BDP'den İsrail'e tokat gibi yanıt!

Abone ol

Türkiye İsrail krizinin ardından Kürt hareketine de yeşil ışık yakan İsrail'e Kürt hareketinden yanıt gecikmedi

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, İsrail'in Kürtlere yönelik ılımlı söylemlerine "İsrail altın tepsi ile gelse kabul etmeyiz" sözleriyle tepki gösterdi:

"Kürt halkının İsrail'e dayanma ya da uluslararası bir güce dayanma gibi bir tercihi olmaz.  İsrail, Türkiye ile sorunlarından kaynaklı Kürtlere vaatlerde bulunsa, altın tepsi ile olanaklar sunsa biz bunu redededer, ezilmeyi tercih ederiz.  İsrail'in sunacağı özgürlük özgürlük değildir. Biz kendi kardeşlik bağlarımızı uluslar arası çıkarlara satacak bir hareket değiliz. Öyle olsaydık bugün 30 defa Kürdistan kurulmuştu"

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş BDP İkinci Olağan Kongresi'nin ardından Birgün gazetesine ropörtaj verd. Türkiye'de artık "mazlum" kesimlerin partisinin olmadığını vurgulayan Demirtaş'a göre Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en büyük tehlike "Devletin artık bir bütün olarak AKP tarafından temsil ediliyor olması." Türkiye'nin sorunlarının çözümü için verdikleri "uzlaşı" mesajlarının iktidar tarafından dikkate alınmamasını eleştiren Demirtaş, tüm muhaleflerin de bir ortak paydası olduğunu söyledi:

AK PARTİ'NİN ANAYASA OYUNU
AKP yeni bir Anayasa istemiyor.  Daha demokratik bir ülke istemiyorlar ki. Kendileri için istedikleri Başkanlık Sistemi gibi değişiklikler var. Onu da bir iki maddeyle halledilebilir. Bu yüzden köklü bir değişime gitmezler. Ama AKP böyle istiyor diye böyle olacak anlamına gelmemeli. AKP toplumun geneline hakim olan yeni Anayasa talebini de yok sayamaz. Ne yapacak? Biz uzlaşma komisyonlarına getirdik ama kabul görmedi diyecekler. Günahı da ağırlıkla BDP ve CHP'ye atacaklar.

TÜRKİYE'NİN YENİ 12 EYLÜLÜ AK PARTİ

"Artık AKP'nin Meclis'te, sokakta, sandıkta geriletilmesi lazım. AKP geriletilmediği takdirde kazanım elde etmek mümkün değil. Bu kuru bir AKP karşıtlığı da değil. Sistemi geriletmek, demokratikleştirmek isteyen her kesim AKP'yi geriletme mücadelesini vermelidir. Biz buna uğraşacağız, bu alanda mücadele edeceğiz. Kongre konuşmamda da belirtmiştim. AKP geldiği nokta itibari ile 12 Eylül 1980 darbesinin somutlaşmış halidir. Baskının inkarın adresidir. Kim ki bu zihniyetle mücadele etmek istiyor artık AKP ile de mücadele etmelidir."

KURUMLARA BÖLÜNEN GÜCÜ AK PARTİ TEKELİNE ALDI

Demirtaş, bir başka tehlike olarak da AK Parti'nin "kurumlar arasında bölünen" gücü kurumları yıpratarak tekelinde toplaması olduğuna dikkat çekti:

"AKP artık tek başına devlet sistem olmuştur. 12 Eylül zihniyetini ve sistemi tek başına temsil yeteneği kazanmasıdır. Daha önce bu zihniyetin sahibi belli değildi ya da birkaç elde toplanmıştı. Asker miydi, bürokratlar mı ya da YÖK gibi kurumlar mı? Şimdi artık temsiliyet teke inmiştir. Bu zihniyetin temsilcisi Erdoğan ve AKP onun partisidir. Kuşkusuz statükonun kendisi olan bir iktidarla mücadele etmek zor. Ama bazı şansları da önümüze çıkarıyor. Parçalı olan muhalefetin birleşme noktasında olanak tanıyor. Tüm ezilenlerin muhatabı teke inmişse, onunla mücadele etmek, geriletmek ve bu alanda ortak cephe yaratmak daha kolaydır."

SOLDA BİRLİĞİN YÖNTEMİNİ ÖĞRENDİK
Kritik bir dönemeçteyiz. Birlik projesi çok defa denendi. Her denemeden de olumlu olumsuz sonuçlar çıkarıldı. Artık en azından nasıl yapmamamız gerektiğini biliyoruz sanırım. Bir defa sadece bir parti etrafında kenetlenme arayışı eksikti, yetersizdi. Herkesi bir parti etrafında buluşturmak mücadele birliğini getirmiyordu. Biz meclis-kongre tarzı bir örgütlenme ile mücadele hattını oluşturalım diyoruz. O kongrenin bir de partisi olsun diye arzu ediyoruz. İsteyen sadece partiyi destekler sadece onun içinde var olur, isteyen ise kendi partisini devam ettirir. Ama ortak bir mücadele zemini olarak Kongremiz olsun istiyoruz

BDP DEVLETİN EZBERİNİ BOZDU

Demirtaş, "Demokratik Özerklik" talebiyle birlikte Kürt hareketinin de bir "açmazın içinden çıktığını" söyledi. Demokratik Özerkliğin milliyetçi ulus devleti kabul ya da bölünme seçeneğinin reddiyesi olarak görmek gerektiğini belirten Demirtaş, "Bu çok önemli ve yeni bir söylemdir. Bu söylem sayesinde hem Kürtler siyasi statü sorununu çözüyor, hem de Devlet mekanizması ucube olmaktan çıkıyor. Sorunları çözülebilir aşamaya getirme şansına sahip oluyorsunuz" dedi. AK Parti'nin Kürt sorununda eski söylem olan "böldürtmem, ameliyat ettirmem" argümanlarıyla karşı çıkacak kadar geri gittiğini öne süren Demirtaş, şu sözlerle hükümeti eleştirdi:

"Hiçbir alternatif sunamıyor. Kendi projeleri olan 'Yerel Yönetimleri Güçlendirme' önerisini ortaya alternatif olarak sunamıyor. Bu acizliği gösteriyor. Ama Kürt halkı bunun rotasına girdi. AKP'yi beklemeye niyetleri yok. Mahalle Meclislerinden başlayarak kendi örgütlülüğünü yaratıyor. Demokratik Özerkliği ilan ettiler, şimdi ise inşa ediyorlar. Devlet buna müdahale ettikçe büyüyecektir. Mahalle Meclisini tutukluyorlar üç gün sonra daha da güçlüsü oluşturuluyor. AKP'nin bunu durdurma şansı yok."

Günün Önemli Haberleri