Bediüzzaman Sempozyumu Nübüvvet'i konuşacak
Abone olİstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından Nübüvvet konulu Bediüzzaman Sempozyumu düzenleniyor.
İSTANBUL'da "Nübüvvet" konulu 10. Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumu 22-24 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Dünyanın dört bir yanından gönderilen 500 tebliğ arasından seçilen 100'den fazla tebliğ sunulacak ve müzakere edilecek.
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen Sempozyumun konusu "Hakikat Arayışında Nübüvvetin Rolü: Risale-i Nur Perspektifi" olarak ilân edildi.
Sempozyumun açılış oturumu 22 Eylül Pazar günü saat 10:00'da Ataköy Sinan Erdem Spor Kompleksi'nde yapılacak.
Sempozyumun oturumları ise 23 ve 24 Eylül günlerinde Yeşilköy Wow Hotel Convention Center salonlarında devam edecek.
Üç gün sürecek olan Uluslararası Sempozyum boyunca, dünyanın dört bir yanından gönderilen 500 tebliğ arasından seçilen 100'den fazla tebliğ sunulacak ve müzakere edilecek.
Sempozyuma 40'ın üzerinde ülkeden gelen akademisyenler tebliğleriyle katılıyor.
Bedizzaman Said Nursi'nin nübüvvet konusuna bakışı hakkında dünyanın farklı ülkelerinde bulunan akademisyenlerin görüşleri şöyle;
"BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ PEYGAMBER VARİSİDİR"
Sempozyuma Hindistan Jawaharlal Nehru Üniversitesi'nden katılan Profesor Aslam Islahi, Bediüzzaman Said Nursi'nin bir Peygamber varisi olduğuna vurgu yaptığı tebliğ metninde şu hususlara dikkat çekti:
"Çok karanlık şartlarda Nursi'nin asil ve mantıklı düşünceleri kavurucu çöl sıcağında adeta bir meltem gibi etkisini hissettirdi. Şimdi Türkiye'nin sağduyulu ve hikmetli adamının ektiği tohumların meyvelerini devşirmenin zamanıdır. O bir taraftan ihtiyatlı hizmet anlayışı ile tıpkı peygamberlerin yaptığı gibi, ülkesini iç kargaşa ve kan akmasından korurken diğer taraftan da gerçek İslam'ın tohumunu ektiği görünen bir realite. Öyle bir realite ki, dine ters tüm kuvvetlerin acziyeti artık gözler önünde. Nursi nebevi dine hizmet metodunu anlamış ve ülkesinde uygulamıştır. Bu noktada rahatlıkla şunu söyleyebiliriz; O gerçekten bir peygamber varisidir ve tüm hayatını nübüvvet gölgesinde harcamıştır. Allah gani gani rahmet etsin."
"MODERN BİR LİDER OLARAK SAİD NURSİ'NİN ÖRNEK ALDIKLARI..."
Modern bir lider olarak peygamber efendimizi, Hz. Ali'yi, Hz. Hüseyin'i örnek aldığına vurgu yapan Singapur Milli Üniversitesi'nden Prof. Farid Alatas tebliğ metninde şu hususlara dikkat çekti:
"Said Nursi'ye göre nübüvvet vazifesi sadece Muhammed Aleyhisselatü Vesselam ile temsil edilmemiş, bu temsil onun Ehl-i Beyti ile devam etmiştir. O şeytanın hilelerini anlatırken Ehl-i Beytin dûçâr olduğu manevi sıkıntıları örnek vermektedir. Said Nursi gibi modern liderler hiç şüphesiz Peygamber Aleyhisselatü Vesselam, Seyyidinâ Ali ve Seyyidinâ Hüseyin gibi örnekleri seçerek, o şekilde bir yaşam sürmeyi hayatlarının gayesi edinirler. Bugünün toplumu Said Nursi'nin bu tavsiyesini ciddiye alarak Peygamber Aleyhisselatü Vesselam ve onun Ehl-i Beyti'ni kendilerine hayatın her alanında örnek edinmeli ve günümüz liderlerinin de bu mühim şahsiyetleri kendilerine model edinmesi için gayret göstermelidir."
"SAİD NURSİ SADELİKTEN YANA DEĞİL"
ABD The College of Idaho'dan katılan Dr. Denny Clark, Said Nursi'nin Peygamber (sav)'den bahseden ifadelerinin sadelikten yana olmadığına dikkat çektiği tebliğ metninde bilakis, Nursi'nin Peygamber Muhammed (sav)'den bahseden normal konuşmaları dahi azamet ve büyüklük ifade eden maksimalist konuşmalar olduğunu ifade ediyor.
"NÜBÜVVET İLMİNİN SON DÖNEM TEMSİLCİSİ"
Azerbaycan Nahçıvan Devlet Universitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebulfez Ezimli Said Nursi'nin eserlerinden anlaşılan manayı şu sözlerle kaleme aldı:
"Bediüzzaman Said Nursi 20. Yüzyılın kendini kaybetmekte olan zamanın ve günümüzde halen vahdaniyetten uzaklaşmakta devam eden zihinlerin üzerine şimşek gibi çakan mücahit, bütün insanlara necat yolunu gösteren ve insanlık hayatına ışık tutan nübüvvet ilminin son dönem temsilcisi, mütefekkir âlimlerindendir. Said Nursi'nin eserlerinden anlaşılan mana şudur ki; yanlışlardan kurtulmak ancak nübüvvet nurunun görülmesi ile mümkün olur. Nübüvvet öyle bir nurdur ki, bütün yerler ve gökler ona bağlıdır: yerler ve gökler o nurdan uzaklaşanlara karanlık görünür, karanlıkta kalanlar ise bir zerrenin manasını anlamakta bile zorlanırlar. Onun hasretini çekerler ama o zerre onların gözüne görünmez."
40'ı aşkın ülkeden gelen akademisyenler sempozyum süresince şu sorulara cevap arayacaklar:
'Nübüvvet nedir, nasıl tarif edilmelidir?
Nübüvvetin gerekliliği akli delillere dayandırılabilir mi?
İnsanlık niçin peygamberlere muhtaçtır?
Peygamberlerin hak, kuvvet ve hikmet kullanımındaki rehberliği nasıldır?
Peygamberler ve toplum tabakaları: Fakirler, zenginler, çocuklar, gençler, yaşlılar, hastalar, yetişkinler, kadınlar vs.
Peygamberlerin insanlığa katkıları nelerdir?
Kutsal metinlerin ilk yorumcuları ve uygulayıcıları olarak peygamberler nasıl anlaşılmalıdır?
Kuran'daki peygamber kıssalarından alınması gereken dersler nelerdir?
Peygamberlerin ana ve ortak mesajları nelerdir?
Dini ve felsefi geleneklerin nübüvvet, vahiy ve rehberlik anlayışları arasındaki benzerlikler ve farklılıklar nelerdir?
Peygamberlerin güvenirliliği, masumiyeti ve örnek insan oluşları nasıldır?
Peygamberlerin dünya işlerinin düzenlenmesindeki rolü nedir?
Nebevi geleneğin, bilhassa, modern çağın sorunlarına sunduğu çözümler...
Nursi'nin nübüvveti izahı diğer filozof, teolog ve mutasavvıfların yaklaşımından farklı mıdır?'