BDP’li Baluken’den hükümete sosyal medya eleştirisi

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Gezi Parkı eylemlerinde tweet atan gençlerin gözaltına alınmasını eleştirerek, “Büyük bir kaygıyla izliyoruz. Bunu son derece tehlikeli buluyorum. Hükümetin sosyal medya üzerindeki yasakçı anlayışını değiştirmesin istiyoruz” dedi.
Baluken, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında hasta tutuklu ve hükümlülerin durumuna ilişkin Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunu’nda (CGTİFHK) değişiklik içeren kanun teklifi verdiklerini söyledi. Baluken, basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Türk Dil Kurumu’nun (TDK) çapulcunun tanımını değiştirdiğine ilişkin yer alan haberlerin anımsatılması üzerine Baluken, “Böyle bir düzenleme yapıldığından haberim yok. Böyle bir durum varsa bu tam bir skandal ve trajikomiktir. Bir Başbakan’ın kendi halkına çapulcu demesi kendi içerisinde kabul edilemez bir yaklaşımdır. Antidemokratik bir tutumdur. Buna karşı hem bizler hem de halkımız sokaklarda tepkimizi dile getirdik. Başbakan’ın çıkıp kullanmış olduğu bütün halkımızdan özür dilemeliydi. Özür dilemek yerine TDK talimat vererek çapulcu kelimesinin anlamını değiştirmişse bu gerçekten kelimelerle izah edilecek bir yanı yok. Sanırım beklemiş olduğumuz özrü iki kat beklememiz gerekiyor” dedi.
Bir gazetecinin “Siz bu eylemin neresindesiniz?” yönündeki sorusu üzerine Baluken şunları söyledi:
“Biz başından beri bu eylemin içindeyiz. Hem bu eylemin başlamasında hem büyümesinde hem de şiddet ortamı olmadan bu taleplerin yerine getirilmesinde Barış ve Demokrasi Partisi tam bu eylemin merkezinde yer almaktadır. Başından beri hem milletvekili arkadaşlarımız hem Sırı Süreyya Önder bu Gezi Parkı direnişinin ilk örgütlendiği çalışmaların tamamında aktif katkı sunmuşlardır. Sonradan gelişen demokratik sol bütün tepkilere açıkça destek verdiğimizi onlarla yan yana olduğumuzu ifade ettik. Ancak, bu itirazın bazı çevreler tarafından farklı alana çekilmesi AKP hükümeti ile Kemalist statüko rövanşına çekilmesi noktasına itiraz ettik ve bunun kabul edilemez olduğu ifade ettik. Başlangıç itibariyle haklı olan bir direniş, kamuoyunda barış konusunda ciddi duyarlılık yapan bir etkinlik içini boşaltamaya yönelik bu girişimlerin karşısında olduğumu ve bunları teşhir etmek görevimiz olduğunu söyledik. Ne AKP ne Kemalist statükonun bu eylemi aktif gerekçelerini ortadan kaldırılmasına müsaade etmeyeceğine ifade ettik. Bugünde aynı noktadayız.”
Rize’de yaşanan olayların anımsatılması üzerine Baluken, olayları kaygı verici olduğunu söyledi. Bu linç kampanyalarının derin örgütlenmenin bir planı olduğunu belirten Baluken, bu konuda defalarca AK Parti hükümetini uyardıklarını ancak bugüne kadar herhangi bir sonuç alamadığını söyledi. Baluken, “Hükümetin birbirini ayrıştıran, kutuplaştıran, ayrıştıran politikaları sonucu bu duruma gelinmiştir” dedi.
Bölgeden kendilerine can güvenliklerinin olmadığına ilişkin telefon aldıklarını belirten Baluken, Rize Valisi’ni de eleştirdi. Adli ve idari soruşturma açılmasını, sorumlular açığa alınmasını isteyen Baluken, saldırıyı kınadıklarını söyledi. Bir gazetecinin ‘Saldıran grubun kim olduğu konusunda size ne söylendi?’ yönündeki soruya Baluken, “Biz esnaf olduğu söylendi. Böyle bir bilgini doğru olmadığın biliyoruz. Böyle bir şeyi düşünmek Rize halkına, esnafına haksızlık olur. Dünkü hadisede can kaybı olsaydı bu iç sava giden sürecin kapısı aralayabilirdi” dedi.
Tweet atan gençlerin gözaltına alınmasıyla ilgili Baluken, “Büyük bir kaygıyla izliyoruz. Hükümetin sokaktaki tansiyonu düşürmek için özgürlükleri genişletecek bir reform paketini yapması gerekiyor. Bunu son derece tehlikeli buluyorum. Bilgi çağında iletişim kanalları kapatmaya çalışmak devletin, hükümetin yapacağı iş değil. Hükümetin sosyal medya üzerindeki yasakçı anlayışını değiştirmesin istiyoruz” yanıtını verdi.
(İHA)