Bedük'e göre hükümet taviz veriyor
Abone olDYP'li Saffet Arıkan Bedük, AB'ye karşı milli bir duruş sergilenemediğini ileri sürerek, iktidarın verdiği her tavizin hesabının sorulacağını ifade etti.
Bedük, yaptığı yazılı açıklamada, iktidarın 3 Ekim öncesinde
''tam bir şaşkınlık ve telaş'' görüntüsü verdiğini, başından beri
izlediği ''teslimiyetçi'' politikalar yüzünden, müzakerelerin
başlamasına 3 gün kala AB'nin henüz ''çerçeve belge''yi
onaylamadığını kaydetti. Bedük, ''Çünkü, talepleri sürekli farklı
istikametlere çeken, çifte standarda dayalı diplomatik ataklar
deneyen ve yakasına yapıştığını düşündüğü Türkiye'den istediği her
şeyi alabileceğini sanan AB'ye karşı milli bir duruş ne yazık ki
bugüne kadar sergilenemedi'' dedi. ''Hükümetin şaşkınlığının ise
tam bir komediye dönüştüğü'' görüşünü savunan Bedük, müzakerelere
başlanmasına saatler kala Başbakan ile Dışişleri Bakanı'nın
sözlerinin birbiriyle çeliştiğini öne sürdü. Bedük, şunları
kaydetti: ''Dışişleri Bakanı, basın mensuplarını karşısına alıyor
ve 'Ciddi problemler var. Müzakereler başlamayabilir' diyor.
Türkiye'nin asla kabul edemeyeceği şartların Müzakere Çerçeve
Belgesi'ne konmaya çalışıldığını sayın Bakan'ın sözlerinden
anlıyoruz. Madem böylesine ciddi problemler vardı, çözümü neden son
dakikaya bırakıldı? Bu, iş bilmezliğin, devleti staj yeri olarak
görmenin açık bir göstergesidir. Dışişleri Bakanı'nın bu sözlerinin
üzerinden birkaç saat geçmeden, sayın Başbakan'ın sözlerini
duyuyoruz. Başbakan Erdoğan, kendi bakanının aksine 'Ciddi
problemlerin olduğunu sanmıyorum' diyerek, dünyadan, daha da
önemlisi kendi kabinesindeki bakanlarından haberinin olmadığını
açıkça ortaya koyuyor.'' ''Dışişleri Bakanı'nın ayrı, Başbakan'ın
ayrı telden çaldığını'' savunan Bedük, şöyle devam etti: ''Milletin
umutlarıyla iktidara gelen AKP hükümeti, ne yazık ki üç yıllık
iktidarında, muktedir olamayacağını, el yordamıyla devlet yönetmeye
çalıştığını dosta düşmana göstermiştir. Şaşkın, telaşlı, ürkek ve
tavizkar tutumuyla milletin milli duygularını zedeleyen AKP
iktidarından kurtulmaya az kalmıştır. Hükümetin bu tutumu nedeniyle
millet kime inanacağını şaşırmıştır. Milletin ve muhalefetin sesine
kulak tıkayan bu iktidardan, verdiği her tavizin, beceriksizce
yapmaya çalıştığı her icraattın hesabı er ya da geç
sorulacaktır.''