BDPnin ilk hedefi Ak Parti oldu
Abone olBDP bugün ilk grup toplantısını yaptı. Hedefinde Ak Parti vardı. Hükümete tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulundu.
DTP'nin kapatılmasının ardından BDP olarak Meclis'te yerine alan
vekiller bugün ilk grup toplantısında buluştu...
Özetle Yaman mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyledi ve "tutuklu bulunan belediye başkanlarını, siyasetçileri bir an önce serbest bırakın, onların siyasete dönmesinin önünü açın!" dedi.
Hoş geldin
BDP!..
|
DTP kapatıldı, yerine
BDP geldi…
Onu da kapatırsanız, bir başkası
gelecek yerine…
Demek ki bir siyasi partiyi
kapatmak “ceza” değil…
Olan, Ahmet Türk
ile Sabahat Tuncel’in milletvekilliklerine
oldu…
DTP’nin belki de aklı başında
ilk üç kişisinden ikisi…
Bu da gösteriyor ki
DEVLET, terörün bitmesini değil, devamını
istiyor…
Çünkü DEVLET
dediğiniz kurumu kendileriyle özdeşleştirenler; terör biterse
“etkinliklerinin” ve “ekonomik
güçlerinin” de yitip gideceğinden
korkuyorlar…
Adnan
Berk Okan.
|
Yaman Meclis'te şöyle konuştu:
"Ülkemiz açısından 2009 halklarımızın barış demokrasi ve
özgürlük taleplerinin de doruğa çıktığı bir yıl oldu.
Ancak barış taleplerine çözüm üretme değil çözümsüzlük
politikalarının bir sonucu olarak çatışmalar sürdü ve gencecik
evlatlarımız aramızdan ayrıldı.
Demokratik hak talepleri görmezden gelindi, bastırılmaya çalışıldı.
DTP maalesef kapatıldı.
Kürt sorununda yakalanan tarihi çözüm fırsatlarının heba edildiği
2009 barış ve demokrasi adına kayıp bir yıl oldu.
Demokrasi adına kara bir leke olan ve Türkiye’nin karanlık
tarihinde yerini alacak bu gelişmelerine rağmen, barışa olan
umudumuzu halen koruyoruz. Umutluyuz. Bu nedenle 2010 demokrasi
mücadelemizin daha da büyüyeceği bir yıl olacağına inanıyoruz.
Siyasi iktidarın iddia ettiği gibi toz pembe bir ülkede
yaşamıyoruz. Bir avuç mutlu azınlığın gündeminde savaş acı ve
gözyaşı olmayabilir. AKP’nin sanal Türkiye’sinde açlık yoksulluk
yaşanmayabilir. Onların dünyasında siyasetçiler bedel
ödemeyebilirler. Ama 70 milyonun yaşadığı Türkiye’de bunlar her gün
yaşanıyor.
Darbe girişimlerine mücadele ettiğini savunan bir siyasi iktidarın
yönetimindeki ülkede neler yaşanıyor?
Darbe Anayasası’na dayanarak parti kapatılıyor. Siyasi yasaklar
devam ediyor. Seçilmiş belediye başkanları halkın iradeleri toplama
kampları gibi tutuklanarak ve kelepçelenerek cezaevlerine
atılıyor.
Emeği için direnen TEKEL işçilerine karşı AKP devletin en sert
müdahalesiyle müdahale ediliyor. Hükümet bu olup bitenlerin
neresinde duruyor, tam da merkezinde duruyor.
Toplumu adeta sömüren AKP, söz konusu Kürtler olunca bunları
bastırma ve ezme konusunda statükocu odaklardan bir farkı kalmıyor.
Geriye baktığımız 2009 yılı gerçeklerin açığa çıktığı, maskelerin
düştüğü bir yıl olmuştur.
Hükümet sorumluluğu yargıya yükledi, yargıya bu kararı aldıran
AKP’nin ta kendisidir.
AKP’nin ön gördüğü çözüm, Kürt sorununu siyasallaştıranlar tasfiye
edilebilirse, geriye sorun diye bir şey kalmayacaktır.
AKP kendine Müslüman olan bir partidir. Öyle olmasaydı, AKP
Kürtleri çözüm sürecine dahil etmenin yollarını arardı.
Yaşamlarını demokrasiye adayan çok değerli siyasetçilerimize Sayın
Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’a siyasal yasak da bu nedenle
uygulanmıştır. Bu süre. 14 Nisan’da başlatılmıştır. Operasyonlarda
bine yakın DTP kadroları tutuklanmıştır.
8 ayda bir partinin bine yakın kadrosunun tutuklanması siyasi bir
darbe girişimidir. Şu çok iyi anlaşılmalıdır ki bu kadar büyük
çaplı bir tutuklama operasyonu yürütülüyorsa, bunun altında da bir
konsepti yatmaktadır. Bunun adı siyasal konsepti.
AKP ve yakasında yer alan ve öğretim görevlisi sıfatını taşıyan bir
yönetici, kendisine strateji uzmanı diyen kişiler operasyonun
gerekliliğini savunmuşlardır. AKP halkın iradesine karşı kelepçe
partisine dönüşmüş durumdadır.
İyi gelişmeler, siyasetçilerin kapılarını kırmak mıdır sayın
Başbakan? Bu mudur sizin açılımınız? Sayın Başbakan’ın halkın
karşısına çıkıp bunlara yanıt vermesi gerekiyor. Ama bunlara
cesareti yok.
Hükümete sesleniyorum; halkın iradesine karşı uyguladığınız bu baskılara son verin, halkın üzerinden elinizi çekin, tutuklu bulunan belediye başkanlarını, siyasetçileri bir an önce serbest bırakın, onların siyasete dönmesinin önünü açın!