BDP'den 4'üncü yargı paketine tepki

Abone ol

BDP hukuk komisyonundan yapılan açıklamayla 4'üncü yargı paketine tepki gösterildi.

BDP Hukuk Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, 4. yargı paketinin tüm beklentileri boşa çıkardığını, adeta 'dağ fare doğurdu' dedirten türden bir paket olarak kamuoyuna sunulduğu savunuldu.

BDP Hukuk Komisyonu, 4. yargı paketine ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada 4. yargı paketi tasarısının, ceza yasasında düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması ve bu kapsamda birey ve grupların hukuk güvenliğinin sağlanması doğrultusundaki beklentileri yükselttiği ifade edilerek, ancak TBMM Başkanlığına sunulan tasarının, hükümetin aslında sadece beklentiler üzerinden gündemi meşgul eden, oyalayan bir yasama ve yürütme pratiğinde olduğunu gösterdiği ileri sürüldü.

''Sunulan tasarı esasen eleştiri alan yasa maddelerinin içeriğine dokunulmaması ve bu maddelerde hiçbir değişikliği öngörmemesi bakımından tüm beklentileri boşa çıkarmış, adeta 'dağ fare doğurdu' dedirten türden bir paket olarak kamuoyuna sunulmuştur'' değerlendirmesinde bulunulan açıklamada, tasarının özellikle ifade özgürlüğü açısından yeni ve özgürlük alanını genişletecek bir değişiklik öngörmediği savunuldu.

Tasarı ile hakları ve özgürlükleri güvenceye alan yeni bir düzenleme getirilmediğinin belirtilen açıklamada, bazı maddelere ilişkin eleştirilere yer verildi.

Propaganda suçu açısından her ne kadar cebir ve şiddet unsuru ön plana çıkarılmışsa da bu konunun yorumla genişletileceği, dolaylı olarak şiddeti meşru gösterecek her türlü fiil konusunda da mahkemelere geniş takdir bırakıldığı iddia edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Haksız yere tutuklu ve hükümlü bulunan binlerce kişi ve demokratik bir iyileşme getireceği beklentisiyle toplum, oyalanmaya devam edilmektedir. Tasarı ile iktidar partisi muhalefetin hiçbir önerisini dikkate almamakta deyim yerindeyse günü kurtarmaya çalışmaktadır. Partimizin binlerce üye, yönetici ve seçilmiş temsilcileri mevcut haliyle örgüt üyeliği ve yöneticiliğinden yargılanmaktadır. Bununla birlikte gazeteciler, avukatlar, bilim insanları, sendika üye ve yöneticileri, insan hakları savunucuları, öğrenciler ve muhalif olan herkes örgüt üyesi olarak telaki edilmektedir. Hayatı boyunca hiçbir şiddet fiiline bulaşmamış, yasadışı hiçbir örgütle bağı olmayan bireyler silahlı örgüte üye olmak savıyla cezalandırılmaktadır. Bu tablonun vahameti her geçen gün artmaktadır. Tasarıda bu tabloya dair hiçbir değişiklik bulunmamaktadır.

Hükümet demokratik reform niteliğinde olabilecek hususlarda adım atmaktan çekinmiştir.''

Günün Önemli Haberleri