BDDK'nın inanılmaz gafleti
Abone olHükümetin ve İmarzedelerin canını yakan hayali hazine bonolarında suçlu bulundu. Maliye müfettişi 15 Mart 2003'te BDDK'yı 'İmar yetkisiz bono satıyor' diye uyardı.
Maliye müfettişi, BDDK'yı 15 Mart 2003'te 'İmar yetkisiz bono
satıyor' diye uyardı. BDDK, 'İşinizi yapın, takipteyiz' yanıtını
verdiği halde 3 Temmuz'a kadar 540 trilyonluk bono satıldı İmar
Bankası'nın karşılıksız ve yetkisiz bono satışı konusunda maliye
müfettişlerinin uyarısının BDDK tarafından dikkate alınmaması
pahalıya mal oldu. 'Olmayanbonoların' yaklaşık 540 trilyon liralık
bölümünün, maliye müfettişininuyarısıyla İmarbank'ın faaliyetinin
durdurulduğu tarih arasında satıldığı belirlendi. CHP İstanbul
Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, İmarzedelere ödeme yapılmasına
ilişkin yasa tasarısının TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi
sırasında konuyu gündeme getirdi. Tamaylıgil, maliye
müfettişlerinin 14 Mart 2003'te Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu'na (BDDK) bir yazı yazarak, yetkisi olmadığı halde İmar
Bankası'nın gazete ilanlarıyla bono satışı yaptığını bildirdiğini
anlattı. Tamaylıgil, dönemin BDDK Başkan Yardımcısı Teoman Kerman
imzasıyla verilen yanıtta ise "Siz, maliye müfettişi olarak kendi
konunuzdaki araştırmaları yapın, biz de murakıplar kurulu olarak
bunun takibinde olacağız" yanıtının verildiğini kaydetti.
Tamaylıgil, İmarbank'taki bono satışlarının önemli bir bölümünün bu
uyarı ile bankanın faaliyetinin durdurulduğu tarih arasında
gerçekleştirildiğini ifade etti. BDDK yetkilileri, İmarbank'taki
toplam 850.4 trilyonluk karşılıksız bono satışının 540 trilyonluk
bölümünün 15 Mart 2003 tarihi ile faaliyetin durdurulduğu 3 Temmuz
2003 arasında gerçekleştiğini belirtti. Maliye müfettişlerinin
uyarısı dikkate alınsaydı, İmarbank soygunun faturası yarım
katrilyon lira daha azalacaktı. 'İmar kendini ihbar mı etseydi?'
Bihlun Tamaylıgil genel kuruldaki konuşmasında, Hazine bonosu alma
ve satma yetkisi olmadığı halde İmarbank'ın gazetelere boy boy
ilanlar vererek bono sattığını anımsattı. Buna karşılık, denetim ve
gözetimle görevli kurulların seyirci kaldığını kaydeden Tamaylıgil,
şöyle konuştu: "Bunlar olurken, bu kurullarda görev alan kişilerin
okuma-yazma özrü mü veya seyretme özrü mü var; bunların hiçbirinden
haberleri olmuyor? Gün geliyor, bankaya el konuluyor ve deniyor ki,
'Biz bunları tespit edemedik, bize ihbar gerekliydi.' Daha büyük
bir ihbar için, acaba, İmarbank, antetli kâğıdına 'Ben, açığa
Hazine bonosu satıyorum' diye beyan mı edecekti BDDK'ya?" Genel
kurulda yapılan değişiklikle ödeme kapsamından çıkarılan
bonozedelerin 850.4 trilyon liralık paraları buharlaşmış oldu.
Bunun 540 trilyonluk bölümü ise, yapılan uyarıya karşın idarenin
görevini yapmadığı dönemde gerçekleşti. Değişiklik önergesinin
gerekçesinde, bonozedelerin paralarını gerek yargı yoluyla, gerekse
iflas masasından talep etme hakkına sahip olduğu, bu nedenle Hazine
tarafından doğrudan ödenmemesi yoluna gidildiği belirtildi. Yasal
düzenleme sonrası 'bonozedenin" hakkını alabilmesi için iki yoldan
birini tercih etmesi gerekiyor: Bunlardan biri devleti dava etmesi.
İkinci yol ise İmar Bankası'nın iflası için oluşturulacak İflas
Masası'na başvurması. Ancak 'Hortumcu yasası' uyarınca, Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) alacakları, tüm alacakların önüne
geçiyor. Dolayısıyla, İmarbank'ın iflasına karar verildiğinde Uzan
ailesinin mal varlığından devletin vergi gibi alacaklarıyla,
TMSF'nin vatandaşa yapacağı ödeme nedeniyle oluşacak 8 katrilyon
liralık alacağı tahsil edilecek. Geriye para kalırsa İmarbank'taki
bonozedeye ödeme yapılacak. Ancak 1994 yılında kapatılan
bankalardan TYT Bank'ta açığa bono satış mağdurlarının paralarını
hâlâ alamamış olması bu yöntemin iyi bir çözüm olmadığını
gösteriyor. Kaynak. Radikal