Bebek emzirmenin püf noktaları
Abone olYeni doğum yapmış annelerin, özellikle de ilk kez anne olanların, bebek emzirmede dikkat etmesi gerekenler şöyle:
Bir kadın için annelik duygusunu tatmak, şüphesiz dünyanın en
mutlu olayı. Ancak, yeni doğum yapmış annelerin, özellikle de ilk
kez anne olanların, bebeklerinin sağlıklı büyümesi ve gelişebilmesi
için emzirme konusunda uzman önerilerine kulak vermeleri gerekiyor.
İHA muhabirinin, Sağlık Bakanlığı'nin internet sitesinden derlediği
bilgilere göre, her annenin sütü, kendi bebeği için en uygun
bileşimde bulunuyor. Emzirmenin doğumdan hemen sonra başlatılması
ve sık emzirme ile süt yapımı kolaylaşıyor. Erken emzirme ile
annede doğum sonu kanamalar çabuk kesiliyor, memelerde şişme ve
iltihaplanma olmuyor, loğusalık kolaylaşıyor. Anne sütü ile
beslenen bebeğin D vitamini ve flor dışında hiçbir ek sıvıya, ek
besine, vitamine ihtiyacı bulunmuyor. Çok sıcak havalarda bile anne
sütü, bebeğin susuzluğunu gideriyor. Sağlıklı her anne, bebeği için
yeterli süt üretebiliyor. Emzirme belirli saatlere göre değil,
bebeğin isteğine bağlı olarak yapılırsa, olgun süt yapımı daha
erken oluyor. Anne sütüyle beslenen bebekler, başta ishal olmak
üzere mikroplu hastalıklara yakalanmıyor, bebeklik döneminden sonra
da daha az hastalanıyorlar. Emzirmeyle anne-bebek ilişkisi de
güçleniyor. Uzmanlar, meme başının etrafındaki deriden salgılanan
yağlı doğal maddenin, meme ucunu çatlaklardan koruduğunu, bu
sebeple, temizlemek için karbonatlı ve sabunlu su ile krem sürmeye
gerek bulunmadığını bildiriyor. ANNE SÜTÜNÜN ÖZELLİKLERİ Genellikle
sarı renkte, kıvamlı olan ve adına 'ilk süt, ağız sütü',
'kolostrum' denilen ilk sütün, özel olarak çok besleyici olduğunu
ve bebeği pek çok hastalıktan koruduğunu belirten uzmanlar, sık
aralıklarla emzirerek bebeğin bu ilk sütü mümkün olduğunca çok
almasına çalışılması gerektiğini kaydediyor. Bazı annelerde
doğumdan sonra ilk sütün çok az miktarda gelebileceğini veya hiç
salgılanmayabileceğini ifade eden uzmanlar, "Bu durumda bebek zarar
görmez, kendi depolarını kullanarak gerekli enerjiyi sağlar. Önemli
olan, annenin doğumdan sonra en kısa zamanda, mümkünse hemen
emzirmeye başlamasıdır" diyorlar. Uzmanlar, bebeğin memeye doğru
yerleştirilmesini de şöyle anlatıyor: "Bebek memeye iyi yerleşmiş
ise meme uçları zedelenmez. Emzirirken anne değişik durumları
deneyebilir. Ancak önemli olan, bebeğin tutulma şeklidir. Hangi
durumda olursa olsun, bebeğin omuz ve vücudu memeye dönük olmalı ve
burnu meme başı hizasında bulunmalıdır. Anne, bebeği memesine
yaklaştırırken elini bebeğin omuzlarının arkasından diğer tarafa
geçirmelidir. Bu sırada bebeğin başını baş ve işaret parmaklarıyla
destekleyebilir." BEBEK NASIL EMER? Bebeğin iyi emmesi için ağzıyla
yalnız meme ucunu değil, etrafındaki kahverengi alanı da kavraması
gerektiğini vurgulayan uzmanlar, "Bebek her istediğinde
emzirilmelidir. Bebek ağzını açarak, aranarak, sonunda da ağlayarak
açlığını belli eder. İlk haftalarda emzirme aralıkları bir saat,
iki saat gibi çok kısa olabilir. Bebek günde 6-8 kez idrar
yapıyorsa, ağırlığı haftada 150-200 gram artıyorsa, annenin sütü
yeterlidir" ifadesini kullanıyorlar. Uzmanlar, eğer bebek bir meme
ile beslenmiş ise bir sonraki emzirmede diğer memenin verilmesi
gerektiğini belirtirken, iki meme verilmişse bir sonraki öğüne son
verilen taraftan başlanmasını öneriyor. Memeleri her emzirmeden
önce temizlemeye gerek olmadığını bildiren uzmanlar, "Anne sütü,
bebeği hastalıklardan koruyucu o kadar çok madde içerir ki, bu
yolla mikrop bulaşmasından korkulmaz. Bebeğe mikroplar ellerden
bulaşır. Önemli olan ellerin yıkanmasıdır. Eller vücutta, evde,
hastanede veya çevrede bulunan her türlü mikrobu taşır. Anneler ve
bebeğe bakan kişiler bunu hiç unutmamalıdırlar" uyarısında
bulunuyorlar. GECELERİ EMZİRME GEREKLİ Mİ? Uzmanlar, bebeklerin,
ihtiyaçlarını yalnızca gündüzleri beslenmekle karşılayabilecek
duruma gelinceye kadar geceleri de emmek isteyebileceğine dikkat
çekerek şunları kaydediyor: "Gece emzirme, süt yapımının artmasına
yardımcı olur. Bebek, annenin hemen yakınında ise geceleri emzirmek
kolaylaşır ve anne için yorucu olmaz. Bebek yavaşça kaldırılıp
uyandırılmadan emzirilebilir. Eğer bebek ses ve ışıkla rahatsız
edilmeden emzirilirse, beslenme sonunda hem anne hem de bebek
kolayca uykularına devam edebilirler. Beslendikten sonra bebeği
10-15 dakika dik tutmanın, gaz çıkarmasına yardımcı olduğunu
hatırlatan uzmanlar, "Bebek memede uyumuş ve rahat görünüyorsa gaz
çıkarmaya gerek yoktur. Bebek huzursuzsa, kucakta, dik durumda
sırtı sıvazlanarak gaz çıkarmasına yardımcı olunabilir" diyorlar.
ELLE SAĞMA Uzmanlar, birçok durumlarda sütün elle sağılması
gerekebileceğini ifade ederek, eller iyice yıkandıktan sonra
yapılacak işlemi şöyle tarif ediyor: "Rahat bir yere oturduktan
sonra parmak uçları ile yumuşak biçimde memeye dıştan içe, meme
başının etrafındaki kahverengi bölgeye doğru masaj yapılır. Önceden
ısıtılmış bir havlu, memenin üzerine konulursa sütün akışı
kolaylaşacaktır. Meme, baş parmak üstte, diğer parmaklar altta
kalacak biçimde tutulur. Eğer meme büyükse, bir el üstüne, diğer el
altına gelecek şekilde tutulmalıdır. Süt sağılması için baş ve
diğer parmaklar yavaşça içe, göğüs duvarına doğru ve ardından
birbirine doğru bastırılır. Bastırma işlemi, el göğüs duvarından
uzaklaştırılırken devam ettirilir. Bu şekilde süt meme başına doğru
itilir. Süt sağma işlemi sırasında acı hissedilmemesi gerekir, acı
oluyorsa uygulanan teknik hatalıdır. İşlem tekrarlandıktan sonra
süt akmaya başlar. Sağma hareketi ritmik şekilde takrarlanmalıdır.
Sağma işlemi sırasında parmak hareketleri yuvarlama şeklinde
olmalı, parmaklar ile meme derisi ovuşturulmamalıdır. El, meme
etrafında döndürülmeli, masaj koltuk altı da dahil olmak üzere tüm
memeye uygulanmalıdır." Memeleri elle sağarak boşaltma süresinin
yaklaşık 20-30 dakika olduğunu belirten uzmanlar, sıcak ıslak
havlu, sıcak duş alma, öne doğru eğilerek memeleri hafifçe
sallamanın süt akımını kolaylaştırdığını, öne doğru eğilmenin alt
bölgelerin de boşalmasını sağladığını kaydediyor. SAĞILMIŞ SÜTÜ
SAKLAMAK Uzmanlar, temizliğe dikkat edilerek sağılan anne sütünün,
oda sıcaklığında 12 saat, buzdolabında bir hafta kalabileceğini
ifade ederek, "Sütün saklanması, özellikle çalışan anneler için
yararlıdır. Annenin evde olmadığı saatlerde bu süt verilir. Anne iş
yerinde de sütünü sağarak evine getirebilir, böylece evden uzakta
olduğu sırada sütün memeden boşa akması önlenmiş olur" ifadelerini
kullanıyorlar. Uzmanlar ayrıca, sağılan anne sütünün biberon yerine
kaşık veya bardakla verilmesinin daha uygun olduğunu da
bildiriyor.