Bebeklerin borcu yükseldi
Abone olBağımsız Eğitimciler Sendikası'ndan yapılan açıklamaya göre bebeklerin borcu artıyor.
Türkiye'de 2002 yılında her bebeğin 3 bin 374 YTL ile borçla
dünyaya gelirken, bugün doğan her bebeğin 4 bin 686 YTL borçla
doğduğu ileri sürüldü.
Bağımsız Eğitimciler Sendikası'ndan yapılan yazılı açıklamada,
sendikanın Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
verilerini kullanarak bir takım hesaplamalar yaptığı
bildirildi.
Bu hesaplamalara göre, Türkiye'nin 2002 yılından bugüne kadar ki
toplam borç stokunun, Türkiye'nin toplam büyüme oranından daha
fazla artış göstererek yüzde 41,2 oranında gerçekleştiği öne
sürülen açıklamada, Kasım 2002 başında 235 milyar YTL olan Toplam
Borç Stoku'nun, 2006 başında 97 milyar YTL'lik artışla 332 milyar
YTL'ye ulaştığı savunuldu.
''YALNIZCA DIŞ BORCUMUZ KİŞİ BAŞINA 2 BİN 360 DOLAR''
Bu süre içerisinde Türkiye'nin toplam dış borç stokunun yüzde 30,
kişi başına borç miktarının da yüzde 26 oranlarında arttığı iddia
edilen açıklamada, 2006 başı itibariyle Türkiye'nin toplam dış borç
stokunun yüzde 4.8 oranında artarak 170 milyar 62 milyon dolara
çıktığı kaydedildi. 2006 yılına ilişkin Türkiye nüfusu tahmini
dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre ise kişi başına düşen dış
borç miktarının da geçen yıl yüzde 3.5'lik büyümeyle 2 bin 360
dolara ulaştığı ileri sürüldü.
Kişi başına düşen milli gelirin 5 bin 8 dolar, kişi başına düşen
toplam borç miktarının ise 4 bin 686 YTL olduğu ifade edilen
çıklamada, şunlar kaydedildi:
''Türkiye'de 2002 yılında her bebek 3 bin 374 YTL borçla dünyaya
gelirken, bugün doğan her bebek 4 bin 686 YTL borçla doğmaktadır.
Bağımsız Eğitimciler Sendikası tarafından yapılan hesaplamalara
göre; asgari ücretli bir işçinin bu borcu ödeyebilmek için yemeden,
içmeden 15 ay boyunca çalışması gerekmektedir.
Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, borcu
yaratanların ve kullananların kendileri olmadığını ifade ederek,
''Ancak borcu geri ödeyecek olanlar bugün ve gelecekteki bütün TC
vatandaşlarıdır. Böyle bir devlet, ne refah üretebilir, ne de
üretilen refahı tüm vatandaşlarına adil bir şekilde dağıtabilir''
dedi.