BDP'den Diyarbakır'da Türk bayraklı kongre
Abone olBDP'nin Diyarbakır il kongresinde sözde PKK bayrakları yerine bu kez Türk bayrağı asıldı.
Barış ve Demokrasi Partisi(BDP) Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, başlatılan barış müzakerelerine BDP olarak katkı sağlayıp yol açıcı olmak istediklerini söyledi. Kışanak, “Biz de İmralı’ya gitmek, Öcalan’la görüşmek istiyoruz. Yıllardır bunu söylediğimiz için bizi dışladılar. Biz bunu gerçek anlamda çözüm sürecinde kolaylaştırıcı bir rol olarak görüyoruz. Bu süreçte güçlü adımlar atılması için katkı sağlamak istiyoruz. Ön açıcı, yol açıcı olmak istiyoruz.” dedi.
BDP’LİLER GENÇLERİN SALONA ASTIĞI PKK BÖLGE SORUMLUSUNUN FOTOĞRAFINI KALDIRDI
Salona Türk Bayrağı, BDP’nin parti flamaları, Fransa’nın başkenti Paris’te öldürülen Sakine Cansız ile 2 kadının fotoğrafları asıldı. Yüzü kapalı iki genç kongre salonuna daha sonra Öcalan’ın büyük bir fotoğrafı ile geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da öldürülen terör örgütü PKK’nın bölge sorumlusu Ertem Karabulut’un fotoğrafını astı. Fotoğrafın üzerine “ PKK komutanının şehit olması Türk devletinin sarsılması neden olacaktır’ yazılı olduğu görüldü. Ancak bu fotoğrafı çok geçmeden bazı partililer indirdi. BDP’nin kongresine bazı sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra ESP, Azadi İnsiyatif, Dicle Fırat Diyalog Grubu, KADEP ve ÖSB temsilcileri katıldı. Geçmiş dönemlerde yapılan kongreler PKK'nın gövde gösterisine dönüşürken, bu kongrede, PKK bayrakları asılmadı, yasa dışı slogan atılmadı.
BDP'LİLER UMDUĞUNU BULAMADI
BDP Diyarbakır İl Başkanlığının 2’inci Olağan Kongresi Gençlik ve Hizmetleri Müdürlüğü'nün 5 bin kişilik yeni spor salonunda yapıldı. Daha önceki toplantılar için genelde bin 500 kişilik salonlar kullanan BDP bu sefer daha büyük salon tercih etti ancak umduğunu bulamadı. Salonun dörtte 3’lük bölümünün boş kalması nedeniyle kongre 2,5 saat gecikmeli başladı. Buna rağmen salonun ancak yarısına yakını doldu. Konuşmaların başlamasıyla BDP’liler salonu terk edince, delegeler ile çok az sayıda partili kaldı.
Kongreye katılan BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, gündemdeki konulara değindi. Kışanak, müzakere sürecinin başlamasıyla moda bir tabirin ortaya çıktığını ve ‘aman şunu böyle söyleme süreç bozulur’ denildiğini belirterek, “ En çok konuşmamız gereken süreçteyiz. Herkes çıkıp konuşacak, sözünü söyleyecek. Müzakere ancak böyle yürütülür. Eğer biz susacaksak eğer taleplerimizi söylemeyeceksek sadece siz konuşacaksanız bunun adı müzakere değil monologdur.” dedi.
Kürt sorunun çözümü için daha önce Öcalan’la görüşülmesi gerektiğini belirttiklerinde kendilerine dağın yolunun gösterildiğini iddia eden Kışanak, ‘sayın Öcalan’ diyenlerin de ceza aldığını kaydetti. Kışanak, “Bunun yolu Öcalan'la konuşmaktır dedik. Bugün de aynı yaklaşımla aynı tutumla müzakere sürecinde başarılı yol alınabilir ve barışçı bir yol getirebiliriz. Baskıyla, ‘sizi adaya göndermem’, ‘taleplerinizi söylerseniz müzakere olmaz’ derseniz sonuç alıcı olmaz. Eğer çözümden yanaysanız öncelikle tehdit siyasetinden vazgeçmelisiniz." diye konuştu.
KÜRT SORUNU ÇATIŞMA ZEMİNİNDEN ÇIKARTILMALI
Hükümetin müzakere sürecinde BDP ile görüşmesi gerektiğini anlatan Kışanak, “ BDP ile konuşmadan hangi çözümü, hangi politikayı geliştirebilirsiniz” diye sordu. Hükümetin müzakere sürecinde sınavı geçeceği birinci aşamanın bu olduğunu öne süren Kışanak şunları söyledi: “BDP ile görüşmem derse, buna rıza göstermeyiz. Anadilde savunma, yargı paketini, darbe hukukunun yarattığı garabeti BDP ile konuşacaksınız. Bu konuda BDP bir dayatma içerisinde değil. BDP, barış sürecini tıkayacak bir parti değil. Bunları söylerken Başbakan'ı kendisi söyleyip süreci sabote etmeye çalışıyor. Müzakerenin doğru yürütülmesi için bunların yapmak zorundanız, yapmalıyız diyoruz. Hükümeti de herkesi de ön şartsız gelmeyi davet ediyoruz. Önce silahlar bırakılacak, önce çekilecek diyen hükümetin kendisidir. Şartsız açık yüreklilikle başladınız devam edin. Bu müzakere masası ön şartsız devam etsin. Kürt halkı temel halk ve özgürlüklerine nasıl kavuşacak. Kürt sorunu çatışma zemininden nasıl çıkartılacak, bunu sağlamalıyız. Ön şartsız dayatmasız müzakereye hazırız siz de masaya öyle oturun.”
ALTAN TAN’DAN CHP’LI GÜLER’E TEPKİ
Kongrede konuşan Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Altan Tan ise CHP Milletvekili Birgül Arman Güler’e tepki gösterdi. Tan, ‘Devleti biz kurduk, felsefesini biz belirleriz’ diyenlerin yalan konuştuğunu belirterek, “ Bugün bir CHP milletvekili çıkıyor. ‘Kürtler ile Türkleri eşit gördüremezsiniz’ diyor. Bunu Erzurum kongresini yaparken söylemiyordu. Mustafa Kemal, Erzurum Kongresi'ni yaparken Kürt büyüklerine yazdığı bütün mektuplarda ‘her iki elinizi hürmetle öperim’ yazıyordu ve bu mektuplar hala var. Bitlisli Şeyh Muhammed Diyauddin hazretlerine, diğer şeyhlere yazdığı mektuplarda bunları söylüyordu. Dün hürmetle öptüğümüz elleri bugün hürmetle tutmazsanız siz bilirsiniz. 1921 Anayasa'sında Türklük, Kürtlük yok. 1924 Anayasası kurucu felsefeden bahsediyor deniliyor, yalan söylüyorlar. 1921 Anayasası, 1924, 1928 ve 1937’deki değişiklikler ortada.” ifadelerini kullandı. Tan’ın CHP’li milletvekili demesi sırasında salondaki BDP’liler yuhaladı.