BDP Kürt devletinden neden vazgeçti?

BDP Lideri Selahattin Demirtaş, partisinin siyasi ufkunu tarif ederken, çok ilginç sözlere imza attı. Demirtaş, Kürt devleti projesinden vazgeçtiklerini açıklarken, özerklik talebini yeniden masaya koydu.

Demirtaş, Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği'nce Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda düzenlenen ''Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ve Türkiye'de Yerel Yönetimler Çalıştayı''nda konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın; 'bu ülkenin topraklarına, bu ülkenin hiçbir metrekaresinde ameliyata izin vermeyeceğim' dediğini hatırlatan Demirtaş, şöyle devam etti:

ERDOĞAN'A SERT ELEŞTİRİLER

Yani bunu BDP'nin ortaya koyduğu demokratik özerklikle ilgili düşüncelere karşı ifade ediyor. Özellikle ortaya koyduğumuz projelere karşı Türkiye kamuoyunun bir kısmında ön yargılı tartışmaların bu kadar yoğun olduğu bir dönemde, bir ülkenin Başbakanının görevi bu ön yargıları güçlendirmek olmamalıdır. Sanki BDP'nin ülke toprakları üzerinde ameliyat niyeti varmış da ve Sayın Başbakan da bu ameliyata izin vermeme misyonunu kendine biçmiş gibi Türkiye kamuoyuna takdim ediyor. Bu maniplatif yaklaşımdır...''

Dünyada Başbakan Erdoğan'ın resmi ve fiili olarak kullandığı yetkilere sahip başka bir Başbakan olmadığını ileri süren Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın yasamanın üstünde, Meclis başkanına talimat verdiğini, Cumhurbaşkanına neredeyse emir yağdırdığını yargı ve basına talimat verdiğini, merkezi hükümetin yetkilerini ademi merkezi bir formatla yerellere devretme önerisine şiddetle karşı çıktığını öne sürdü.

DEMOKRASİYE İNANDIK DEVLETTEN VAZGEÇTİK

''Sanki Kürtler özerklik istiyor, Türkiye'nin geri kalanı da Başbakanın emir ve talimatları altında yönetilsin gerisi umurumuzda değil gibi bir anlayış Başbakan tarafından özellikle kamuoyuna verilmek isteniyor. Bu son derece yanlış bir yaklaşımdır'' diyen Demirtaş, şunları söyledi:

''Eğer Kürtler ayrı bir devlet projesinden vazgeçtilerse bunun en büyük nedeni demokrasiye olan inançlarındandır. Çünkü devlet eşittir demokrasi değildir. Bunun adı Kürt devleti de olsa beraberinde demokrasiyi getirmeyecektir. Önemli olan yönetim modelleri ne kadar halka açıktır, ne kadar halka duyarlıdır, ne kadar katılımcılığa açıktır? Bu yüzden demokratik özerklik öz yönetim modeli olarak partimin demokrasiye olan inancının gereğidir.

Farklı toplumsal kesimlerin kendilerini özgürce ifade edebileceği özerk yönetim modelleri bizce bütün toplumsal sorunların çözümünün anahtarıdır. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın bir kısmını da kapsıyor. Ama Türkiye bu özerklik şartını çekince koyarak imzalamış. Bunun da nedeni sırf Türkiye'de farklı kültür ve kimlikler bundan yararlanmasın diye hükümetlerin engellemesinden kaynaklanıyor.''

SORUNUN BİR BOYUTU YEREL YÖNETİMLER

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı ve Türkiye'deki yerel yönetimlerin enine boyuna ele alınacağı çalıştayın önemli katkıları olacağını, başka bir ülkede sıradan, idari bir konu olarak algılanacak olan yerel yönetimlerin Türkiye'de sorunları birikmiş, demokrasi sıkıntılarıyla dolu ve Kürt sorunu olan bir boyutunun bulunduğunu iddia etti.

Hak ve özgürlükler sorunu olarak tanımladıkları Kürt sorununun aslında bir demokrasi sorunu olduğunu ifade eden Baydemir, Avrupa Yerel Yönetimler ve Özerklik Şartıyla radikal bir değişim ihtiyacının olduğuna inandıkları Türkiye'deki yerel yönetim pratiğini masaya yatırabileceklerini aktardı.

Daha sonra çalıştay basına kapalı olarak devam etti. 2 gün sürecek çalıştayda Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ve Türkiye'de Yerel Yönetimler, Yerel Yönetim Reformu, Yerel Yönetimlerde Yerindelik İlkesi ve Yerel Yönetimlerin Uygulamaları konuları ele alınacak.