Bedrettin Dalan dönecekmiş ama!
Abone ol“İrtica ile Mücadele Eylem Planı” davasının sanığı Bedrettin Dalan, hakkındaki iddialara yanıt verdi
Tempo Dergisi’nden Eyüp Erdoğan ve Cemal Subaşı’ya konuşan
Dalan, telefon kayıtlarıyla ilgili olarak, “Dinlendiğimi bildiğim
halde, manevi kızım Ferda ile konuşuyordum. 38 sayfalık
iddianamenin sekiz sayfası Ferda ile yapılan konuşmanın deşifresi.
Ferda, yaşananlara üzülüp falcılara gitmiş. Bana bunu anlatıyor.
Eksik olmasınlar, medyum muhabbetini sekiz sayfa iddianame gibi
yazmışlar” dedi.
‘Albayın ismi neydi?’
28 şubat sürecinin başaktörü olduğu söylentilerine
ise Dalan, “Vallahi yedi kişiyle çete kurmuşuz, iddianamede benim
yanımda yer alan dört ismi hiç tanımıyorum. Hayatımda hiç görmedim.
Şu albayı da tanımıyorum. İsmi neydi” diye sordu. Muhabirin “Dursun
Çiçek” hatırlatması üzerine ise “Hah, bak, ismini bile
hatırlamıyorum” diyen Dalan, darbe sonrasında ise başbakan olacağı
iddialarına şu yanıtı verdi:
“Bunu söyleyen aklını yitirmiş. Benim hayatımı inceleyin. Önüme
gelen başbakanlığı yasal şartlarla almamışım. Sayın Demirel
bakanlık verdi almadım, Özal, ‘benden sonra başbakan olacaksın’
dedi kabul etmedim.
Darbenin başbakanı olacakmışım. Allah yazdıysa bozsun. Bana her şey
yakıştırılır da, darbe başkanlığı yakıştırılamaz. Yani ayıptır.
Basında beni darbenin başbakanı gibi gösterenlere de bir çift sözüm
var.
Bu, onların kendileri için hayaleri olabilir. Ama benim asla böyle
bir hayalim olmadı. Böyle bir iddia herkes için geçerli olabilir,
ama benim hayatımın akışına uygun değil.”
MİT’çilere soru sorulmaz
MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz’ın
“Türkiye’yi terk et” diye kendisini uyardığı iddialarına da yanıt
veren Dalan, şöyle konuştu: “Tek kelime söylemedi. Herhalde ona
kızan birileri var. Onu da benim yüzümden ateşe atmak istiyorlar.
Ben MİT’çileri bilirim. MİT’çilerle dost olunur. Ama MİT’çilere
soru sorulmaz. Bugüne kadar hayatımda hiç onlara soru sormadım.
MİT’çilerle hiçbir bilgi alışverişim olmadı.”
Dönemin Jandarma İstihbarat Daire Başkanı Levent Ersöz ile yaptığı
görüşme hatırlatıldığında ise Dalan, “Türkiye’deki gericilik
sorununu herkese anlattım, kitabını da yazdım. Televizyonda da
söyledim. Televizyonda söylemediğim hiçbir şeyi, kapalı kapılar
arkasında söylemedim” dedi.
‘Suçumu ispat etsinler...’
“Türkiye’de hukuk kendi rayına oturursa döneceğini”
söyleyen Dalan, “Önümüzü görelim bakalım. İş hukuki mecrasına
dönsün döneceğim. Suçumu ispat etsinler, cezamı kessinler. Yargıtay
onasın, döneceğim” diye konuştu.
Türkiye’deki işlerinde şahıslara bağlı bir sistem kurmadığından
yürüdüğünü anlatan Dalan, “Varsaysınlar ben öldüm. Kurduğum
kurumların hiçbiri şahsi malım değildir, tamamı devlete
bağışlanmıştır” dedi.