Kitaplardan edinilen bilgiler, anne, kayınvalide, arkadaşlar ve kız kardeşlerden alınan tavsiyelere rağmen bebek büyütenler bu süreçte çok sayıda soruyla karşılaşabilir. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Çelik, annelere bebek bakımıyla ilgili mini bir rehber hazırladı. Anne üşütürse en fazla kendi karnı ağırır, zira soğukta bağırsak kasılma ve hareketleri hızlanır, bu da karın ağrısı olarak hissedilir. Ancak bu fiziksel durumun süt yoluyla bebeğe geçmesi söz konusu değildir. Gazlı içecekler içildiğinde açığa çıkan serbest karbondioksit midede gaz baloncukları şeklinde şişkinliğe yol açar. Ancak bu gaz baloncuklarının süt yoluyla bebeğe geçmesi fiziksel olarak imkansızdır. En temel neden bağırsak pasajının hızlanmasıdır. Bağırsak hareketini artıran her türlü fiziksel ve kimyasal etken bebeğin kakasının yeşil olmasına neden olur. Geleneksel olarak süt salgısını artırdığı düşünülen sayısız gıda, içecek ve bitki çayları tanımlanmıştır. Ancak bilimsel olarak kanıtlanmış ve her annede aynı derecede etki gösteren özel bir gıda ya da içecek ne yazık ki bulunmamaktadır. Bebeğin tırnakları, tırnak yatağını ne zaman geçerse o zaman kesilir, bunun için kırkını beklemeye gerek yoktur. Bazen bebek doğduğunda bile kesilebilecek kadar uzun olabilir. Bebeğin hıçkırması temel nedeni midede sıkışıp kalan bir hava cebininin mideden dışarı diyafram kasına doğru bir baloncuk oluşturup bu kası uyarmasıdır. Sıkışan bu hava kitlesi geğirilip çıkıncaya kadar hıçkırık devam eder. Bebeğin göz yaşarması çoğunlukla mikrobik, alerjik ya da fiziksel bir etkenin göz zarını tahriş etmesine tepkisel olarak ortaya çıkar. Bazen de gözyaşı kanallarının doğuştan tıkalı olması nedeniyle gözyaşının buruna drenajındaki zorluk nedeniyle olur. Yenidoğan bebeğin, dünyada yapayalnız, savunmasız ve çaresiz olarak, kendini güvende ve huzurlu hissedeceği tek ortam olan anne kucağından şımaracağı gerekçesi ile mahrum kalması ne acı! Bebeklerinizi her ağladıklarında kucaklayın. Son derece sağlıklı ve fonksiyonel bir süreçtir; kesinlikle sindirim ya da emilim bozukluğunun işareti değildir. Aç kalan bebeğin en azından şekerli suyla beslenmesi kulağa mantıklı gelebilir ancak günümüzde anne sütüne yakın formül mamalar varken şekerli suyla bebeğin beslenmesi gereksiz hatta zararlı bir davranış olabilir. Zira şekerli suyun tadına alışan bebek anne memesini reddedebilir. Bebeğin yalancı emziği tutmak için yaptığı dil damak dudak hareketleri anne memesini emerken yaptığından çok farklıdır. Bu nedenle mümkünse ilk 3 ay bebeklere yalancı meme verilmemelidir. Bebekleri hayata bağlayan, güçlü arama refleksleridir. Bu refleks sayesinde bebek, anne memesini arar, bulunca da emer. Böylece hem karnı doyar, hem de kendini güvende hisseder. Çünkü henüz görme yeteneği tam gelişmemiş bebeğin çevresinde olan biteni anlama algılama kapasitesi sınırlıdır. Tek bildiği sıcak anne kucağı ve anne memesidir. Ona kavuşunca doğru yerde olduğunu hisseder, rahatlar. Dolayısıyla karnı tok bile olsa yenidoğan bebek, sürekli doğru yeri bulana kadar aranmak durumundadır. Yenidoğan bebekler genellikle doğum sırasında burunlarında bulunan salgı ve mukusu atmak için sık sık hapşırırlar. Bu tamamen refleks bir olay olup üşütme ile ilgili değildir. Anneden gecen hormonların etkisiyle yenidoğan bebeğin memelerinde bazen süt toplanabilir, buna hiç el sürmemek en iyisidir. Bu, bir kaç hafta içinde zaten kendiliğinden geçecektir. Masaj, memede enfeksiyon ve apseyle sonuçlanabildiğinden önerilmemektedir. Göbek fıtıkları ceviz, hatta portakal büyüklüğünde bile olsa genellikle kendiliğinden geçen oluşumlardır. Üzerine bağlanacak cisimlerin bu sürece olumlu ya da olumsuz etkisi olmaz. Göbek tozu çok eski yıllarda kullanılan bir çeşit antibiyotik olup günümüzde kesinlikle kullanılmamaktadır. Göbeğe kullanılacak en iyi madde yüzde 70’lik alkol solüsyonlarıdır. Evet anne sütü içindeki antimikrobial maddeler yüzeysel göz enfeksiyonlarında işe yarayabilir. Ancak en doğrusu hekimin görüp karar vermesidir. Bu tarz bitki çaylarının ya da geleneksel gaz gidericilerin bilimsel olarak bir faydası olduğu gösterilememiştir. Bu içeceklerin temelde zararı içlerinde bulunan şeker nedeniyle bebeğin anne sütünden soğuması ve biberona alışmasıdır. Ayrıca bitkisel kökenli olsalar da hangi bebekte ne tür yan etkiler yapacağının önceden kestirilmesi de güçtür. Bazı bebekler banyodan sonra çok rahatlar ve güzel uyur. Büyüme hormonu uykuda salgılandığından indirekt yolla banyo, bebeğin büyümesine katkı sağlayabilir. Anadolu'da halen yaygın olarak kullanılan yenidoğan bebeğin tuzlanması adeti, son derece tehlikeli ve ölümcül sonuçları olabilecek çağdışı bir uygulamadır ve asla yapılmamalıdır.