Bebeklerin sağlık sigortası
Abone olHamilelikte alınan gıdaların bebeğin dengeli ve sağlıklı olmasında payı çok büyük!
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Rukset Ünlü Attar,
gebelikte beslenmenin önemine dikkat çekerek, anne adaylarının
dengeli ve düzenli beslenmesinin doğacak bebeklerin sağlık
sigortası olduğunu söyledi.
Türkiye Hastanesi Reçete Dergisi'ne "Gebelikte beslenme" konusunda
bilgi veren Opr. Dr. Rukset Ünlü Attar, gebelikte beslenmeyi
belirleyen temel unsurların, gebelik öncesi kilo ve boy, yaş, bebek
sayısı, metabolik hastalık varlığı, iştah ve annenin fiziksel
aktiviteleri olduğunu belirtti.
Gebelikte dengeli bir diyetteki kalorinin üçte birinin yağlardan
elde edilmesinin önemine işaret eden Attar, "Gebe kadınlar ayçiçek,
zeytin ve mısırözü gibi bitkisel yağları tercih etmeli.
Karbonhidratlar mümkün olduğunca tahıl, un, şeker gibi doğal
kaynaklardan karşılanmalı. Gebelerin günlük protein ihtiyacı 48-60
gramdır. Kırmızı et, tavuk eti, balık, yumurta, süt ve sütten
yapılmış gıdalar başlıca hayvansal protein kaynaklarıdır. Özellikle
vejeteryen bir anne açısından önemli olan bitkisel protein
kaynakları ise nohut, mercimek, fasulye, bakladır. Kepekli tahıllar
ve fındık, fıstık, ceviz gibi kuru yemişler de bunlara ek olarak
sayılabilir" dedi.
Opr. Dr. Attar, dengeli beslenen gebede asit dışında ayrıca vitamin
kullanımına gerek olmadığını, folik aside gebelikten 1-3 ay önce
başlanması gerektiğini, gebelik boyunca folik asitten zengin olan
ıspanak, karnabahar, kepekli undan yapılmış yiyecekler, badem,
fındık, yer fıstığı ve ceviz tüketilmesinin önerilebileceğini ifade
etti.
Gebe için en önemli minerallerin kalsiyum ve demir olduğunu dile
getiren Attar, gebelikte, hem bebeğin doğumdan sonra
kullanabileceği demirin depolanması hem de gebelik nedeniyle artan
kan hacmine yeterli oksijenin taşınabilmesi için normalden fazla
miktarda demire ihtiyaç olduğunu vurguladı. Alınması gereken demir
miktarının günde 60 mg elementer demir olduğunu hatırlatan Attar,
"Kan hemoglobin düzeyleri normal olan gebelerde rutin olarak demir
verilmeyebilir. Ayrıca demir eksikliği olduğu halde yakınması
bulunmayan hastalarda demir verilmeyebileceği üzerinde
durulmaktadır. Gebelikte demir, çinko, selenyum ve bazı
vitaminlerin (A, B6, C ve D) fazla alınması durumunda potansiyel
olarak toksik etkiler görülebilir" diye konuştu.
Kalsiyumun pek çok hücresel fonksiyonunun yanı sıra kemik yapımında
kullanılan temel eleman olduğuna değinerek, "Gebelikte günlük
kalsiyum gereksinimi bin 200 mg'dir" diyen Attar, günlük fazla
kalsiyum gereksiniminin 85 gr. Yağsız peynir, 7 dilim beyaz ekmek,
2 bardak süt, 170 gr sardalye, beyaz ekmek, yağı alınmış süt, yarım
yağlı peynir, lor peyniri ve taze bademle giderilebileceğini
belirtti.
Anne adayının sıvı tüketiminin en önemli kısmını suyun oluşturması
gerektiğini, suyun, üreme sistemi dahil bütün organların ve
vücuttaki sistemlerin sağlıklı çalışması ve tamiri için gerekli
olduğunu dile getiren Attar, şunları söyledi:
"Gebe, günde 8 bardak su içmelidir. Çay, kahve, kakao, alkollü
içkiler ve kola ya hiç ya da mümkün olduğunca az
tüketilmelidir.
Yüksek miktarlarda kafeinin (günde 4 fincandan fazla) düşük, erken
doğum ya da bebekte gelişme geriliği yaptığına dair bilgiler
vardır. Alkol plasentayı geçebildiği için anne adayının alkol
alması halinde bebekte fötal alkol sendromu gelişebilir. Anne
adayı, fast-food, salam, sosis, sucuk, dondurulmuş gıdalardan uzak
durmalıdır.
Gebelikte barsak hareketleri genellikle yavaşladığı için kabızlık
çok sık görülen bir problemdir. Bunu önlemek için diyete lifli
gıdalar ve bol sıvı eklenmelidir. Lif ve posa; siyah ekmek,
portakal, elma, kepekli ekmek, kuruyemiş, ahududu, kepekli makarna,
bezelye, kuru kayısı, esmer pirinç, kuru üzüm, pırasa ile kepekli
olarak hazırlanmış unlu gıdalarda bol miktarda vardır."