BDDK Başkanından tartışılan kararla ilgili açıklama
Abone olBDDK'nın ticari kredilerle getirdiği düzenlemeler tartışılmaya başlanmıştı. BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben yaptığı son açıklamasında şirketlerin döviz biriktirmesini engelleyen kararlarının sermaye kontrolü ile alakasının olmadığı ifade etti
BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, şirketlerin döviz biriktirmesini
engelleyen kararlarının sermaye kontrolü ile alakasının olmadığı
ifade etti.
TL ticari kredilerin takibinde şirketlerin kredileri bir bölümünü döviz, altın gibi ihtiyacı olmayan alanlara yönlendirdiğini gördüklerini söyleyen BDDK Başkanı Akben, aldıkları kararında bu takipten sonra geldiğini belirtti.
BDDK Başkanı Akben'in açıklamaları şöyle;
"Özellikle döviz kazandırıcı faaliyette bulunan ihracatçı sektörlerin yanı sıra sektörlerin desteklenmesi için daha önce de yüksek enflasyonun olduğu dönemlerde yerel para birimi cinsinden borçlanmak, bu şekilde kredi kullananlar için avantajlı bir süreç olduğu için, bunların öncelikli alanlara katkı sağlamak için buralara yönlendirdik. Son dönemlerde baktık ki bu kredilerin bir bölümü döviz, altın gibi ihtiyacı olmayanların da bu alana yönlendiğini gördük, haliyle bu kararı alma durumunda kaldık.
Döviz borcu olan, döviz yükümlülüğü olan firmalarla, şirketlerle
bir sorun yok, onların borç almasında sorun yok, gördük ki TL
kredilerle döviz alınıp uzun pozisyon içerisinde kalıp döviz
pozisyonu tuttuğunu gördük, bunun yapılmaması gerektiğini,
istediğimiz alanlara yönlendirilmesi gerektiğini ifade ettik.
Bankacılık kanunun temel başlıklarından biri kredi sisteminin etkin şekilde çalışmasını temin etmek. Bankacılık kanunun temel başlıklarından biri de mevduat sahiplerinin haklarının korunmasını sağlamak. Gayemiz ucuz kredinin, yönlendirilmiş alanlarda kullanılmasını sağlamak.
Bunun sermaye kontrolü sermayenin yönlendirilmesi ile alakası yok. Kaynağı varsa döviz alabilir, istediği yatırımı yapabilir, bankalardan sizin kaynağınız olmayan kaynağı alıyor, ucuz bir şekilde bunu sağlıyorsanız, bu krediyi belirlediğimiz alanlarda kullanın diyerek yaklaşıyoruz. 32 sayılı kararda değişiklik yapılması için sermaye hareketlerini kısıtlayıcı niteliğe sahip olması gerekiyor, bizim aldığımız karar sermayenin transferi değiştirmiyor, böyle bir etkisi yok, şirketlerin bankalardan temin ettiği TL kredinin nereye gittiğini belirliyoruz, kanun bize bu yetkiyi vermiş. Bu durum finansal istikrar için önem taşıyor.
Bağımsız denetime tabi şirketler olsun, bilançodaki bu değer 15 milyon TL'nin üzerinde bir döviz karşılığını ifade etsin dedik. Üç şartı birden oluşturması gerekiyor ve bu şirketler bazında uygulanan bir şey, ortaklara şahıslara uygulanan bir durum değil. Üç şartı aynı anda sağlayan şirket sayısı muhtemelen 300 üzerinde şirket varsayılyor, canlı bir veri rakamlarda değişiklik olması söz konusu...
Karar neden cuma günü alındı eleştirilerine
yanıt
Bu tür kararlar alındığında mutlak suretle bu kararların bir takım
etkilerinin olması zaten muhtemel, neden Cuma akşamı alındı,
eleştirileri var, iki günlük bir süre verilerek, bu işlerin
pekiştirilmesi, itirazların veya eksik kalan tarafların veya
yönetilmesi gereken tarafların ne olduğu konusunda, bu kararların
böyle alınması doğal. TOBB Ekonomi Şurası toplantısında da
ifade ettik, bağımsız denetim şirketleri ile toplantılar yaptık,
hem bakanlarımıza hem bize ulaşan bankalarımıza ulaşan çeşitli
eleştiriler için çalışıyoruz."