BDP'de aykırı referandum yorumu
Abone olBDP'nin, anayasa değişikliklerinin oylanacağı referandumu boykot kararı alması parti içindeki farklı görüşleri de öne çıkardı.
12 Eylül darbesinin ardından Diyarbakır Cezaevi'nde işkence
gören BDP Disiplin Kurulu Başkanı Nurettin Yılmaz, içinde
bulundukları durumu, "Sandığa gitmiyoruz. Şayet gitmiş
olsaydık, elbette 12 Eylül ürünü Anayasa'yı değiştirmek için 'evet'
derdik." sözleriyle özetliyor.
Darbe rejiminin izlerini silecek her türlü değişikliğin büyük bir
adım olduğunu vurguluyor. Ancak darbecilerle yüzleşmek istemesine
rağmen partisinin 'boykot' kararına da uyacağını
belirtiyor.
BDP'li Nurettin Yılmaz, 12 Eylül darbesi sırasında Mardin
milletvekiliydi. Fahri Korutürk'ün süresi dolduğunda,
cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu. Darbeden sonra, 27 Aralık
1980'de Ankara'da tutuklandı.
Diyarbakır Cezaevi'nde Hüseyin Yıldırım ve kapatılan DTP'nin Genel
Başkanı Ahmet Türk'le birlikte üç yıla yakın kaldı. Yılmaz,
darbecilerle yüzleşmek istediğini, anayasa paketine sırf darbe
ürünü olan 1982 Anayasası'nı değiştirmek için
'evet' diyebileceklerini vurguluyor. Ancak
partisinin 'boykot' kararına uyacağını belirtiyor.
Boykot kampanyasını ise anayasa değişikliği paketi içinde seçim
barajının düşürülmesine yönelik bir düzenleme olmayışına bağlıyor.
"Darbe rejiminin izlerini silecek her türlü değişiklik,
büyük bir adım olacaktır. Eğer sandığa gitsek 'evet'
derdik." ifadelerini kullanıyor.
Nurettin Yılmaz, 'demokratik açılım'ın da büyük
bir adım olduğuna vurgu yaparak şöyle devam ediyor:
"Başbakan, Kürt açılımıyla hepimize büyük bir umut verdi.
Hepimizi canlandırdı, harekete geçirdi. Kürt halkının yüzde 90'ına
umut verecek bir davranışın içine girdi. Sonra geri çekildi,
herkeste hayal kırıklığı oluştu."