BDP'li Tuncel Arınç'ı çok kızdırdı
Abone olBaşbakan Yardımcısı Arınç kendisine, "Haddini bilsin" diyen BDP'li Tuncel'e sert çıktı.
Emniyet görevlisine tokat attığı görüntüler sonrası
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile BDP Milletvekili Sabahat
Tuncel arasında başlayan "Haddini bildirme" polemiği
büyüyor.
Arınç, ''Biz haddimizi biliriz. Haddimizi de hakkımızı da
biliriz. İsmini ben tekrarlamayayım, o bayana (Sabahat Tuncel)
söyleyin ki; haddini kendisi bilsin. Bir Türk polisine tokat atmak
edepsizliğini göstermek, haddini bilmemektir. Ona söyleyeceğim
bu'' dedi.
Arınç, partisinin Bursa İl Başkanlığında, bir gazetecinin
''A takımıyla sahadasınız. A takımı ne yapar? Bir de
Sebahat Tuncel'in bir değerlendirmesi var, size 'haddinizi bilin'
dedi. Siz o haddi nasıl bildireceksiniz?'' sorusuna şu
yanıtı verdi:
''Tam gazetecilik yapıyorsun, tam zamanında benim susmam mümkün
olmayan bir soru soruyorsun. Tam 12'den vurdun. Değerli arkadaşlar,
A takımı, B takımı, C takımı... Allah'ın izniyle Bursa'da 7'sinden
77'sine birlikte olacağız. İnşallah bütün yönetim kadrolarımızla
mahalledeki temsilcilerimiz, sandıklardaki müşahitlerimiz, kadın
kollarımız, gençlik kollarımızla bugüne kadar yapılan güzel
çalışmaları devam ettireceğiz. Ulaşmadığımız yer kalmayacak.
Konuşmayacak insan mümkünse tabii kalmayacak. Bazen konferanslar,
bazen ziyaretler olacak. Bazen toplantılar olacak. Ben Bursa
teşkilatımızın emrindeyim. Seçim koordinasyon merkezi başkanımız
planlarını, programlarını yapacaklar. Biz de sistem böyledir. Emir
komuta il başkanlığında. O bizi nereye gönderirse biz oraya
gideceğiz ve çalışmalarımızı yapacağız.''
AYNEN İADE EDİYORUM
Sorunun ikinci kısmına da yanıt vereceğini belirten Arınç, şöyle devam etti:
''Biz haddimizi biliriz. Haddimizi de biliriz, hakkımızı da
biliriz. Ama o bahsettiğiniz, ismini ben tekrarlamayayım, o bayana
söyleyin ki; haddini kendisi bilsin. Bir Türk polisine tokat atmak
edepsizliğini göstermek, haddini bilmemektir. Ona söyleyeceğim
bu... Onların neyi temsil ettiğini niçin siyaset yaptığını,
siyaseti ne kadar da kötü yaptıklarını biliyorum. Bizim muhatabımız
onlar değil. Ben ona sadece yaptığı hareketin ne kadar çirkin
olduğunu söyledim. Onun karşılığında bana söylediği sözleri ona
aynen iade ediyorum. Bizim söyleyeceğimiz budur. Biz siyaseti
dürüst ve ahlaklı yapmaya çalışıyoruz. Bu ülkenin askerine polisine
el kaldırana biz hiçbir zaman güler yüzle bakmayız. Yanlış iş
yaparlar, bunları da her zaman söyleriz. Yani bu manzarayı
gördüğümüz zaman kanımız donmuştu, üzülmüştük. Bereket ki; o
polisimiz aynı hareketi kendisine yapmadı. Aslında istedikleri
belki de buydu. Ama polisimiz soğukkanlı davrandı, edepli davrandı
ve o hakareti yapan insanı da bütün Türkiye eleştirdi ve hatta
başka şeyler de söyledi.''