BDP'nin boykot kararını Öcalan deldi!
Abone olBDP'nin referandum boykotu kararını İmralı bozacak gibi görünüyor. Öcalan'ın referandum açıklaması ilginç.
BDP’nin referandumdaki boykot kararını Abdullah Öcalan deldi.
Avukatlarıyla görüşen Öcalan referandumla ilgili değerlendirmesinde
boykot sözcüğünü kullanmadı.
Öcalan, “Halkımız son güne kadar düşünsün tartışsın,
gözlem yapsın. Buna göre kendi kararlarını versin eğilimlerini
olgunlaştırsın” çağrısında bulundu.
İki haftanın ardından avukatlarıyla görüşen Öcalan’ın konuşmaları
PKK'ya yakın ANF’de yayınlandı. PKK’nın Ramazan ateşkesini
onayladığını ifade eden Öcalan şunları söyledi:
“Bana kalsa 35 gün de yeter, referanduma kadar sürmesi
kafiydi, yani 13-14 Eylül'e kadar yeterdi. Önemli olan bu
sürecin iyi değerlendirilmesidir. Bu süreçte tüm kesimler her
zamankinden çok çalışmalıdır. Öyle rehavete kapılıp bu sorun zaten
zamanla kendiliğinden çözülür diye düşünülürse, bu çok büyük bir
hata olur. Çünkü bu süreç hem büyük bir barışın vesilesi
olabilir, demokratik çözüm doğurabilir; hem de tam tersi,
istemediğimiz, çok büyük ölçüde bir savaş da gelişebilir.
Ben gerçekten tedirgin oluyorum. Ergenekonvari savaş lobileri
tekrar devreye girebilir.”
OYALAMAYI KABUL ETMEYECEĞİZ
Öcalan bu süreçte oyalamayı kabul etmeyeceklerini belirtrek,
“Referanduma kadar bekleyeceğiz ve hükümetin tavrına bakacağız. Bu
eylemsizlik süreci AKP'nin ne kadar samimi olup-olmadığını açığa
çıkaracak. Eylemsizliğe karşı ordunun tavrı da belli olacak. Bu
sürenin sonuna doğru gelişmeleri izleyip yeni bir değerlendirme
yapacağım. Bundan sonra oyalama kabul etmeyeceğiz” dedi.
REFERANDUMA KADAR DÜŞÜNÜN
Öcalan’ın en ilginç açıklaması ise referandumla ilgili oldu. BDP
boykot çağrısından geri adım atmazken Öcalan açıklmalarında boykot
sözcüğüne yer vermedi. Öcalan şunları söyledi:
“Bilindiği gibi bu anayasa paketinde Kürtleri doğrudan
ilgilendiren bir husus yoktur; Kürt meselesi adeta yok sayılmıştır.
Halkımız da konuyu her türlü tartışmada serbesttir. Bu düzenlemeler
AKP'nin kendi hegemonyasını kurabilme ihtimalinin önünü açıyor.
Bunu görüp bu tuzağa da düşmemek gerekiyor. Halkımız da son güne
kadar tartışsın, gözlem yapsın. Buna göre kendi kararlarını versin,
eğilimlerini olgunlaştırsın. Biz biliyoruz ki, “evet”
diyen taraf islamcı milliyetçi kesimdir. Ama karşılarındakiler de
ulusalcı milliyetçilerdir. Ama biz bu demokratik gelişmelere göre
demokratik bir tavır almalıyız.
TAHA AKYOL ANLAMIYOR
Demokratik özerklik konusunda da değerlendime yapan Öcalan Milliyet
gazetesi yazarı Taha Akyol’un ismini vererek şunları söyledi:
“Taha Akyol anlamıyor. Bunların kafaları devletçi ideolojilerle
dolu. Ama bu şekilde olması da normaldir. Çünkü insanlar
yüzyıllardır kapitalizmin yoğun bombardımanı altında. Basmakalıp
düşünce biçimleriyle yetişmişler. Sosyal bilimler ve üniversiteler
de kapitalizme hizmet etmişlerdir. Bu yüzden farklı bir çözüm
modeli olabileceğini anlamakta güçlük çekiyor, bunu tasavvur
edemiyor, bu düşünce kalıplarının dışına çıkamıyorlar"