BDP'den şike yasasına geçit yok

İNTERNETHABER- BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, kamuoyunda 'Şike Yasası' olarak bilinen Sporda Şiddetin Önlenmesine İlişkin Kanun'da yapılan değişikliğe onay vermediklerini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün şike vetosunun kendisini bağlayacağını söyleyen Demirtaş '' 4 grup birleşti yasaya evet dedi denildi. Bırakın bu yalanları. BDP bu yasaya hayır oyu kullanmıştır. Grup yönetim kararı olmamasına rağmen BDP yönetimi bu yasayı desteklemediğini söylemiştir'' dedi.

Şike yasasının altından farklı olaylar çıkacağını ve bu konusunun siyasetçilere ve bürokratlara kadar uzayacağını söyleyen Demirtaş; '' Şu an bu davaya dahil olayan siyasetçilere bağlı olan kişiler de vardır. Bu nereye uzanması gerekiyorsa uzanmalıdır. Trilyonlar bu işlerde nasıl döndü hangi siyasetçilere bürokratlara ne kadar verildi açıklanmalıdır'' dedi

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş grup toplantısında vekillerine seslendi.

Demirtaş bugün devam eden KCK davasından, Kerbela katliamına, şike operasyonundan, terör finansmanına kadar birçok konuya değindi.

BİZ ŞİKE YASASINA HAYIR DİYORUZ

'4 grup birleşti yasaya evet dedi' denildi. Bırakın bu yalanları. BDP bu yasaya hayır oyu kullanmıştır. Grup yönetim kararı olmamasına rağmen BDP yönetimi bu yasayı desteklemediğini söylemiştir. Ama birileri bu şike yasasını çıkardı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın vetosu kendini bağlar. O yasa tekrar o haliyle parlementoya getirilirse biz yine hayır oyu kullanacağız. Şuanda şike iddiaları ile tutuklu olan kimseyle dostluğumuz yoktur 

BİZ MECLİS'İN ŞİKE YAPMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

Şike yasasının altından çok farklı şeyler çıkabilir. Bizde farkdındayız. Büyük ekonomik oyunlar oynanıyor. Bu basit sıradan ceza indirimi meselesi değildir. Şu an bu davaya dahil olayan siyasetçilere bağlı olan kişiler de vardır. Bu nereye uzanması gerekiyorsa uzanmalıdır. Trilyonlar bu işlerde nasıl döndü hangi siyasetçilere bürokratlara ne kadar verildi açıklanmalıdır. Cumhurbaşkanı veto etti diye işin içinden çıkılamaz. Bu ülkede mağdur olan yüzlerce insan var. Meclis hangisi için böyle mücadele etti?

''Altında ne var biraz düşünelim. Biz Meclisin de şike yapmasına izin vermeyeceğiz.''

Diyarbakır'da üç milletvekilimizin aralarında bulunduğu dosyanın duruşması devam ediyor. Bu vesileyle KCK'ya değinmek istiyorum. 2009'daki yerel seçimlerin sonrasında siyasi soykarımın operasyonun ilk dalgası 152 arkadaşımızın tutuklu olduğu dosyadır.O günden bugüne partlimiz KCK adı altında siyasi soykırıma tabi tutulmuştur.

KENDİLERİNİ MAHKEMEDE KÜRTÇE İFADE EDEMİYORLAR

Bu dava 5 ay sonra 3 yılını dolduracak. Bu arkadaşlarımız savunmasını yapabilmiş değil. Mahkemede savcının iddianamesine karşı koyabilmiş değil. Çünkü kendi dillerinde konuşmak istiyorlar. Tam 3 yıldır trajikomik davayı AK Parti zihniyeti aşmaya çalışıyor. Bugünde o davanın duruşması yapılıyor.

Kendilerini mahkemede Kürtçe ifade etmeye başlamalarıyla savcı mikrofonu kapattırıyor. 2011 yılı Türkiyesi'nde buna yargılanma deniliyor. Buna hukuk deniliyor. Diyarbakır'da şu saatlerde bu duruşmaya devam ediliyor.

104 kişinin tamamını salona getirmiyor. 6'şar kişi yargılanıyor. Savcı bu şekilde konuşup,Türkçe konuşursanız sizi yargılayacağım diyor. Yasada böyle birşey yok. Cezaevinde bir araya gelip ortak savunma hakkına sahip değiller, ana dilinde savunma yapmaya sahip değiller.Tüm KCK davalarında hukuksuzluklar gerçekleştiriliyor.

Biz başından beri böyle hukuku tanımadığımızı belirttik. Biz AK Partinin hukukunu kabul etmek zorunda değiliz. Mahkemeyi şikayet edeceğimiz merci yok. Arkadaşlarımız ana dillerinde kendilerini savunamıyorlar.

SABIRLA BEKLİYORUZ

Bu sabah Torba davalarından birine tanıklık ettik.Neredeyse her hafta kimi gözaltına almak istiyorsanız hazırda bekleyen iddianamelerin birini hayata geçirmeleri mümkün. Aralarında milletvikillerimizin arasında bulunduğu arkadaşlarımız umarım özgürlüğüne kavuşur. Arkadaşlarımız Fiilen infazları tamamlanmış yargılanmayı bekliyor

ALEVİLER HİÇ BİR ZAMAN EŞİT YURTTAŞ OLAMAMIŞTIR

Tarihi coğrafyada çok sayıda miras bırakan medeniyetle iç içeyiz. Kültürel zenginlikler içerisindeyiz. Bu ülkenin nüfusunun yüzde 5'i kendini Alevi olarak tanıtıyor. Ülkenin Alevi yurttaşları bu ülkede Cumhuriyet tarihi boyunca yaşamın hiçbir alanında eşit yurttaş olamamıştır. Kültürel zenginlik olarak kabul görmemişlerdir. Tartışmanın dumanı üzerinden Dersim Katliamı bunun en açık örneğidir.

12 imam orucu ile Kerbela katliamı ile olarak devlet sünni yurttaşlarına gösterdiği ilgiliyi Alevi yurttaşlarına göstermezse bu olmaz. Devletin dini, ideolojisi olmaz. Sünni yurttaşlara nasıl yaklaşıyorsan, Alevilere de, gayrimüslimlere de aynı şekilde yaklaşmalısın Sanki bu ülkede Alevi yurttaşlar yok.

TRT RAMAZANDA 24 SAAT YAYIN YAPIYOR AMA...

TRT Aleviler için önem taşıyran bu meseleyi birkaç saatle, programla geçiştiriyor. Ama Ramazan ayında 24 saat program yapılıyor.

Bazıları Kerbela olayını kutluyorum diye mesaj yayınlayınlıyor.Bu çok trajik bir örnektir. Ben Alevi yurttaşların bu yasını, matemi paylaştığımızı söylemek istiyorum.

ALEVİLER DİN DERSİNE İTİRAZ EDEBİLİR

Devlet bu ülkede senin çocuğun şudur Din dersi almalıdır diyemez. Alevi yurttaşların buna itiraz hakkı vardır.Bunlar demokratik haklardır. Devletin bu ayrıncılığı yapmaması lazım.

Ayrımcılık yasaya göre suçtur. Ama en büyük ayrımı devletin kendisidir. Hiç bir devlet kurumunda Alevi vali görev yapamaz denilmez ama siz bunu hiçbir yerde göremezsiniz.

Yaşamın her alanında bu ayrımcılığı görebilirsiniz. Bu ayrımcılığı topluma yayan devletin kensisidir. Alevi dergahlarının sahiplerine teslim edilmesi gerekir.

BU İŞTE BİR BİR YENİĞİ YOK MU?

Bugün Sivas davası Mart ayına ertelendi Failler o tarihten bu zamana kadar yakalanamamış Şimdi zamanaşımı nedeniyle onlara kurtulma imkanı ortaya çıkmıştır.

Nevruz mitinginde slogan attı diye çocuğu yakalayan devlet bunca zamandır 33 aydını yakan failleri yakalayamamıştır. Milletvekilleri, belediye başkanlarını 1 yılda ağır cezalara çarptıran devlet Sivas faiilerini çıkaramamıştır. Yananlar belli yakalananlar belli. Bunda bir bit yeniği yok mu? Sivas'ta yaşıyor olmalarına rağmen yakalanamadılar. Bu yargının siyasete ne kadar karıştığının belgesidir. Bu yargılamalarda tarafsızlığını göstersin devlet.

Bu ülkede adalet yok, bu ülkede yargıya güvenilmiyor. Yargının kendisinin kabulü ile gerçekleştirilmiş durumdur.

Hangi Ak Partili vekil yargılarla ilgili savcıları aradı konuştu çıksınlar anlatsınlar. Hangi bakanla hangi savcı önüne KCK dosyasını koyup tartıştı? Devlet bunu bilmiyor mu? Siyaset yargıyı yıpratmaya çalışıyormuş. Bıraksınlar bunları.

Şike yasası binlerce insan düşüncesinden dolayı içeride, gazeteciler içeride,mitinge katılan analar içeride bunları kimse görmüyor.

TERÖRÜN FİNANSMANI

Bu yasa maddesi görüşülürken bunun muhalefetini tek BDP yapıyor deniliyor. Gizli tanık yasası konuşulurken bir tek BDP muhalefet etmişti. Bugün birçok davadan tutuklu olan gazeteciler, siyasetçiler gizli tanık nedeniyle tutukludur. İsteyen iktidar yanlısı çevre istediğinin malına el koyabilir. Kısaca tanımı böyledir. Atanmış bürokratlar oturacaklar, tüm mal varlığını dondurma kararı alacaklar. 

Bunun tanımı kısaca budur;

''Bir konuşma yaptık diyelim terörist olarak yargılanıyoruz. Girdi çıktılarımız incelenecek. Bir aileye yardımda bulunmuşuzdur. O ailede teröristlere yardım etmişlerdir.Bu yüzden devlet benim mal varlığıma el koyacaktır.''

Böyle birşey olabilir mi?

BU YASAYI ÇIKARTMAYACAĞIZ

Şiddetin finansmanını sağlayan kişileri devlet tespit ediyorsa yapsın. Şiddeti hep birlikte durduralım tedbirlerimizi alalım. Ama buna göre tüm muhalefeti terörist kabul edip malına el koyarsan BDP o ysayı sana çıkarttırmaz. 5 yıldır parlementodayız bu yasayla ilgili en sert muhalefetimizi ortaya koyacaz. Bu yasa çıkmayacak partementoyu Ak Parti'nin çiftliği haline getiremeyecekler. Bu döner dolaşır kendilerini de başka muhalefeti de yakar Bu şekilde torba yasalarını asla kabul etymeyeceğiz.

BAŞBAKAN O KONUŞMAYI ÖNCE ÜLKESİNDE YAPSIN

Başbakan'ın sağlığı el verirse Katar'da toplantıya katılacak. Başbakan'a tavsiyemiz orada yapacağı konuşmayı önce ülkesinde yapmalıdır. AK Parti netleşsin biz çözüm konusunda yardıma hazırız. Kabinenin bile barış içinde çalışmadığı bir yerde çözüm bulunamaz.