BBP'den Can Ataklı'nın o iddiasına sert yalanlama! Edep ve terbiye dışı yalanlar
Abone olCan Ataklı, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin halen AK Parti milletvekili olduğunu ve hafta sonu yapılacak kongrede BBP liderliğine aday olamayacağını iddia etti. BBP'den çok sert bir cevap geldi...
Büyük Birlik Partisi'nden Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı'ya
yalanlama. Ataklı, halen AK Parti Milletvekili olan Mustaga
Destici'nin hafta sonu yapılacak olan BBP Kurultayı'nda genel
başkan olamayacağını iddia etmişti. BBP'den bu iddia özerine
açıklama yapıldı. BBP Genel Sekreteri Üzeyir Tunç “12 Ekim
2020 tarihli, Korkusuz adlı gazetede, Can Ataklı imzasıyla,
partimizi ve Sayın Genel Başkanımızı hedef alan, hukukla, nezaketle
ve de hayatın doğal akışıyla bağdaşmayan, çirkin bir yazı yer
almıştır" dedi ve "Yazıya konu olan iddialar, herhangi bir önem ve
kayda değer değildir. Fakat halkımızın doğru bilgi alma hakkına
saygısızlıktır" dedi.
Yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla...
Tunç, Büyük Birlik Partisinin ve Genel Başkan Mustafa Destici’nin gazetede yer alan sözde habere binaen yasal hakları saklı kalmak kaydıyla cevaplamak mecburiyetinde kaldıklarını kaydederek şunları söyledi: “Büyük Birlik Partisi, Cumhur İttifakı’na, 4 Mayıs 2018 tarihinde imzalanan protokolle katıldı. Adaylarını, 7102 sayılı Kanun’un 16. Maddesi’ne göre gösterdi. Tuhaf, saçma ve gülünç bir şekilde gerçeklerin tahrif edilmeye çalışıldığı, iddialara konu olan kanun maddesi, aslında herkesin bir tuşla ulaşabileceği ve okuma yazma bilen herkesin kolaylıkla anlayabileceği bir cümleden ibarettir:
Yasa ne diyor?
Kanun No: 7102, Madde: 16: “Seçimlere katılma yeterliliği
taşıyan siyasi partinin seçimlere katılmaması halinde, bu partinin
üyesi, kendisinin ve üyesi olduğu siyasi partinin yazılı muvafakati
alınarak başka bir siyasi parti tarafından aday
gösterilebilir.”
Destici AK Parti'ye üye olmadı
“Büyük Birlik Partisi seçimlere bu maddenin tarif ettiği usullerle girdi.” diyen Tunç, “Dolayısıyla Ak Parti listelerinden aday olan Sayın Genel Başkanımız ve 17 parti yöneticimizin, iddia edildiği gibi, partimizden istifa etmeleri ya da Ak Parti’ye üye olmaları gibi bir durum söz konusu değildir, hiçbir zaman da olmamıştır.
Demokrat Parti de aynı şekilde seçime katıldı
Siyaseti takip eden herkesin bileceği ve hatırlayacağı gibi
Demokrat Parti de aynı usulle seçimlere katılmış ve TBMM’de temsil
edilmektedir.
Yazıda örnek olarak verilen ve Büyük Birlik Partisi’yle anlamsız
bir şekilde ilişkilendirilmeye çalışılan Sayın Cihangir İslam,
seçimde, kendi adı ve amblemiyle katılan Saadet Partisi listesinden
değil, CHP listesinden aday olmuş ve seçilmiştir. Sayın Cihangir
İslam ve arkadaşlarının, partilerinden istifa etmeleri, CHP'den
aday olmaları, sonrasında tekrar Saadet Partisi’ne dönmeleri başka
bir konudur ve detayları siyaseti takip eden herkes tarafından
bilinmektedir. Konunun hukuki boyutu özetle budur.”
Edep ve terbiye dışı ifadeler
“Can Ataklı’nın partimiz ve Sayın Genel Başkanımız hakkındaki yazısında, asgari siyasi ve insani nezaketle bağdaşmayan, edep ve terbiye dışı ifadeler yer almıştır.” Diyen Tunç, “Büyük Birlik Partisi, TBMM’de temsil edilen, HDP dışındaki tüm partiler gibi, seçime bir ittifakın bileşeni olarak girmiştir.
2018 yılında yapılan seçimlerde, Sayın Cumhurbaşkanımız %52,39, Cumhur İttifakı %53.66 oy almıştır. Hemen ardından, 2019 yılında yapılan yerel seçimlerde, genel seçimlere birlikte girdiğimiz Cumhur İttifakı’na zarar vermemek adına, Türkiye’nin ancak 1/4’inde aday göstermemize ve burada aldığımız oy tüm Türkiye geneline dağıtılmasına rağmen aldığımız %2’lik oy, mensup olduğumuz ittifaka yaptığımız katkının somut bir belgesi olmuştur.
BBP ve Mustafa Destici kullanılamaz
Büyük Birlik Partisi’nin ve Sayın Genel Başkanımızın bir kullanma/kullanılma ilişkisi içinde olduğu cümlesi alçakça, adice bir iftiradır. Büyük Birlik Partisi varlığını hiç kimseye borçlu değildir. Büyük Birlik Partisi’nin 27 yıllık siyasi hayatında karanlık, şaibeli, şüpheli tek bir noktaya bile rastlayamazsınız.
Her hangi bir problem olsa bile...
Yazıda yer alan iddiaların hayatın doğal akışıyla da bağdaşmadığını söylemiştik. Şöyle ki, esas ve usul yönünden hukuki çerçevesi çok açık olmasına rağmen, herhangi bir problem olsa bile bunun çözüm yeri, sosyal medya veya Can Ataklı’nın köşesi değil, yargıdır. Bunun yerine, bir problem uydurup, bunun kongre arifesinde partimizi karalamak için kullanılmaya çalışılmak art niyetli ve ahlak dışı bir davranıştır.
Kimsenin korumasına ihtiyacımız yoktur
Partimizle, Genel Başkanımızla veya parti yöneticilerimizle,
herhangi bir yasaya aykırılık olduğunu düşünen herkese mahkemelerin
kapısı açıktır. Yargıya, herhangi bir mahkemeye, herhangi bir
müracaatı olmayanların, var olmayan davaların adaletsizliğinden ve
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı’nın mahkemeler tarafından
korunduğundan bahsetmelerinin, ayrıca, yargı kurumlarına
yöneltilmiş bir iftira ve suç olduğunu düşünüyor, bu iftiranın
ayrıca bir dava konusu olacağını hatırlatıyoruz. İddia bile
diyemeyeceğimiz bu saçmalıklara boğulanlar hiç unutmamalıdırlar
ki;
Büyük Birlik Partisi’nin ve onun Genel Başkanının kimsenin
korumasına ihtiyacı yoktur.
BBP kongresine tesir etmeye gücü yetmez
Bahsedilen bütün hususların dışında; Can Ataklı’nın, Büyük Birlik Partisi’nin kongresine herhangi bir şekilde tesir etmeye gücü yetmez. Bu acemice tezgâhtan daha kötüsü, Büyük Birlik Partisi üzerinden kariyer hesabı yapan birilerinin, bunu gerçekleştirebilmek için Can Ataklı’ya sığınması olmuştur. Belki de hayatı boyunca bizim değerlerimizle hiç barışık olmamış, son olarak, zor şartlarda, fedakârca, kutsal saydığımız bir görevi yerine getiren başörtülü bir öğretmenimizi başörtüsünden dolayı suçlayan, aşağılayan, sırf bu sebeple ona çalışma, dolayısıyla hayatını idame ettirme hakkı tanımayan birine, partimizin mensuplarının itibar etmesi, ciddiye alması söz konusu bile olamaz. Ancak kimden gelirse gelsin, partimize yönelen bir yalanı ifşa etmenin yürüttüğümüz görevin sorumluluklarından biridir.”
Tunç açıklamasını şöyle tamamladı: “Büyük Birlik Partisi’nde yer
bulabilmek için, kişisel hayallerine, hesaplarına, planlarına,
ahlak dışı yolları ulaşabileceğini sanan insanlarla ilgili
mensuplarımızın hissedecekleri en iyimser duygu belki “acıma”
olabilir.
Hayatının kısa bir kesitinde Büyük Birlik Partisi’yle yolu kesişip,
bu tarihin öncesinde ve sonrasında camiamızla, mücadelemizle,
acılarımızla, mutluluklarımızla hiçbir ilgisi olmayan, sonrasında
aniden Büyük Birlik Partisi’nin genel başkanı olmaya karar veren,
buna dair ortaya koyabildiği tek şey, cahilce, gerçekliği olmayan,
saçma, kurgusal bir hukuk problemi üzerinden, genel başkanlığına
aday olmaya çalıştığı siyasi partiyi mahkûm ettirmeye çalışan
birilerini, ciddiye alan olursa siyasi tarihimizde ancak komik ve
küçük bir ayrıntı olarak yer alacaktır.
Ahlaksızlık, Büyük Birlik Partisi’nin içinde yürütülecek bir
mücadelede, netice alabilmek için uygun bir yöntem değildir. Hiç
olmadı, asla da olmayacak... Büyük Birlik Partisi’nin her işi,
meşru zeminde, mensuplarının ortak kararıyla, fedakârlıkla,
ferasetle, hukuka, geleneklere ve teamüllere uygun şekilde yürür.
Bu sebeple, hırsını aklının önüne koyanların veya sureti haktan
görünen münafık tiplerin partimize, hakim olması yada kripto
profillerin sızmaları, partimizin istikametini değiştirmeleri,
camiamızı mücadelesinden, değerlerinden, ideallerinden koparmaları
mümkün olmamıştır. Sarsıldığımız zamanlar oldu ama unutmayın, hiç
yıkılmadık.
Konumları ne olursa olsun, siyasi partiler çöplüğünü andıran Türk
siyasi tarihinde, bütün imkânsızlıklara rağmen Büyük Birlik
Partisi’nin neden ve nasıl hala ayakta olduğunu anlayamayanlara,
ezberlerinden vazgeçip, konuyu tekrar değerlendirmelerini tavsiye
ediyoruz. Kamuoyuna saygılarımla arz ederim.”