BDP'den Erdoğan'a Erbil mesajı

İNTERNETHABER- Barış ve Demokrasi Partisi Eşbaşkanı Gültan Kışanak'tan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Erbil ziyaretine tepki geldi. Başbakan Erdoğan'ın seçimlere 2 ay kala Erbil'e gitmesinin samimi olmadığını söyleyen Kışanak, "Eğer Başbakan Türkiye'deki Kürt sorununu çözmek için Erbil'e gidiyorsa yanılıyor. Çözümün adresi ne Bağdat ne de Erbil'dir" dedi.

Geçen hafta Güneydoğu'da farklı illerde kurulan Demokrasi Çadırları'nın polis gücüyle sökülmesini de sert dille eleştiren Kışanak, 4 tane talepte bulundu ve ekledi:

"Taleplerimizi yerine getirin, hiçbir BDP'li seçimlerde aday olmayacaktır."

BDP Eşbaşkanı Kışanak, gündemdeki gelişmeleri partisinin grup toplantısında değerlendirdi. 

ERBİL'E NEDEN GİTTİNİZ? 

Başbakan Erdoğan'ın Kuzey Irak'a bugün yapacağı ziyareti değerlendiren Kışanak, ziyareti önemsediklerini belirterek, ziyaretin seçimlerden 2 ay önce gerçekleşmesinin samimi olmadığını söyledi. 'Eğer Başbakan Kuzey Irak'taki Kürtlerin anadilde eğitim görmesini, özerk bir yönetime kavuşması için oraya gittiyse ziyareti destekleriz' diyen Kışanak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eğer, Başbakan Türkiye'deki Kürt sorununu çözmek için Erbil'e gidiyorsa yanılıyor. Türkiye'deki Kürt sorununu Diyarbakır'da Batman'da Ankara'da çözebilir. Çözümün adresi ne Bağdat ne de Erbil'dir. Başbakan'a bir kez daha sesleniyoruz. Erbil'e gitmeniz önemli ama seçime 2 ay kalmışken böyle bir gezi yapılması burada bulamadığı desteği Erbil'de aramaktır. Eğer Kürtlerden oy isteyecekse Erbil'deki Kürtlerin burada oy kullanamayacağını bilmesi lazım. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan Kürtlerin taleplerini dikkate almak zorundadır."

BDP'DEN HÜKÜMETE 4 TALEP

Demokrasi Çadırları'nın polis gücüyle dağıtılmasını sert dille eleştiren Kışanak, "Biz demokrasi derken, hükümet polisleriyle, coplarıyla saldırıyor" dedi.

Hükümete 4 tane talepleri olduğunu açıklayan Kışanak, taleplerinin yerine getirilmesi halinde yeniden milletvekili adayı olmayacaklarını açıkladı.

İşte Kışanak'ın o talepleri...

"Nevroz'da ortaya çıkan asgari 4 talebi dile getirmek için Demokrasi Çadırları'nı kurduk. Bu talepler, 'anadilde eğitim hakkının bir hak olarak tanınması', 'askeri ve siyasi operasyonlara son verilmesi', 'siyasi tutukluların serbest bırakılması' ve 'yüzde 10'luk seçim barajının kaldırılması'dır. Bu taleplere demokrasi içinde yanıt bulmak oldukça kolay ve mümkündür. Bu taleplerin muhatabı iktidar ve siyasi partilerdir. Hükümet halkın ortaya koyduğu talepleri, polisle, panzerle karşısında duramayacağını anlamalıdır. Özgürlüklerin önünde hiçbir zor aracının yaptırım gücü yoktur. İstediğimiz yöntemle talepleri bastırmaya çalışın, ancak ve ancak o talepleri ertelersiniz. Kendinizi de tarihin çöp sepetine atarsınız. Bizim iktidara çağrımız, 4 talebimizi kabul edin, demokrasinin önünü açın. Biz hiç birimiz aday olmayacağız."

BAHÇELİ VE ERDOĞAN'A ÇAĞRI

Kürt sorunun çözümü için ortaya konulan taleplerin ardından MHP lideri Devlet Bahçeli ve Başbakan Erdoğan'ın sağduyudan uzak, sokakları kargaşaya sürüklecek açıklamalar yaptığını da söyleyen Kışanak, iki lidere de 'sağduyulu olun' çağrısında bulundu.

"Biz özellikle Sayın Bahçeli'nin daha sağ duyulu bir söylem geliştirmesini önemsiyorum. Başbakan'da da başbakanlığın geri olan bir söylem göremiyoruz. Başbakan bizlere 'sizin nereniz sivil' diyor. Meydanlardayız, sokaklardayız. 4 gün önce Diyarbakır'da bir eylem yapmak istedik. Kentin tüm girişlerini panzerlerle kapatarak adeta şehri bir kapalıcezaevine çevirdiniz. Silopi'de, Batman'da Nusaybin'de sadece sesini duyurmak isteyenlerin üstüne polisi salan sen misin? Biz sonuna kadar siviliz. Ama siz çok iyi biliyoruz ki askeri vesayetle işbirliği yapan, şimdi de kendi güçleriyle toplumsal muhalefeti bastıran bir iktidarsınız. Siz Postmodern darbe yapanların altına zırhlı araç veren, 'çocuk da olsa kadın da olsa gereği yapılacaktır' diyen bir Başbakansınız."

AYHAN ÇARKIN'IN AÇIKLAMALARI

Dün BDP'lilerin Siirt'teki Kasaplar Deresi'ne yaptığı yürüyüşü de anımsatan Kışanak, bölgedeki faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için Eski Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın'ı adres gösterdi.

"25 yıl önce Kasaplar Deresi'nde toplu mezarın varolduğu ortaya çıkmıştı. Ancak halkın vicdanını rahatlatacak bir girişimde bulunulmadı. Toplu mezar gerçeğiyle yüzleşmeden devletin bu katliam mantığından vazgeçildiğine kimseyi inandıramazsınız. Şimdi bir özel timci çıkıp 'herşeyi anlatmaya hazırım' dedi. Bunları açığa çıkartmadan daha ne kadar gözünüzü kapatarak kendinizi karanlıkta sanacaktır. Başbakan sanıyor ki, herkes kendisi gibi kendini karanlıkta sanıyor. Artık ya gözünü açacaksın ya da kendi karanlığında yok olacaksın."

DEMOKRASİ GASPI

AK Parti iktidarının seçime kadar hükümete Kanun Hükmünde Kararname yapma yetkisi veren öneriyi meclise sunmasını da eleştiren Kışanak, öneriyi 'demokrasi gaspı' olarak nitelendirdi. Kanun Hükmünde Kararnamelerin 'olağanüstü rejimlerin' bir uslübü olduğunu da söyleyen Kışanak, "Böyle bir talep, demokrasi adına korkunç bir ayıptır" dedi.

Erdoğan'ın nükleer santral konusundaki ısrarıyla ilgili ise "Göçüğün altında kalan işçileri çıkarmayı başaramayan bir başbakan nükleer santrallerin güvenli olduğunu söylüyor. AKP'nin ampulunun altına 'dikkat ölüm tehlikesi' var diye yazmak gerekir" dedi.