını belirten Ender Sağlam, kız kardeşinin ameliyattan sonra getirildiği gözlem odasında burnundan hızlı bir şekilde kanama olmaya başladığını belirterek şunları söyledi: “Bizim elimize sadece peçeteler verildi. Bu peçetelerle akan kanı silmemiz istendi. 6’ncı saatten sonra hastamız bayıldı ve yoğun bakım odasına çıkardılar. 6 gün boyunca yoğun bakımda yattı. Yoğun bakıma alındıktan bir saat sonra tekrar ikinci bir ameliyat yapıldı.
Maalesef 24 Ağustos 2010’da kardeşimizi kaybettik. Kaybetme nedeni olarak hastane net bir açıklama yapmıyor. Bununla beraber kendi beyanlarında hastanın ameliyat sonrasında bir komplikasyon oluştuğu ve endotoksik şok sendromu olarak adlandırdıkları ölüm sebebinin ortaya çıktığını söylüyorlar. Peki tüm tahlil ve tetkikleri yapılan bu hastanın, 17 yaşındaki bir çocuğun bu komplikasyonlara neden girdiği, endotoksik şoka neyin neden olduğu, fazla verilen narkozun mu, ucuz narkozun mu, veya hastanede mevcut olan bir bakterinin mi bu şoka neden olduğunu belirtilmesini, açıklanmasını istiyoruz.
Hastamız 6 gün boyunca solunum cihazına bağlandı. Böbrek
yetmezliği olduğu söylendi ve 6 gün boyunca hemofiltrasyon cihazına
bağlı kaldı?” Eşini 10 yıl önce kaybeden anne 55 yaşındaki Müzeyyen
Sağlam ise, 2 saatte taburcu olacağı söylenen kızının önce yoğun
bakıma alınması, ardından ölüm haberiyle yıkıldıklarını
söyledi.
HASTANE: SUÇUMUZ YOK
Hastaneden yapılan açıklamada, olayın inceleme
safhasında olduğu, kesin ölüm nedeninin Adli Tıp Kurumu’nun
incelemesinin ardından belli olacağı, raporun ardından detaylı
açıklama yapılacağı belirtilerek, şöyle denildi: “Esin Sağlam nefes
alamama şikayeti sebebiyle burun estetiği ameliyatı yapılmak üzere
hastanemize müracaat etmiştir.
Tıbbi standartlara, hasta haklarına ve hekimlik meslek etiği
kurallarına uygun olarak hastanın muayenesi yapılmış, öncesinde
herhangi bir sağlık problemi olmayan hasta, gerekli tetkikler
yapılmasını müteakip kanuni temsilcisinin gözetiminde rıza ve izni
alınarak operasyona alınmıştır. Operasyon sonucu hasta sorunsuz
şekilde takibi yapılmak üzere servise yönlendirilmiştir. Ancak bir
süre sonra komplikasyon oluşmuş, hastanın kanaması başlamış ve
sonrasında endotoksik şokun oluşması sonucunda yoğun bakıma
alınmıştır. Hastamızın ölüm sebebi otopsi raporuna göre
belirleneceğinden bu hali ile ölüm sebebi verilmesi hukuki
yanlışlıktır.”
2’NCİ ÖLÜM VAKASI
Sağlam’ın öldüğü hastanede, 14 Mart 2009’da laparoskopi
yöntemiyle safrakesesi ameliyatı olan Fortisbank Gaziantep Kurumsal
Şube Müdürü Alican Gül, ameliyat sırasında beyin kanaması geçirerek
bitkisel hayata girmiş, daha sonra götürüldüğü Gaziantep
Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde 10 gün
süren yaşam savaşını kaybetmişti. Olayın savcılığa intikal etmesi
üzerine dava açılmıştı. Yargılama devam ederken, Gül ailesi,
şikayetlerinden vazgeçmişti.
AŞKINA KARŞILIK VERMEDİ, BENZİN DÖKÜP YAKTI... AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...
[PAGE]Çorum'da aşkına karşılık vermeyen 16 yaşındaki Nilgün
Erkmen'i sokak ortasında benzin döküp yakarak ölümüne neden olmak
suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle tutuklu
yargılanan 19 yaşındaki Osman Karakuş olay yerinde vahşeti tekrar
anlattı.
"Konuşmaya başladığımızda tartıştık. 'Seni yakarım' dedim.
'Yakamazsın' dedi benimle inatlaştı yaktım" diye Karakuş'un rahat
tavırları dikkat çekti.
Olay geçen Mayıs ayında meydana geldi. İşsiz olan Osman Karakuş, Mehmetçik Lisesi 1'nci sınıf öğrencisi olan Nilgün Erkmen'e arkadaşlık teklif etti. Ancak genç kız, bu teklifi kabul etmedi. Bir gün sonra okula giden Erkmen'in önünü kesen Karakuş, yanında getirdiği pet şişe içindeki benzini liseli kızın üzerine dökerek ateşe verdi. Sokak ortasında alevler içinde kalan Nilgün Erkmen'e çevredekiler müdahale etti. Ağır yaralanan Erkmen, çağrılan ambulansla Çorum Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ardından sevk edildiği Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne hayatını kaybetti.
'Canavarca hisle tasarlayarak adam öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan Osman Karakuş'un geçtiğimiz haziran ayında Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. Geçen ay duruşmada Cumhuriyet Savcısı Hakan Ceran'ın isteği ile mahkeme heyeti, Osman Karakuş'un genç kızın kolundan tutup sakin bir yere sürüklediği yönündeki tanık ifadelerinin de yer alması nedeniyle 'hürriyeti yoksun kılma' suçunun oluşup oluşmadığının tespiti için keşif yapılmasına karar verdi.
RAHAT TAVIRLARLA VAHŞETİ ANLATTI
Bugün olayın gerçekleştirildiği Buharaevler Mahallesi Garantievler Sokak üzerinde keşif yapıldı. Keşif alanına Çorum L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Osman Karakuş getirildi. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hüseyin Turgut Bayraktar ve mahkeme heyetine olay gününü tekrar anlatan Karakuş, kızın üstüne benzin döktüğü ve ateşe verdiği yeri gösterdi. Keşif sırasında rahat tavırları ile dikkat çeken Karakuş'un zaman zaman tebessüm etmesi dikkat çekti.
BENİMLE İNATLAŞTI YAKTIM
Keşif alanında dinlenen tanık, Osman Karakuş'un genç kızın kolundan tutarak zorla sürüklemeye çalıştığını ardından da benzini döküp yaktığını belirtti. Tanık ifadesini kabul etmeyen Karakuş ise, "Ben onu zorla götürmedim. Konuşmak istedi. Orada buluştuk. Hiçbir zorlamam olmadı" dedi. Yanında getirdiği benzini ise arkadaşının motosikleti için aldığını kaydeden Karakuş, "Benzini arkadaşımın motosikleti için almıştım. Konuşmaya başladığımızda tartıştık. 'Seni yakarım' dedim. 'Yakamazsın' dedi benimle inatlaştı yaktım" diye konuştu.
GENÇ KIZI 5-6 METRE SÜRÜKLEMİŞ
Tanık ifadesinden yola çıkan mahkeme heyeti olay yerinde yapılan ölçümde genç kızın Osman Karakuş tarafından yaklaşık 5-6 metre sürüklendiği ve daha sonra yakıldığını tespit etti. Çevre apartmanlarda yaşayan vatandaşlar çocukları ile balkonlara çıkarak keşifi meraklı gözlerle izledi. Ölçümlerin yapılması ve ifadelerin alınmasının ardından Osman Karakuş tekrar tutuklu bulunduğu Çorum L Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.