BDP'nin olmazsa olmaz dört şartı!
Abone olBDP Grup Başkanvekili Baluken yeni anayasada 'müşterek adım' için dört 'olmazsa olmazı'nı açıkladı.
Başbakan Erdoğan’ın Anayasa Uzlaşma Komisyonu
çalışmalarının Mart sonuna kadar tamamlanmaması halinde kendi
tekliflerini gündeme getireceklerini söylemesinin ardından gündeme
gelen “Ufukta AK Parti-BDP anayasası göründü” tartışmaları
son açıkmalarla yeni bir boyut kazandı.
Başbakan’ın “Referandum noktasında, müşterek adım atabiliriz” sözleriyle ilk defa BDP ile ortak adım atılmasından bahsetmesi ve BDP sözcülerinin buna olumlu yaklaşan açıklamaları, yeni anayasanın referanduma sunulabilmesi için TBMM Genel Kurulu’nda alınmasi gerekli asgari 330 oyun BDP desteği ile sağlanacağı değerlendirmelerini güçlendirdi.
BDP Grup Başkanvekili Baluken, temel düşüncelerinin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun mümkün olduğunca geniş bir ortaklaşmayla zaman baskısı olmadan çalışarak bir sonuç elde etmesi olduğunu belirterek şunları söyledi:
BDP'NİN 4 OLMAZSA OLMAZ ŞARTI
“Başbakan ve AK Parti bu konuda daha esnek davranmalı. Ama
Uzlaşma Komisyonu çalışma ilkelerine göre, bir taraf masadan
kalkarsa mevcut çalışma fiilen sonlanıyor. Bu çalışmanın sonlanması
söz konusu olursa biz yine kendi görüşlerimiz doğrultusunda, mümkün
olduğunca halkımızın beklentilerini karşılayan anayasa için çaba
içinde oluruz.
BDP olarak bu konuda 4 hususu önemsiyoruz. Birincisi Vatandaşlık tanımı. İkincisi; Anadil önündeki engellerin kaldırılması. Anadilde eğitim başta olmak üzere kamusal alanda dilin kullanımı önündeki engellerin kaldırılması önemlidir. Bunun için yerleşim yerlerine eski adlarının verilmesi de vardır ve çok geniş bir alanı ilgilendirir. Üçüncüsü; idari reformun yapılması. Bölgesel yada yerel yönetimlerin güçlendirilmesini istiyoruz. Dördüncüsü de devletin inanç özgürlüğü önündeki tahakkümünün kaldırılması.”
RESMİ HEYETLERİN GÖNDERİLMESİ LAZIM
“Bizim için önemli olan bu 4 başlıkta görüşeceğimiz İçerikle ilgili ortaklaşma zemini var mıdır yok mudur ona bakarız” diyen Baluken, “AK Parti’nin önerdiği başkanlık sistemi ve yeni yargı modeliyle ilgili çekincelerinin olup olmadığı” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Bu konuda bir şey söylememiz için AK Parti’yle görüşmeler
yapmamız gerekir. Şimdiye kadar görüş alış verişimiz olmadı.
Basından, AK Parti'nin kafasında Türkiye’ye özgü, temsili
demokrasinin yetkilerini tek elde, yani başkanda toplayan,
kuvvetler ayrılığının ilkelerini başkanın, meclis grubunun
insiyatifine bırakan bir düzenleme olduğunu öğreniyoruz. Bu
önerinin bizim sunduğumuz idari reform projesi ile hem felsefi
olarak hem de pratik olarak ciddi uyuşmazlıkları var. Mevcut
haliyle başkanlık sistemi ve diğer önerilerinin Kürt sorununda bir
çözümü karşıladığını düşünmüyoruz. Ama bu yorumu basın üzerinden
okuduklarımız üzerinden yapıyoruz. Bunun daha çok resmi heyetler
üzerinden bize iletilmesi ve bunun üzerinden görüş bildirememiz
siyasi etiğe daha doğru olur. “