BDPli Demirtaş AK Partiyi iğneledi
Abone olBDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ABD dönüşü referandum tartışmalarına değindi. Demirtaş'ın aklındaki cevap ise...
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Anayasa
değişiklik paketi için yapılacak referandumdaki tutumlarına ilişkin
"AKP Hükümetinin tavrında herhangi bir değişiklik olmazsa bizim
Meclis'te sürdürdüğümüz tavrı sandıkta da sürdürmemiz son derece
doğal olacaktır" dedi.
Demirtaş, BDP Mardin Milletvekili Emine Ayna ve kapatılan DTP'nin
Genel Başkanı Ahmet Türk, BDP Washington temsilciliğinin açılışı
nedeniyle gittikleri Amerika'dan, THY'nin tarifeli uçağıyla
İstanbul Atatürk Havalimanı'na geldi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının
Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"u
onayladığını Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarından öğrenen
Demirtaş, bu konudaki görüşlerinin sorulması üzerine, şunları
kaydetti:
"Anayasa değişiklikleri hukuki bir süreci gerektiriyor. Haliyle
yasal zorunluluk gereği paketin referanduma sunulması gerekiyor.
Yüksek Seçim Kurulunun bir referandum tarihi belirlemesi ve
hangi tarihte referanduma gidileceğinin netleşmesi lazım.
Bu süre zarfında partimiz de tekrar değerlendirme yapacak.
Özellikle AKP Hükümetinin BDP'nin talep ve beklentilerine yönelik
ne tür bir tutum içinde olacağını hep beraber gözlemleyeceğiz.
Bizim umudumuz ve beklentimiz, hükümetin yapılan Anayasa
değişikliği ile 'artık demokratik bir Anayasamız var, demokratik
bir yasal mevzuatımız var' havasına girmemesidir. Çünkü
daha yapılacak çok iş, çok şey var.
Bu Anayasa'nın yeni bir Anayasa şeklinde yapılması ve dizayn
edilmesi lazım. Ve yasalarda da özellikle ifade özgürlüğüyle ve
terör mağduru çocuklarla ilgili mutlaka düzenlemelerin yapılması
lazım. Ve hükümetin seçim barajına ilişkin tutumunu netleştirmesi
lazım. Hükümet yetkililerinin 'barajı düşürürsek çok sayıda
parti Meclise girer' savunması anti demokratik bir
savunmadır ve meşruiyeti yoktur. Hükümetin mutlaka seçim barajı
konusunda Avrupa standartları ve Türkiye gerçeklerine uygun bir
adım atacağını ifade etmesi lazım, beklentimiz budur."
REFERANDUMA "HAYIR" SİNYALİ
Selahattin Demirtaş, "Bu haliyle Anayasa değişiklik paketi
referanduma gittiği takdirde BDP'nin oyu 'evet' mi 'hayır' mı
olacak?" sorusu üzerine de "AKP Hükümetinin tavrında
herhangi bir değişiklik olmazsa bizim Mecliste sürdürdüğümüz tavrı
sandıkta da sürdürmemiz son derece doğal olacaktır. Bütün
gelişmeleri nihayetinde Parti Meclisi'nde
değerlendireceğiz. Biz umut ediyoruz ki AKP Hükümeti
referanduma kadar toplumun genel beklentilerine cevap veren
adımları atsın. Referandumda, bir ayrışma yerine bir bütünleşme ile
daha geniş değişiklikleri de hedefleyen bir paket ile kamuoyunu da
rahatlatmış oluruz. BDP'nin tavrı da belki konjonktüre göre, o
günün gelişmelerine göre tekrar değerlendirilir" diye konuştu.
ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURU
"CHP Anayasa Mahkemesine başvurulacağını açıkladı. Anayasa
Mahkemesine gidilebilmesi için yeterli oy sayısına ulaşıldığı
söyleniyor ama bulunamazsa BDP destek verecek mi?" sorusu üzerine
Demirtaş, "Hayır, hayır. CHP ve MHP ile şu veya bu şekilde
bir arada olmamız, birlikte hareket etmemiz mümkün değil.
Paketin Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi için CHP'nin bir
tek oy eksiği dahi olsa BDP'den bu desteği görmeyecektir"
dedi.
DENİZ BAYKAL'IN İSTİFASI
Selahattin Demirtaş, "ortaya çıkan kaset olayından sonra Deniz
Baykal'ın istifasını nasıl değerlendirdiğinin" sorulması üzerine de
şunları kaydetti: "Bu konudaki tartışmaların son derece yanlış bir
mecrada sürdürüldüğüne üzüntü ile tanıklık ettik. Her şeyden önce
Türkiye'de siyasi ahlak ve siyasi etiğin bu olay vesilesiyle
tartışmaya açılması lazım. Siyaset bu kadar ele, ayağa
düşmemeliydi. Daha doğrusu, ele, ayağa düştüğünün bu kadar
çarpık ve çıplak bir şekilde kamuoyuna yansıması
olmamalıydı. Bununla birlikte tartışmanın şu anda bile
sağlıklı bir mecrada yürümüyor olması, bizler açısından üzüntü
vericidir. Sayın Baykal'ın istifası kendi bileceği bir iştir.
Kararına saygı duyarız. Nihayetinde Türkiye'nin çok ciddi sorunları
var, çok ciddi işsizlik problemi var. Kürt sorunu var. Halen kan
akıyor, cenazeler geliyor. Bunlar çözülmesi gereken sorunlardır.
Bunları çözecek bir sol, sosyal demokrat anlayışa Türkiye çok büyük
ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyacı CHP'nin karşılamadığı, Sayın Baykal'ın
zihniyetinin karşılamadığı, tam tersine, sol akımı tıkadığı
ortadaydı. Umut ediyorum ki Türkiye sosyal demokrasisi açısından da
katkı verici bir süreç olur. Ama tahmin ediyorum ki Sayın Baykal
koltuğu öyle rahat rahat bırakacak bir mizaçta değil.
Tahminlerimiz, taktik yaptığı şeklindedir. Daha da güçlenerek geri
gelmeyi hesaplıyordur. Ama böylesi bir olay üzerine artık buradan
bir güç almayı hesaplamak bile siyasi ahlak açısından tartışmalı
olur."