Bebeğini çöpe atan kız tüyler ürpertti!
Abone ol16 yaşındaydı... Sevgilisinden hamile kaldı... Bebeğini tuvalette doğurdu ve çöpe attı... Yaşadıklarını öyle bir anlattı ki, duyanın tüyleri ürperdi...
İstanbul Beykoz'da aynı lisede okuyan erkek arkadaşı
C.Ş.'den hamile kalarak doğurduğu bebeğini çöpe attığı iddiasıyla
sevgilisiyle birlikte tutuklanan ve Bakırköy Kadın Tutukevi'ne
konan 15 yaşındaki H.N.K.'nın itirafları tüyler
ürpertti.
Okul arkadaşı 16 yaşındaki C.Ş. ile 2009 yılının başlarında ilk kez
cinsel ilişkiye girdiğini belirten H.N.K., daha sonra Beykoz
Korusu'nda ve evinde defalarca birlikte olduklarını anlattı.
Geçen yıl mayıs ayında hamile kaldığını anladığını belirten H.N.K.
erkek arkadaşının "Duyarlarsa beni öldürürler"
demesi üzerine hamileliğini herkesten gizlediğini söyledi. Büyüyen
karnını korse takarak ve "obez olması" nedeniyle
kolayca sakladığını ifade eden H.N.K., 19 Ocak'ta saat 04.00
sıralarında doğum sancısının tutması üzerine evin banyosuna
girdiğini anlattı.
SINAV VAR, GELEMEM
Nasıl doğum yapıldığını defalarca internetten izlediğini
belirten liseli kız, bebeği klozete oturarak doğurduğunu söyledi.
Doğumla birlikte bebeğin klozete düştüğünü belirten H.N.K.
banyodaki makasla kordon bağını kestiğini ancak bebeğin sesinin
çıkmadığını anlattı. Çarşafa sardığı bebeği poşete
koyduktan sonra çöp konteynerine attığını itiraf eden H.N.K., erkek
arkadaşı C.Ş.'ye hasta olduğunu ve kendisini doktora götürmesini
istediğini söyledi.
C.Ş.'nin "Sınavım var. Başka arkadaşınla git"
demesi üzerine tek başına bir sağlık merkezine giden H.N.K.,
muayeneyi yapan doktorun polise bildirmesi üzerine olayın ortaya
çıktığını belirtti.
YANINDA OLACAĞIM
H.N.K., C.Ş.'nin kendisine tecavüz ettiğini ve "Her zaman senin
yanında olacağım" dediğini söyledi. Genç kız, kendisini hamile
bıraktığını ileri sürdüğü erkek arkadaşından şikâyetçi oldu.
Bebeğin babasının kendisi olup olmadığını bilmediğini belirten C.Ş.
ise H.N.K.'nın rızasıyla ilişkiye girdiğini belirtti.
Beykoz Cumhuriyet Savcılığı, H.N.K. hakkında "adam öldürmek",
sevgilisi C.Ş. hakkında ise "cinsel saldırı" suçundan soruşturma
başlattı.
DNA TESTİ YAPILACAK
H.N.K. ve sevgilisi C.Ş.'den alınan kan örnekleri ile bebeğin
cesedi, Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Yapılacak DNA
testinin ardından bebeğin C.Ş.'ye ait olup olmadığı kesinlik
kazanacak. Bu arada, iddialar ortaya atılır atılmaz
savcılığın titiz çalışması sonucu olayın ortaya çıktığı, bebeğin
cesedinin çöple birlikte arıtma tesisine atılması halinde ortada
kanıt bulunmayacağı belirtildi.
"EŞİ İLE AŞKI ARASINDA KALDI KENDİ
CANINA KIYDI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER
SAYFADA...
TIKLAYIN...
Bursa'da başka bir kadınla ilişkisi olduğu için beş aylık hamile
eşinin boşanma davası açtığı Abdullah Fıratoğlu, eşine ve
sevgilisine "Hakkınızı helâl edin" diye intihar mektubu bırakarak
kendini astı.
Özel güvenlik görevlisi olarak çalışan 35 yaşındaki Abdullah
Fıratoğlu, 11 yıllık eşi Bediha Fıratoğlu'nun (35) dava açtığını
öğrendikten sonra kimsenin olmadığı bir saatte Osmangazi'deki evine
geldi. Fıratoğlu, bodruma inip kendini asarak hayatına son verdi.
Fıratoğlu'nun cesedini, eve dönen eşi buldu.
Fıratoğlu'nun geride, iki mektup ve sevgilisinin fotoğrafını
bıraktığı anlaşıldı.
DOĞMAMIŞ BEBEĞİNE VEDA
Mektuplardan birini eşine bırakan Fıratoğlu, "Bu yaptığım işte
kimsenin suçu yok. Hakkınızı helâl edin. Benden yana da helâl
olsun" dedi.
10 yaşındaki engelli oğluna, "Seni çok seviyorum" diyen Abdullah
Fıratoğlu, doğmamış bebeğine de, "Babasız dünyaya gelmen senin
suçun değil" sözleriyle veda etti. Fıratoğlu'nun sevgilisine
bıraktığı mektupta ise "Düşlerimde gizlisin. Seni çok seviyorum"
yazdığı öğrenildi.
"İZMİR'DE GENÇ KIZIN CESEDİ SAHİLE
VURDU"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
İzmir Karşıyaka Vapur İskelesi yanında, genç bir kızın cesedi
bulundu. Genç kızın 85 kilodan 55 kiloya inmesinin ardından tekrar
kilo almaya çalıştığı ancak kilo alamadığı için bunalımda olduğunu
ortaya çıktı.
Sabah saatlerinde Karşıyaka Vapur İskelesi yanında çalışan belediyenin temizlik işçileri, kıyıya 10 metre açıkta deniz üzerinde hareketsiz yatan bir kişiyi gördü. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine giden polis ekipleri, denizden Esma Akalan’a ait (22) olduğu belirlenen cesedi çıkardı.
Üzerinde, 05.45’te duran bir saat, tövbe duası ve muska da bulunan genç kızın cesedi, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. İlk belirlemelere göre, Akalan’ın üzerinde herhangi bir darp izi olmadığı belirtildi.Esma Akalan’ın, dün saat 13.00’te kardeşi Behiye’yi okula bırakmak için 1. Kadriye Mahallesi’ndeki evlerinden çıktığı, geri dönmeyince akşam saatlerinde ailesi tarafından Eşrefpaşa Polis Merkezi’ne kayıp başvurusunda bulunulduğu kaydedildi.
Karşıyaka Polis Merkezi’nde kızının ölüm haberini alan baba
Mehmet Akalan, gözyaşlarını tutamadı. Kevser Akalan ise kardeşi
Esma’nın 7 aydır Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki bir
diyetisyene gittiğini, 1.60 metre boyundaki kardeşinin tedavi
sürecinde 85 kilodan 55 kiloya inmesinin ardından tekrar kilo
almaya çalıştığı ancak kilo alamadığı için bunalımda olduğunu
söylediği öğrenildi.
"8 AYDIR KAYIP EŞİ RÜYASINDAN
ÇIKMIYOR"
BAŞLIKLI HABER DİĞER
SAYFADA...
TIKLAYIN...
İstanbul'daki sel felaketinde, sulara kapılan belediye
işçisi Mevlüt Macit'in eşi Güllü Macit: "Rüyamda bana nerede
olduğunu anlatmaya çalışıyor. Gidip dua edebileceğimiz bir mezar
taşı bile yok" dedi.
Kardon Maden Ocağı'ndaki patlamada hayatını kaybeden iki işçinin
cenazesine 8 ay sonra ulaşılması, eşi 8 ay önce İstanbul'da sele
kapılan Güllü Macit'i de umutlandırdı. Ataşehir'de, 8 Haziran günü
yağan şiddetli yağmurda Kurbağalıdere'de sele kapılarak kaybolan
belediye işçisi Mevlüt Macit'in acılı eşi, kocasının rüyasından
çıkmadığını belirterek, "Son zamanlarda onu hep aynı yerde
görüyorum. Dereağzı'nda bulunan köprünün altında olduğunu bana
anlatmaya çalışıyor. Yetkililerden oranın aranmasını
istiyorum" dedi. 3 çocuğuyla perişan olduğunu belirten
acılı eş, "Çocuklarım her kapı çaldığında 'Babamız geldi'
diyerek koşuyor. Cesedinin bulunmaması, sanki yaşıyormuş gibi
hissetmemize yol açıyor. Eşimin, çocuklarımla gidip dua edeceğimiz
bir mezarı bile yok" diye dert yandı.
AYNI GÜN KOVULMUŞTU
Ailenin avukatı Onur Öztürk de, acılı eşin gördüğü rüyanın bir
mesaj olabileceğini ve tekrar arama yapılmasını talep edeceklerini
dile getirdi. Macit'in 17 yaşındaki kızı Burcu Macit ise
duygularını, "Benim babam insanlara yardım ederken görevi
başında şehit oldu. O belki başkalarına göre sadece temizlikçiydi
ama bizim aslan babamızdı. Sokakta yürürken bir temizlik görevlisi
görse, üşüdüklerini düşünüp çay alırdı" diye özetledi.
Macit Ailesi, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından,
Tuzla Aydınlı'da kendilerine hediye edilen eve taşınacakları günü
de iple çekiyor.
"BUZ GİBİ DENİZDE KIRMIZI ELBİSELİ
KADIN ALARMI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER
SAYFADA...
TIKLAYIN...
İzmir'de, denizde yüzen 37 yaşındaki Songül Sütçüoğlu, polis tarafından sudan çıkartıldı. Çok üşüdüğünü söyleyen Sütçüoğlu, hastaneye kaldırıldı.
Konak'ta, dün saat 23.30 sıralarında bir kadının denizde
yüzdüğünü görenler, polise haber verdi. Kadının intihar amaçlı
olarak denize atlamış olabileceğini düşünen polis harekete
geçti.
Deniz polisi bir botla olay yerine geldi. Sudan çıkarılıp, bota
alınan kadının Songül Sütçüoğlu olduğu anlaşıldı.
Pasaport İskelesi'ne getirilerek kıyıya çıkarılan ve alkollü
olduğu belirtilen Sütçüoğlu, denize yüzmek amacıyla girdiğini
söyledi.
Çok üşüdüğünü belirten ve titreyen Sütçüoğlu, olay yerine çağırılan
sağlık ekipleri tarafından ambulansla Tepecik Eğitim ve Araştırma
Hastanesi'ne kaldırıldı. Sütçüoğlu'nun sağlık durumunun iyi olduğu
bildirildi.
"SON GECEM SON MESAJIM YAZIP TETİĞİ
ÇEKTİ"
BAŞLIKLI HABER DİĞER
SAYFADA...
TIKLAYIN...
Çorum'da lise son sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Hayrettin
Mert, karşılık bulamadığı sevdiği kızın cep telefonuna, "Bu son
gecem son mesajım" diye mesaj çektikten sonra, tüfekle göğsüne tek
ele ateş ederek canına kıydı.
Olay dün Çorum'un merkeze bağlı Ovasaray Köyü'nde meydana geldi. Fatih Lisesi son sınıf öğrencisi Hayrettin Mert, aynı yaştaki Z.Y.'ye aşık oldu. İddiaya göre kızın kendisine karşılık vermemesi üzerine bınalıma giren Mert, dün akşam Z.Y.'ye cep telefonundan "Bu son gecem son mesajım" diye mesaj attı. Daha sonra da "Sevmek suç mu?" diye yazılı bir not bırakarak, babasına ait ruhsatlı av tüfeği ile göğsüne tek el ateş ederek yaşamına son verdi.
Silah sesi üzerine odaya giren ailesi Hayrettin Mert'in kanlar içindeki cansız bedeni ile karşılaştı. Jandarmanın olayla ilgili soruşturmasının sürdüğü belirtildi.