BDP'nin Türkiye'yi böldüğünün kanıtı sözler!
Abone olBDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Şemdinli'deki operasyonlar ve PKK’nın saldırıları konusunda inanılmaz açıklamalarda bulundu
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Meclis Başkanı’nın teröre
karşı hazırladığı mutabakat metninin imzaya açılmasının çok
tehlikeli olacağını söyledi. MHP’nin teklifine yanıt veren
Demirtaş, “Hepimizin dokunulmazlığı kaldırılsın”
dedi. Demirtaş’a göre, Çukurca-Şemdinli arasındaki 400 kilometre
PKK’nın denetiminde.
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.Demirtaş, ilk eleştiriyi Meclis Başkanı Cemil Çiçek tarafından hazırlanan "Milli mutabakat metni"ne getirdi:
"TBMM Başkanı bu mutabakat metnini imzaya açarsa tehlikeli bir iş yapmış olur. Mutabakat metnini 'imzalayanlar' ve 'imzalamayanlar' diye STK’lar, siyasi partiler, Türkiye ikiye ayrılmış olur. Dolayısıyla, Türkiye iki ayrı kampa ayrılmış olur. Bu tür metinleri, siyasi partiler, dernekler, STK’lar imzaya açabilir. Fakat Meclis Başkanı, parlamentodaki bütün grupları temsil eden başkanı olan birinin böylesi bir metni imzaya açması çok sakıncalıdır. Benim naçizane tavsiyem kendi kişisel görüşleri olarak o mutabakat metninin kalmasıdır. Aksi taktirde aslında hiçbir şekilde yeni tek bir cümle içermeyen metin Türkiye’de bir kamplaşmanın önünü açmış olacak. Bana göre hükümet sözcüsü her ne kadar metne tepki gösteriyor gibi olsa da, bence bu metin iç ve dış politikada sıkışmış olan AKP politikalarını kurtarma metnidir. AKP’nin düştüğü çukurdan meclis başkanı eliyle kurtarılması girişimidir.Güvenlik konsepti bakış açısıyla hazırlanmış bir metindir. BDP böyle bir girişimin destekçisi olmaz."
Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde BDP milletvekilleri ve PKK'lıların kucaklaşması sonrası gündeme gelen dokunulmazlık tartışmalarına da değinen Demirtaş, şöyle dedi:
"Dokunulmazlığın kaldırılması ya da kaldırılmaması
Meclis'in taktirindedir. Bu konuda AKP’nin samimi bir tutumu varsa
biz başından beri şunu söylüyoruz; kürsü dokunulmazlığı hariç bütün
dokunulmazlıkları kaldıralım. Milletvekillerinin ifade özgürlüğü
dışında hiçbir özgürlüğü olmasın. Ama sırf bir iki milletvekilimiz
için dokunulmazlıklar tartışılmaya açılırsa bu iki yüzlülük olur.
Bu kadar dolandırıcılık, sahtecilik fezlekesi Meclis'te beklerken,
sadece BDP’li birkaç vekilin dokunulmazlığının gündeme getirilmesi
bizim açımızdan kabul edilemez bir durum olur. BDP’li vekiller
dokunulmazlığın arkasına sığınan vekiller değil. Zaten bir çoğumuz
hakkında dokunulmazlığımız fiilen ihlal edilmiş durumda.
Davalarımız sürüyor. Polisin, savcının, yargının dokunmadığı BDP’li
vekil yoktur. Dokunulmazlığımız fiilen kalkmış durumda. Bir kez
daha Türkiye’yi derin siyasi krizlere sokmak istiyorlarsa, böyle
hesapları varsa kendileri bilir. Biz hiç tavsiye etmeyiz. Birkaç
vekilin dokunulmazlığının kaldırılmasını Türkiye’nin geleceği
açısından doğru bulmayız. Dokunulmazlığımız kalkacak diye korkacak
ve tedirgin olacak değiliz. Hiçbir arkadaşımızın veremeyecek hesabı
yoktur. Tüm dokunulmazlıklar kaldırılacaksa buna destek veririz.
Hepimizin dokunulmazlığı kaldırılsın."
LEYLA HANIMI NE KONUŞTURDUK, NE DE
SUSTURDUK
Başbakan Erdoğan'ın danışmanlarını da "fal
bakmak"la suçlayan Demirtaş, "Biraz etraflarına
baksınlar" uyarısında bulundu. Başbakan'a da çağrı yapan
Demirtaş, tansiyonu düşürecek açıklamalar yapmasını istedi. BDP
milletvekili Leyla Zana'nın Başbakan'la görüşmesinden sonraki
sessizliğini de değerlendiren Demirtaş, "Biz Leyla hanımı
ne konuşturduk, ne de susturduk. Susuyorsa, kendi kişisel
tavrıdır" dedi.
Devletin zirvesinin Gaziantep'teki cenazede yer almasını samimi bulmadığını savunan Demirtaş, "O tabloda bulunanlar çözümsüzlükten besleniyor" diye konuştu.
ORDU OPERASYON YAPMADI Kİ BİTSİN
Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde yaklaşık 40 günden beri devam eden
çatışmaları da değerlendiren Demirtaş, Şemdinli ile Çukurca
arasındaki 300-400 kilometrelik bir alanın örgütün denetiminde
olduğunu, askerin bu bölgelere karadan operasyon yapamadığını iddia
etti. Demirtaş, “Ordu sadece havadan karakollara lojistik
destek yapıyor. Karadaki denetim PKK tarafından ele geçirilmiş
durumda. Bunu saklamak için manipülatif açıklamalar yapılıyor.
Hakkari Valisi ‘operasyon bitti’ diyor. Ordu operasyon yapmadı ki
bitsin. Durum öyle değil. Askeri açıdan PKK’nın bitirilemeyeceğini
Şemdinli’de 40 gündür süren savaş ve acı gerçek bir kez daha ortaya
koydu. Ordan çıkarılması gereken sonuç şudur. Kürt sorunu tankla
topla halledilecek sorun değil. PKK askeri olarak bitirilse de Kürt
sorunu ortadan kalkmayacaktır. Bence doğru sonuçlar çıkarılırsa bu
aşamada ciddi radikal değişikliklerle hükümet müzakereleri
gündemine alırsa hep birlikte ölümleri ve akan kanı durdurabiliriz.
BDP olarak daha güçlü bir şekilde destek vermeye hazırız. Hükümetin
ciddi ve radikal politika değişikliği ile savaş konseptinden çıkıp
müzakere konseptine geçmesi gerekir. Böyle bir sürece girilirse BDP
hükümet ile bu konuları görüşür, destek olur. Ama güvenlikçi
konseptten vazgeçilmesi gerekir. İki tarafın da savaşı artık bir
seçenek olmaktan çıkarıp yeni bir müzakere süreci başlatması
lazımdır. Şemdinli bunu yakıcı bir şekilde göstermiştir”
dedi.
Demirtaş, Suriye meselesinin başladığı günden beri Türkiye’nin asıl derdinin Kürtlerin özgürlüklerini ve haklarını kazanmaması üzerine olduğunu ileri sürdü. Kürtleri tehdit olarak gören bir Türk dış politika anlayışı olduğunu savunan Demirtaş, “Türkiye, Kürtleri kaybettiği oranda Ortadoğu’da kaybediyor. Bugün Kürtleri arkasına almayan, Kürtlerin desteğini almayan bir Türkiye, dış politikada kaybetmeye mahkum bir Türkiye’dir. Tarihsel olarak böyledir. Bir realitedir. Bir gerçektir. O nedenle Türk ve Kürt halkının geleceğini birlikte kurgulamak istiyorsak hükümetin artık Kürt düşmanlığından vazgeçmesi gerekir. Kürt fobisinden kurtulması gerekir.” görüşlerini savundu.