BDP'den Anayasaya kırmızı kart
Abone olBDP boykot kararında ısrarlı. 12 Eylül'de işkence gördüğünü anlatan Genel Başkan Yardımcısı Kışanak'ın hedefinde 13 Eylül sabahı var.
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, referandumu boykot
edenlerin sayısının, ''evet'' ya da ''hayır'' diyenlerin sayısından
fazla olacağını savunarak, ''Faşist anayasaya kırmızı kart
göstereceğiz. 13 Eylül sabahı, halkın anayasasını inşa süreci
başlatacağız'' dedi.
Kışanak, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın, sivil toplum kuruluşlarının kadın
temsilcileri ile yaptığı toplantıda ''herkesi dinliyormuş gibi
yaptığını ancak kendi bildiğini okuduğunu'' iddia etti. Erdoğan'ın,
''kendi politikasını dikte ettirmeye çalıştığını'' savunan Kışanak,
''Sayın Başbakan, akıl verme biraz kulak ver. Bize talimat,
icazet verme'' diye konuştu.
Erdoğan'ın söz konusu toplantıda, Diyarbakırlı Sakine Arat'ın hayat
hikayesinden de bahsettiğini anımsatan Kışanak, Arat'ın bütün
ömürünün, Kürt sorununun tarihçesi gibi olduğunu ifade etti.
Kışanak, ''Başbakan ne Sakine Anayı anlıyor, ne Sakine Ana gibi
olan asker annelerini anlıyor. Barış annelerinin sesini
duymayanlar, bugün kalkıp Sakine Ana'ya sığınarak siyaset
yapıyorlar'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, aynı toplantıda Arjantin ve İrlanda'dan
örnekler vererek kadınlara tavsiyelerde bulunduğunu anlatan
Kışanak, Erdoğan'ın, söz konusu iki ülkede neler yaşandığını ve
sorunların nasıl çözüldüğünü iyi öğrenmesi gerektiğini söyledi.
Kışanak, Arjantin'de işkenceci generallerin yargı karşısına
çıkarıldığını, İrlanda'da halkın temel taleplerinin hayat bulmaya
başladığını ifade etti.
Hükümetin gündeminde ''özel birlik'' konusunun bulunduğunu kaydeden
Kışanak, mevcut ordunun dörtte birinin zaten profesyonel
askerlerden oluştuğunu söyledi. Kışanak, Erdoğan'ın, 30 yıldır
uygulanan ve ''derde derman olmadığı'' ortaya çıkan yöntemi bir kez
daha çözüm olarak topluma sunduğunu iddia etti. Gültan Kışanak,
Erdoğan'ın, ''şiddet politikaları üzerine değil, çözüm politikaları
üzerine'' düşünmesi gerektiğini ifade etti.
SAHTE AÇILIMA DARBE
''Kürt açılımı konusunda son bir yıldaki en iyi gelişmenin barış
elçiliği yapmak için Kandil ve Mahmur'dan gelen grup'' olduğunu
belirten Kışanak, ancak daha sonra Mahmur kampına geri dönüşün
gerçekleştiğini söyledi. Kışanak, ''Bu durum, AKP
hükümetinin sahte açılımına vurulan en büyük darbedir''
dedi.
PKK'YI DESTEKLEYEN ASKERLER
Bazı gazetelerde, ''ordunun içinde terör örgütü PKK'yı
destekleyenlerin bulunduğunun tespit edildiği'' yönünde haberler
yayımlandığını belirten Kışanak, ''Türkiye halkını akılsız yerine
koymayın. Ordunun içinde PKK'yı destekleyen üst düzey insanlar, 3
yıl boyunca bu orduda halen nasıl barınabiliyor. Bu sorunun
cevabını vermeleri gerekiyor. 3 yıldır bu soruşturma neden
savsaklandı. Bu soruşturmadan niye bir sonuç çıkmadı? Bunun
cevabının verilmesi gerekiyor'' diye konuştu.
12 EYLÜL'DE BEN DE İŞKENCE GÖRDÜM
Gültan Kışanak, 12 Eylül darbe döneminde işkence görenlerden
birinin de kendisi olduğunu, bu işkencenin izlerini halen vücudunda
taşıdığını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın, kendilerinin yaşadıkları
acılar üzerinden siyaset yaptığını iddia eden Kışanak,
''İşkence yapanlardan hesap sormak için Anayasayı mı
değiştirmek gerekiyordu? Neden şimdiye kadar bunun hesabını
sormadınız? Gözyaşların timsah gözyaşı değilse işkenceciler için
soruşturma başlatırsın?'' dedi.
Kışanak, yapılan Anayasa değişikliğinde darbe yapanların
yargılanmasını engelleyen maddenin kaldırıldığını ancak darbe
yapanların yargılanıp yargılanmayacağının meçhul olduğunu
söyledi.
KIRMIZI KART GÖSTERECEĞİZ
Anayasa değişiklik paketinin ''yama anayasa'' olduğunu belirten
Kışanak, toplumun tamamen yeni bir anayasa istediğini söyledi. Bu
talebin karşısında ''AK Parti'nin direndiğini'' iddia eden Kışanak,
şunları söyledi:
''AKP yaptığı bu yamayla, makyajla lime lime olan 12 Eylül
faşist anayasasını onarıp tamir edip yoluna devam etmek istiyor.
Bu, '12 Eylül darbe anayasası ile devam edelim' anlamına geliyor.
AKP, hem bu vesayetçi anayasanın ömrünü uzatmak hem de çıkacak
sonuca göre AKP'nin hanesine bir başarı yazmak istiyor. AKP'nin
yaptığı ile 82 Anayasasında Kenan Evren'in yaptığı aynı
şeydir.
Şimdi halkın anayasa yapmasının zamanı geldi. Şimdiye kadar bu
ülkede anayasalar hep darbe döneminde yapıldı. İlk kez halkın önüne
fırsat çıktı. Bu referandumda halk sandığa gitmeyerek. 'ben faşist
anayasasını yamalı da olsa kabul etmiyorum. Yeni bir anayasa
istiyorum' diyecek. Referandumu boykot edenlerin sayısı, 'evet' ya
da 'hayır' diyenlerin sayısında fazla olacak. 13 Eylül
sabahı halkın anayasasını inşa süreci başlatacağız. Faşist
anayasaya kırmızı kart göstereceğiz.''