Medical Park Göztepe Onkoloji Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz, 2011 yılında kanserden korunmanın reçetesini yazdı... ÇOCUĞUN GELECEĞİ Kansere yakalanmamak için alınacak önlemler anne karnından da önce başlar. Anne ya da baba devamlı sigara içip alkol tüketiyorsa veya kimyasal bir fabrikada çalışıyorsa bu etkenler doğrudan doğruya sperm ve yumurtaya geçiyor. Anne alkol kullanıp sigara içiyorsa, kötü hava koşullarında çalışıyorsa, hormonlu gıdalar tüketiyorsa bütün bunlar doğrudan doğruya çocuğa geçiyor. Bir kadın gebeyse en az altı ay organik gıdalarla beslenmeye çalışmalıdır. ZEHİRİ UÇURUN Çocuğun kanser riskiyle yüzleştiği daha pek çok alan var. Örneğin plastik oyuncaklar... Çocuğun yatağı cilalanıyor, bu da kanserojen. Amerikan halkı bu riski ortadan kaldırmak için ilginç bir yöntem benimsemiş. Amerika’da bilinçli ebeveynler çocuklarına ikinci el yatak alıyorlar. Böylece mobilyanın bütün zararlı kimyasalları uçmuş oluyor. ASPİRİN KANSERDEN KORUR Son aylarda Metformin denilen, 22 sene önce diyabet için kullanılan ve ilk olarak bitkiden elde edilen ilacın kanserden koruduğu ve kilo kontrolü yaptığı bilimsel olarak gösterilmiştir. 20 binin üzerinde yapılan araştırmada, günde 75 miligram aspirin alınmasının özefagus, kolon, akciğer ve prostat kanserinde koruyucu etkisi bilimsel olarak kanıtlandı BİRE BEŞ SEBZEYLE BESLEYİN Çocuğa doğumundan itibaren beslenme alışkanlığı kazandırmak, bire beş sebzeyle beslemek, bunların da temiz ve organik olmasına dikkat etmek büyük önem taşıyor. Çocuk haftada birkaç kez kırmızı et yemeli. Yetişkinlerse kırmızı eti mümkün olduğunca az tüketmeli. YÜZEY BALIĞI YİYİN İstanbul’da dip balığı kesinlikle yenmemeli, midye ve karides gibi deniz ürünlerinden uzak durulmalı. İstanbul’da ancak birkaç tür yüzey balığı yenilebilir. GENETİK YATKINLIK Genetik faktörlü kanserlerin önlenmesinde de çocuğun beslenmesi çok önemli... Ailede kolon kanseri varsa, çocuğu beslerken sebze, meyve tüketmesine dikkat edilmeli ve çocuk kabız kalmamalı. Fast-food’dan kaçınılmalı. Yapılan bir çalışmada, haftada üç kez fast-food ile beslenen çocuklarda beyin tümörü, lenfoma ve lösemi riski üç kat daha fazla görülmüştür. TAŞ DEVRİNE DÖNEMEYİZ Bütün bu alışkanlıkları tamamen terk edip taş devrine dönmemiz de mümkün değil. Fakat bunları sıkı bir devlet politikasıyla sınırlandırmak, zararsız hale getirmek, insanları bilinçlendirerek ve merdiven altı üretime son vermek gerekiyor. GEREKSİZ TOMOGRAFİ ZARAR Kanserden korunmak için radyoaktiviteden kaçınmamız çok önemli. Ayrıca gereksiz yere PET ve tomografi çektirmemeli, cep telefonu, bilgisayar ve televizyon gibi radyasyon yayan gereçlerin kullanımını sınırlamalıyız. Son yapılan araştırmalar, günde yarım saatten fazla cep telefonu kullanmamamızı söylüyor. Çünkü gün geçtikçe telefonlara eklenen programlar ve işlevler arttıkça yaydıkları radyasyon da o oranda artış gösteriyor. Tabii üretici firmaların risklerle ilgili halkı bilinçlendirmesi de gerekiyor. KANSER DÜŞMANI MEYVELER: NAR VE ELMA Kansere karşı yenilecek başlıca yiyecekler, nar ve elmadır. Narın ve elmanın bütün kanser türlerine karşı koruyucu bir etkisi vardır, tabii ki organik olarak tüketilmek kaydıyla! Kolon kanserlerinde ve kilo almak istemediğiniz hallerde bu meyvelerin suyunu içmek yerine özellikle kendisini yemenizde fayda var. EKMEK BEYAZ OLMASIN Beyaz undan kaçmalıyız ve ekmeğimizi bildiğimiz fırınlardan almalıyız. Yulaf ve çavdar gibi organik buğdaydan yapılan ekmekler, en faydalı olanlardır. Yulaf tüketimi radyasyonun zararlarından korumaktadır. LAHANA YEMEK ÇOK MU ZOR? Kanserin önlenmesinde hem devlete, hem halka, hem derneklere, hem de bireylere sorumluluk düşüyor. Çünkü korunmak tedaviden çok daha iyi ve kolaydır. Günde birkaç elma, bir muz, biraz brokoli ya da lahana yemek insana yük değildir. Kırmızı lahana, semizotu, karahindiba, kuzukulağı, tere, biberiye, kımızı turp, havuç gibi sebzelerle salatalar yapabiliriz. Nar, elma, ananas ve kuşkonmazın faydası son çalışmalarda özellikle vurgulandı. Günde bir avuç yerfıstığının özellikle kolon ve karaciğer kanserine karşı faydalı olduğu belirtildi. GÜNEŞTE BEKLEMİŞ SU İÇMEYİN İçtiğimiz sulara çok dikkat etmeliyiz. Plastik şişede, uzun süre güneş altında beklemiş sular kanserojen olabilir. İçme suyumuzun markasını üç ayda bir değiştirmeliyiz. Cam şişe ve damacana sularına dönmeye çalışın. ANNE SÜTÜ ALSIN Çocuk doğduktan sonra anne sütüyle beslenmeye başlıyor ve dolayısıyla annenin iyi beslenmesi yine önem arz ediyor. Anne sütü dünyanın en sağlıklı besinidir. Hatta çocuk ne kadar anne sütü alırsa, ileride kansere yakalanma olasılığı da o kadar düşük olur. ERKEN BULUĞ TEHLİKELİ Çocuklar ayrıca, büyürken hormonlu gıdalar tükettikleri için erken gelişiyorlar. Fast-food yedikleri için obez oluyorlar. Bu da demek oluyor ki; kansere yakalanma riskleri oldukça artıyor. Yine çocuklarda erken buluğ da meme kanserinin sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. DETERJAN YERİNE SABUNU TERCİH EDİN Çocuğun kullandığı malzemelere ve eşyalarına çok dikkat etmek gerekiyor. Okulda yaptığı suluboyadan okul çantasının içerdiği kimyasallara kadar bütün malzemeler özenle seçilmeli. Çocuğun beslenme çantasındaki yiyecekler de çok önemli. Beslenme çantasında mutlaka meyve, biraz sebze, evde yapılan bir tavuk eti ya da başka bir çeşit et olmalı. OJE SÜRERKEN BİLE DÜŞÜNÜN Evimizde yerleri, halıları, çamaşırları veya bulaşıkları temizlemek için kullandığımız deterjanların çoğu, kanserojen maddeler içeriyor. Bunlar yerine zeytinyağlı doğal sabunlar, sirke ya da sadece su kullanılabilir. Şampuan, diş macunu, saç boyası, tırnak cilası ya da briyantin gibi maddeler de yine hep kanserojen olabilecek ürünlerdir. ILIK SUYLA YIKANIN Banyoda duş yaparken bile dikkatli olmak gerekiyor! Klor fazla kaynadığında suda bulunan arsenikle birleşerek kanserojen kimyasallar ortaya çıkabileceğinden ılık suyla yıkanmak, bebek şampuanı ya da zeytinyağlı sabun kullanmak gerekir. Vücuda nemlendirici kullanırken tabii olan, zeytinyağı ihtiva eden nemlendiriciler kullanmalıyız. ILIK SUYLA YIKANIN Banyoda duş yaparken bile dikkatli olmak gerekiyor! Klor fazla kaynadığında suda bulunan arsenikle birleşerek kanserojen kimyasallar ortaya çıkabileceğinden ılık suyla yıkanmak, bebek şampuanı ya da zeytinyağlı sabun kullanmak gerekir. Vücuda nemlendirici kullanırken tabii olan, zeytinyağı ihtiva eden nemlendiriciler kullanmalıyız.