Bekar erkeğe cinsel ihtiyaç ödeneği!
Abone olAvukat Yavuz Balkan, TBMM’ye dilekçe vererek kadına yönelik şiddetin ve cinsel saldırıların önlenebilmesi için bekâr erkeklere cinsel ihtiyaçlarını karşılamak üzere ödenek ayrılmasını istedi. Balkan, haftalık en fazla 75 TL verilmesini önerdi
TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvuruda
bulunan Avukat Yavuz Balkan, kadına yönelik şiddetin ve cinsel
saldırıların önlenebilmesi için bekâr erkeklere cinsel
ihtiyaçlarını karşılamak üzere ödenek ayrılmasını
istedi.
Balkan, haftalık en fazla 75 TL ödenek ayrılmasını önerdi.
TBMM Dilekçe Komisyonu, dilekçeyi inceledi.Komusyon, bu tür ‘yasal
düzenleme’ alanına giren bir konuda, komisyonun yapacağı herhangi
bir işlemin olmadığını belirterek, dilekçeyi milletvekillerinin
dikkatine sundu. Balkan’ın görüşleri şöyle:
“Benim bu zamana kadarki gözlemlerime göre kadına yönelik
şiddet ve cinayetlerin yüzde 80’i toplumda erkeklerin cinsel
ihtiyaçlarının giderilmemesinden kaynaklanıyor. Yüzde 10’u da
kocaların evden uzaklaştırılması kararından kaynaklanıyor.
Kocalar evden uzaklaştırma kararını kendilerine yediremiyor. Artık
bunlara tırnak içinde ‘erkek’ demek gerekiyor. Erkekliklerine
yediremiyorlar.
Âşık Veysel’in ‘Güzelliğin on para etmez, bu bendeki aşk olmasa’
sözüne bakın. Yani, insanları âşık eden, hormonları. İnsanoğlunu
kadın olsun, erkek olsun, tabiri caiz ise ‘çıldırtan’ hormonal
faaliyetleri. Bir noktada bu hormonlardan kaynaklı ihtiyaçların
giderilmesi gerekiyor. Bu ihtiyaç giderilmezse bu durumda ya kadına
tecavüz ediyor ya elle sarkıntılık ediyor ya katlediyor.”
TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvuruda bulunan Avukat Yavuz Balkan,
“Erkekler cinsel ihtiyaçlarını karşılayabilse kadın
cinayetlerinin yüzde 99’u önlenir. Bu konuda iddialıyım”
dedi.
‘SEKSOLOJİ ANA BİLİM DALI KURULMALI'
Habertürk'ten Saliha Çolak'ın haberine göre, Cinsel Sağlık
Enstitüsü Derneği Adana Şube Başkanı Uzman Doktor Taner Canatar:
Bekâr erkeklerin cinsel ihtiyaçlarının karşılanması için ödenek
ayrılması, kadına yönelik cinsel şiddet sorununu çözmez. Toplumda
cinsel eğitim eksikliği var. Sorunlar bundan kaynaklanıyor. Cinsel
eğitim eksikliğinin giderilmesi gerekir. Anaokulundan başlayarak
eğitim verilmeli. Daha sonra da ergenlik dönemi, sonrasında evlilik
öncesi eğitim, anne-baba eğitimi. Üniversitelerde de seksoloji ana
bilim dalı kurulmalı. Bunları yapabilirsek ödenek ayırmaya gerek
kalmaz. Cinsellik toplumda yasaklı ve tabu olduğu için
bastırılıyor. Ben tıp fakültesini bitirdim, 31 yaşıma
gelene kadar cinsel eğitimle karşılaşmadım. Cinsellikle seks
farklıdır. Cinsellik, duygusal paylaşımı da içerir. Doğuştan gelen
özelliktir. İnsanın kendini özgürce yaşamasıdır. Kadının
kadınlığını, erkeğin erkekliğini yaşamasıdır. Cinselliğin
bastırılması, sindirilmesi insanların kendini ifade edememesi
sorunlara neden oluyor. Kısaca, güneş balçıkla sıvanamaz. Ödenekle
olmaz, temellerine inmek lazım.
SAYGI DUYMAYI ÖĞRENECEK
Cinsellik Uzmanı Doktor Haydar Dümen: Bu olayın nedenleri çok
derin. Erkeklere kadın bulunmasıyla çözülecek bir sorun değil.
Öncelikle töre var. Dini inançlardan kaynaklanan töreler var.
Namusun kanla temizlenmesi gibi töreler var. Konunun duygusal
boyutu var. Kişiler sorunlarını çözemeyince bir noktada irade
bitiyor, gözü dönüyor. Yani sorun kadın temin edilerek bitmez.
Eğitim çok önemli. Birbirlerine saygı duymayı, birbirlerinin insan
olduğunu öğrenecekler.
EVLİ ERKEK DE YAPIYOR
AK Parti Ağrı Milletvekili, TBMM Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma
Komisyonu Kâtip Üyesi Mehmet Kerim Yıldız: Hükümetin evliliği
teşvik eden uygulamaları var. Ancak şiddet sadece bekâr erkekten
gelmiyor, evli erkeklerden de geliyor. Bekârlara ödenek vermek çare
olmaz. Buna bir temel insan hakkı olarak bakmak gerekir. Aileyi
korumaya yönelik çok sayıda yasal düzenleme yapıldı. Bunların sonuç
vermesi için eğitim ve zihinsel dönüşümün gerçekleşmesi
gerekiyor.
FİZİKSEL BAKMAK DOĞRU DEĞİL
CHP Balıkesir Milletvekili TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği
Komisyonu ve Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu Üyesi, Ayşe
Nedret Akova: Bu sorunun sosyolojik, ekonomik nedenleri de var.
Sadece erkeğin cinsel ihtiyaçlarının giderilememesinden kaynaklanan
bir sorunla karşı karşıya değiliz. Sorunun tüm boyutlarıyla ele
alınması lazım ki çözümünde etkili yöntemler geliştirilebilsin. O
nedenle fiziksel ihtiyaç noktasında bakmak yeterli
olmayacaktır.