BDP’den Meclis’e çözüm teklifi
Abone olBDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, çözüm süreci için parlamentonun bu yaz açık kalması gerektiğini belirterek, Meclis’in çalışma sa...
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, çözüm süreci için
parlamentonun bu yaz açık kalması gerektiğini belirterek, Meclis’in
çalışma saatlerinin de düzenlenmesi gerektiğini söyledi.
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, partisinin grup
toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin yaklaşık bir aydır
büyük bir toplumsal direniş hareketiyle çalkalandığını belirterek,
bu mücadelenin sağlam temellere oturacağını ve güçlü bir demokrasi
hareketi olarak devam edeceğini söyledi. Binlerce insanın
demokratik hakkını kullanmak istediği için devlet terörüyle
şiddetiyle karşı karşıya olduğunu iddia eden Kışanak, "Başbakan
bugün de dahil olmak üzere sürekli bu haklı özgürlük arayışını
şiddetle özdeş göstermeye çalışan bir yaklaşım içerisinde. Ortada
bir özgürlük talebi var, hükümetin ’benim dediğime uymak
zorundasınız’ yaklaşımına isyan ettiği için neredeyse bir aydır
sokakta devlet şiddeti durmuyor. Binlerce insan yaralanmış 4 kişi
yaşamını yitirmiş. Böyle bir yerde şiddeti görmeden şiddet karşıtı
söylemin kıymeti olabilir mi" dedi.
Kışanak, "Hükümetin politikalarıyla teşvik edilen şiddet ortada
dururken hangi şiddetin eleştirisini yapıyor Başbakan. Açıkçası
ortada şimdiye kadar yaptıkları gibi hükmederek devletin gücünü
imkanlarını kullanarak güvenlik kuvvetlerini şiddete teşvik ederek
bu saltanatı sürdürebileceklerini sanıyorlar. Ethem Sarısülük, ne
yazık ki yaşam mücadelesini kaybetti. Kamera kayıtlarıyla tespitli
açık bir cinayet var, bu cinayeti işleyen polis var, kanıtlar var.
Otopside açığa çıkmış kurşun çekirdeği var ancak sevgili Ethem’i
katleden polis dün serbest bırakıldı. Bu her zaman yaptıkları bir
uygulama, fakat bu kadar delilleriyle ayan beyan ortada olan
cinayeti örtbas etme çabasıdır aynı zamanda toplumu tahrik
etmektir. Bu cinayetin sanığını serbest bırakmak halka karşı meydan
okumaktır. Başbakan polisleri kutladı, kahramanlık destanı
yazdıklarını söyledi ve arkasından bu tahliye kararı geldi. Ortada
kuvvetler ayrılığı olmadığını bir kez daha kanıtladılar" şeklinde
konuştu.
"Başbakan ayaklar ne zaman baş oldu’ diyor. Bu ülkede padişahlık mı
var? Hani herkes bu ülkede söz sahibiydi? Hani milletin
iradesiydi?” diyen Kışanak, “Milli iradeye saygı mitingleri
yapıyor. Milli irade rakamla ölçüşebilecek bir şey değildir. Böyle
bir demokrasi anlayışı olabilir mi? Lütfen yanına iki tane siyaset
bilimi danışmanı alsın, iki kitap okusun. Demokrasi nedir, çoğunluk
nedir, bunları bir zahmet öğrensin artık. Sayın Başbakan bu
memlekette ayak falan yok, hepimiz başız. Hepimiz haklarımızı
sonuna kadar kullanacağız" ifadelerini kullandı.
İktidar yetkisinin paylaşılmak zorunda olduğunu söyleyen Kışanak,
"Aksi takdirde başımıza muktedirler belası açılır. Yıllarca bunun
da mücadelesini verdik. Demokrasi, sadece seçimden ibaret değildir.
Sayısı çok olan sayısı az olanın haklarını gasp etmeye başlar.
Halkın katılımcılığının kanallarını nasıl açabiliriz, bununla
ilgili yeni mekanizmalar da oluşturmak zorundayız. Halk oylamasının
mutlaka olması gerekiyor. Biz Anayasa Komisyonu’na da önerimizi
sunduk. Gerçek bir demokraside vatandaş imzasını toplar yasa
teklifi sunar Meclis’e. ’Otobüs durağının yapılmasını da halka
soracağım’ demek diye bir şey yok. ’Halk istemiyorsa yapmayacağım’
diyeceksin. Demokrasi böyle bir şeydir. Galataport’u, Haydarpaşa’yı
halka soracak mısın? Ortada trilyonlar söz konusu olan projeler
var. Parklardaki açık alanlarında sivil muhalefetin güçlendirme
çabaları çok önemli buluyorum" dedi.
Şimdiye kadar bütün kışkırtmalara rağmen sokakta direnenlerin
ağzından çözüm karşıtı tek bir cümlenin çıkmadığını anlatan
Kışanak, demokrasinin bir bütün olduğunu ve Türkiye’nin
demokratikleşme çabasının bu tür yalanlarla etkisiz bir konuma
düşürülemeyeceğini bildirdi.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmede bulunan Kışanak, şunları
söyledi:
"Çok açıktır bizler büyük bir fedakarlıkla bu süreci kesintiye
uğratmadan ilerletmenin gayreti içerisindeyiz. Bu konuda bu
gayretimizin görülmesi ve artık hükümetin de adım atması gerekiyor.
Hükümet de Bakanlar da açıkladı. Üç aşamalı çözüm planı var.
Birinci aşamada büyük ölçüde mesafe katedildi. İkinci aşama bir
demokratikleşme, reform, özgürlüklerle buluşma aşaması. Artık
bundan kimse kaçınamaz. İkinci aşamada devlet üzerine düşeni
yapmazsa bu çözüm sürecini ilerletme konusunda kendilerini bir
engel haline getirirse bu halk bunu aşmak için de mücadele eder.
Cezaevinde binlerce siyasi tutsak bulunacak, sesini çıkartmak
isteyenler terörist ilan edilecek. İkinci aşamayı biz o zaman nasıl
tarif edeceğiz. Bu ülkede bu kadar acıyı yaşamamıza neden olan şey
demokratik siyasetin önündeki engellerdi. Halk en temel haklarını
kullanamayacaksa, bu ülkede barışı nasıl tesis edeceksiniz.
Toplumsal barışı bozan şey adaletten yoksun olmaktır. Bu konuda çok
hızlı bir şekilde hükümetin bir tutum değişikliğine girmesi, çözüm
sürecini ilerletecek adımları atması gerekiyor. Bir an önce
kamuoyunun önünde yapılacaklar hakkında taahhütte bulunmalı."
Çözüm süreci için parlamentonun bu yaz açık kalması gerektiğini
söyleyen Kışanak, Meclis’in çalışma saatlerinin de düzenlenmesi
gerektiğini ifade etti.
(İHA)