BDP safını netleştirdi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "BDP'li milletvekillerinin teröristlerle kucaklaşmaları ve samimi görüntüler sergilemelerini BDP'nin bu hareketi, açıktan ifade etme ve afişe etme, bir ikrar anlamına geliyor. BDP, böylece, safını netleştirmiş oldu. Terörün hangi şekilde olusun makul veya maruz gösterilmeye çalışılması kabul edilemez. Bu nedenle saflarını bulmuş oldular. '' diye nitelendirdi.

TBMM Başkan vekili Sadık Yakut ise, şehitlerin kanlarının yerde kaldığını belirterek '' Terör örgütü ne zaman çöküş noktasına gelse, maalesef o dış güçlerin, istihbarat örgütlerinin Türkiye'deki temsilcileri ve dirsek temasında olduğu, kişi ve kurumlar bunları açık açık söyleyeyim, terör örgütüne yardım ederek hayat öpücüğü veriyorlar.''dedi.

Bakan Taner Yıldız ve TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut, Kayseri milletvekili Ahmet Öksüzkaya ve İsmail Tamer, Kayseri'de İl Özel İdaresindeki bayramlaşma törenine katıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, burada gazetecilere yaptığı açıklamada ''Bunun, terörü legalite etme, resmileştirmeyle alakalı gayretler olarak görüyorum. Vatandaşımız hangi kademede olursa olsun onun teröre yardım ve yataklık anlamına geldiğini çok iyi biliyor. BDP'nin meclis içinde, özellikle milletvekilleri bulunan ve grubu bulunan BDP'nin böyle bir yola gitmiş olması anayapısını çok değiştirmiş olmadı. Ama, bunu açıktan ifade etme ve afişe etme, bir ikrar anlamına geliyor. Safını netleştirmiş oldu. Terörün hangi şekilde olusun makul veya maruz gösterilmeye çalışılması kabul edilemez. Bu nedenle saflarını bulmuş oldular. '' diye konuştu.

TERÖR ÖRGÜTÜNE HAYAT ÖPÜCÜĞÜ VERİYORLAR

TBMM Başkanvekili ve Kayseri milletvekili Sadık Yakut, Türkiye'de törör belasının 1984'lu yıllardan beri sürdüğünü, bu sorunun Ak Parti'nin meselesi olmadığını, teröre toplu tavır ve mücadele konulması gerektiğini belirterek, BDP'li milletvekillerinin teröristlerle bir araya gelip samimi görüntüler vermelerini kınadı. Yakut '' Teröre alışmak durumundayız. Bugün dünyanın bulunduğu nokta coğrafyamız karışık. İnsanların kanının döküldüğünü görüyoruz. Bu bir günlük mesele değil öncesi var. 1984'de başlayan bir olay. Geriye baktığımızda. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun gere kalkınmışlığı edebiyatıyla başlayıp,terör noktasından da uzaklaşıp, geldiğimiz noktada bölücü terör ve daha doğrusu ülkenin bir kısmını bölüp devlet kurma noktasına gelen arkasında onlarca devletin istihbarat örgütünün ve Türkiye'nin ne zaman yükselmesine birkaç adım attığında, azgınlaşan bir yapıyla karşı karşıyayız. Biz buna alışmak zorundayız. Terörle birlikte yaşamaya millet olarak alışacağız. Kişi ve kurumlar olarak. Bu bir partinin meselesi değildir. AK Partinin, iktidar partisinin meselesi değildir. Geçmişte de diğer partilerin meselesi değildir. Tüm milletin ve kurumların meselesidir. Tabii son zamanlardaki hadiselere gelince, aslında benim değerlendirmemem şudur. Terör örgütü ne zaman çöküş noktasına gelse, maalesef o dış güçlerin, istihbarat örgütlerinin Türkiye'deki temsilcileri ve dirsek temasında olduğu, kişi ve kurumlar bunları açık açık söyleyeyim, terör örgütüne yardım ederek hayat öpücüğü veriyorlar.Son hareketlerin neticesine bakınca bu kime yaradı. Önce sayın milletvekilimizin kaçırılması konusu, milletvekilimize geçmiş olsun diyor ve aramıza iyi ki döndü. Netice olarak bakıldığı terör örgütü lehine maalesef ve maalesef, Atatürk'ün kurduğu partinin, Cumhuriyetin kurucusu partinin aleyhine olduğunu görüyorum. O zaman bu konulara çok dikkat edilmesi gerekir., Kimler tarafından desteklenerek yaptırıldı. Bunun sorgulanması gerekir.''

MAALESEF VE MAALESEF KAN YERDE KALIYOR

TBMM Başkan vekili Sadık Yakut, her şehit cenazesinin ardından kanları yerde kalmayacak şeklinde söylenen sözlere karşın,şehitlerin kanlarının yerde kaldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü

''Konu terör olunca güzel şeyler söylenmiyor. 1984 yılından bu yana terör olayları sürüyor. Her şehit olduğunda, başsağlığı ve taziye mesajlarında kanı yerde kalmayacak. Diyoruz ama maalesef ve maalesef, kan yerde kalıyor. Doğrusunu konuşmak gerekirse. Bir silkinip, millet ve devlet olarak, vatandaşlar olarak,tüm partiler olarak attığımız adımların hangi sonuçları doğuracağını göz önüne alıp milletin geleceği için bu konuyu çözmemiz gerekir. Son günlerdeki Kuzey Irak'daki şimdi Suriye'deki olaylar iç yansıması olarak görülüyor. Tabiik teslim olacak değiliz. Büyük millet büyük devletiz., Ekonomimiz iyi. Dünyanın sayılı ordularından birine sahibiz. Bizi burada sevindiren şey, terörün bu kadar yıldır devam etmesine rağmen Kürt vatandaşlarımızın yüzde 85-90'nin bu fikri benimsememesi sevindiricidir. 10 yıldan beri iktidardayız,. Temel hak ve hürriyetler konusun9da adımlar attık. Terör bizi yıldırmayacak. Güvenlik tedbirlerini artırarak, insanımızın makul meşru ve hukuki isteklerini yerine getirerek, yolumuza devam edeceğiz.''