Bebeğini ölüme terk eden anneyi savunuyorum!
Abone olBebeğini aç sussuz bırakıp tatile giden ve ölümüne neden olan anne hakkında verilen müebbet hapis kararına itiraz eden Radikal yazarı "mahkeme burayı İsveç mi sanıyor?" diye sordu.
İNTERNETHABER.COM
Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde bebeğini evde yalnız bırakıp tatile
çıkarak ölümüne neden olan öğretmen Seçil Müge
Doğanay'ın mahkemeden müebbet hapis cezası almasını
yorumlayan Radikal'in hukukçu kalemlerinden
Orhan Kemal Cengiz karara ezber bozan bir itirazda
bulundu. "Seçil öğretmen bir cezayı hak ediyordu
şüphesiz" diyerek söze başlayan Radikal yazarı
"Ama ben bu kadına verilen ömür boyu hapis cezasını çok
ölçüsüz, çok acımasız buldum..." diye devam etti.
İşte Cengiz'in yazısındaki ilgili bölüm:
KARISINI DELİK DEŞİK EDEN CANİLER İÇİN
BİLE HAFİFLETİCİ NEDEN VAR
Karısını delik deşik ederek öldüren gözü dönmüş caniler için bile
bin bir mazereti kabul eden adalet sistemimiz, Seçil öğretmen için
hiç bir hafifletici neden bulamamıştı...
Öyle mi gerçekten, iki aylık bir bebeğin ölümüne giden yolda, Seçil
öğretmen, bu dramatik gösterinin tek oyuncusu mu?
HAMİLE BIRAKAN BABA, KÜRTAJ YAPMADAN
DOKTOR, KORKU SALAN AİLE...
Kadını hamile bıraktıktan sonra yüzüstü bırakıp çekip giden
babanın; yaptığı kürtaj başvurusunu reddedenlerin; “bebeğimi
yanımda götürseydim beni öldürürlerdi” dediği ailesinin hiç mi rolü
yok bu dramatik sonda?
MAHKEME KADIN SANKİ İSVEÇ'TA YAŞIYORMUŞ
GİBİ KARAR VERDİ
Savcılar, yargıçlar cezayı kadın sanki İsveç’te, Finlandiya’da
yaşıyormuş gibi basıvermişler; onun aldığı cezada, içinde yaşadığı
bu ülkenin olağanüstü güçlüklerinden eser yok...
Seçil öğretmen, cezayı, insanların evlenmeden doğum yapan bir
anneyle aynı apartmanda yaşamakta beis görmedikleri; bu annenin
devletten her türlü yardımı alabildiği; mesela bebeğini göğsünü
gere gere öğretmenlik yaptığı okula götürebileceği bir ülkede
yaşıyormuş gibi alıyor...
Halbuki ki, anlattığı hikayeden de biliyoruz ki, çocuğunu evde sesi
duyulmasın diye kuytu bir köşeye koyuyor, komşularından kapı bucak
kaçırıyor...
HUKUK İKİ YÜZLÜ AHLAK KURALLARINI
GÖZARDI EDEBİLİR Mİ?
Savcılar yargıçlar, bu kadına, bu ülkenin korkunç iki yüzlü ahlak
kurallarını göz ardı ederek ceza verebilirler mi? Çocuğunu öldürdü
diye onu kınayan pek çok insanın, komşusu olsalar, “ahlaksız kadın
çek git buradan” diye kapısına dayanacaklarını göz ardı edebilirler
mi?
BU CEZAYI VEREN HAKİMLER O GÖNÜL
ZENGİNLİĞİNE SAHİP Mİ?
Bu cezayı isteyen savcılarımız, ömür boyu hapis cezası veren
hakimlerimiz, kızları evlilik dışı bir çocuk doğursa torunlarını
kucaklarına alıp gururla adliyeye götürecek gönül zenginliğinde
insanlar mıdır? Eğer öyle olsalardı, bu ülkede “namus” denen şeyin
sadece apış arasına sıkışmış bir öğütme makinesi olduğunu ve
evlenmeden çocuk doğuran bir kadına hayat hakkı tanımadığını
görürlerdi.
Eğer öyle olsalardı, öldükten sonra çocuğunu hastaneye götüren bu
kadının, hem fail ve hem de mağdur olduğunu; hepimizin de, değer
yargılarımızla, ahlak kurallarımızla bu dramatik oyunun bir parçası
olduğumuzu bilirlerdi...
Ömür boyu hapis cezası vermezlerdi...