Bebeğe tecavüz haberlerine tepki
Abone olGazete ve televizyonlardaki 'Bebeğe tecavüz' haberleri, halkın psikolojisini bozdu
İzmir'de annesi F.B. ve 3 kişiyle kaldığı evde tecavüze uğradığı
öne sürülen 17 aylık N.N.B.'nin, İzmir Adli Tıp Kurumu'nda yapılan
DNA incelemesinde tecavüze uğramadığı belirlendi.
Somut bir delil olmamasına rağmen toplumun kanını donduran bu olayı
günlerdir manşetlerine taşıyan basın organlarının haberi verme
tarzı tepki çekti. Bu tip sıra dışı suçların tetikleyici özelliğine
dikkat çeken uzmanlar, medyanın terör saldırıları ve Boğaziçi
Köprüsü'nden atlama gibi olaylarda takındığı olumlu tutumun sapık
haberlerinde de olması gerektiğini belirtiyor. Prof. Dr. Nevzat
Tarhan, bu tür haberlerin toplumu ve uzmanları aldattığını dile
getirdi. Tarhan, bu haberleri yayınlayan medya kuruluşlarının, hata
yaptıklarını kamuoyuna açıkça duyurmalarını istedi. Psikolog Orhan
Keskin, haberleri seyreden ve okuyan her insanın psikolojisinde
inanılmaz tahribatlar meydana geldiğini söylerken, iletişimci Doç.
Dr. Oğuzhan Kavaklı, adli rapor sonuçları alınmadan olayın
'tecavüz' diye nitelendirilmesinin doğru olmadığını ifade etti.
N.N.B.'nin tedavi gördüğü Yenişehir Hastanesi Çocuk Klinik Şefi
Doç. Dr. Nejat Aksu da, 'bebek tecavüze uğradı' demenin doğru
olmadığını kaydetti. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi ise gerçekler
yeterince araştırılmadan yayın yapılmasının basın meslek ilkelerine
aykırı olduğunu vurguladı.
Uzmanlardan yoğun eleştiri alan haberlere kaynaklık eden olayın
geçmişi 4 ay öncesine uzanıyor. 35 yaşındaki anne Fadime B. ile
tutuklu 3 zanlıdan 42 yaşındaki Yılmaz V.'nin 4 ay önce tanışması
17 aylık bebeğin başına gelen üzücü olayların başlangıcı oldu.
İddialara göre; Yılmaz V., İzmir'in Menderes ilçesinde yerleşim
birimi dışında kalan ve evine bakıcı olarak aldığı Fadime B.'yi
erkeklere pazarlamaya başladı. 27 Ekim Cuma akşamı ise bebeğe dayak
olayı meydana geldi. Anne, bebeğini Yılmaz V.'nin kucağında baygın
vaziyette buldu. Bebek, kendine gelmeyince hastaneye götürüldü.
Yara bere içindeki bebeğin durumu doktorları şaşkına çevirdi.
Vajina ve anüs bölgesindeki kanamayı gören doktorlar çocuğun
tecavüze uğramış olabileceğini düşündü. Doktorların ihbarı üzerine
anne ile 3 erkek gözaltına alındı. Anneyi serbest bırakan nöbetçi
mahkeme, diğer 3 kişiyi cezaevine gönderdi. Çocuktan alınan meniye
benzeyen bulgular da Adli Tıp'a gönderildi. Ancak İzmir Adli Tıp
Kurumu, günlerce tecavüz haberi yapılmasına rağmen bebekte
zanlıların DNA doku örneğine rastlanmadığı yönünde rapor verdi.
Kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu da "Çocuğun
şiddete uğradığı kesin. Ama bahsedilen tecavüz kesin değil."
açıklamasında bulundu. Bu arada, daha önce serbest bırakılan anne
Fadime B. dün polis tarafından tekrar yakalanarak gözaltına
alındı.
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuzhan
Kavaklı: Olayı bazı gazeteler kısa verdi, bazıları manşet yaptı.
Konuyla ilgili haberler bu çocuğun geleceği için de önemliydi.
Aslında toplumu olumsuz etkileyecek kötü niyetli olaylar kısaca
verilmeli. İsimler de rumuz olarak kullanılmalı. Cinsel istismar
ayrı, tecavüz ayrı.
Psikolog Orhan Keskin: Medya, ispatlanmayan suçlamalarla halkı
galeyana getirdi. Sorumluluk hisseden her insanın olaya sert tepki
göstermesi normaldir. Ama ispatlanamadığı halde tecavüz demek
normal değil. Medya reyting toplamak için insanların duygularıyla
oynadı. Hülya Avşar, programında bu olayı anlatarak duygu sömürüsü
yaptı.
Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi: Temel ilkemiz gerçekleri bulup
doğrudan, abartmadan kamuoyuna en doğru ve hızlı şekilde vermektir.
Bizim 6 numaralı ilkemiz, soruşturulması gazetecilik olanakları
içinde olan olaylar yeterince soruşturulmadan yayın yapıldığı
takdirde bunun meslek ilkelerinin ihlal edildiği anlamına
geleceğini ifade eder.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Bu tür davranışlar aile bağlarını olumsuz
etkiliyor. Çocukların, babasıyla, dayısıyla aynı ortamda kalması
konusunda annelerin içine kuşku giriyor. Özellikle takıntılı
annelerde aşırı kaygı ortaya çıkıyor. Bu tip haberlerden sonra
çocuğuyla birlikte yatan annelere çok sık rastlanıyor. Çocuğuyla
birlikte yatıp, daha koruyucu davranmanın yanı sıra babasının
çocuğunu sevmesini istememe durumu dahi oluşabiliyor.
17 aylık bebeğe istismara halktan protesto
İzmir'de bir araya gelen Şiddete Karşı Kadın Platformu üyeleri,
annesi tarafından götürüldüğü hastanede vücudunda çok sayıda morluk
tespit edilen ve cinsel istismara maruz kaldığı belirtilen 17 aylık
minik N.N.B.'ye yapılan muameleyi protesto etti. Bebeğin kalması
planlanan Karşıyaka Çocuk Yuvası önüne ellerindeki süt ve şeker
dolu torbalarla giden protestocular adına konuşan Canan Uçar, "Yine
mağduru kadın olan bir şiddetin utancı içindeyiz demeyi çok
isterdik, bunu dahi ister olduk. Çünkü artık kadına yönelik
şiddeti, tecavüzü, işkenceyi değil, bebeklere yönelik şiddeti
konuşmak zorundayız. Artık bu utançla birbirimizin yüzüne bakmak
zorundayız." dedi. Protestocu grup daha sonra beraberlerinde
getirdikleri süt ve şekerleri Karşıyaka Çocuk Yuvası görevlileri
aracılığıyla yuvada kalan çocuklara gönderdi.