BBP'de Yavuz Ağıralioğlu çalımaya başladı

Yavuz AĞIRALİOĞLU’nun partisinin kongre süreci ve Genel Başkan adaylığına bir açıklama yaptı. İşte o açıklama:

“Parti genel merkezinin kongreyi 1 yıl erteleme kararı, kendileri açısından doğru olabilir”

Ancak parti genel merkezimizin bu noktadaki kanaati bellidir. Arkadaşlarımız yaptıkları değerlendirmede 9 Kasım’da yapılması gereken kongremizin 1 yıl sonrasına tehir edilmesi arzusundalar. Geçtiğimiz MKYK toplantısında da bu kararlarını beyan ettiler. Parti yöneticisi arkadaşlarımız kendileri açısından doğru yapıyor olabilirler.

Ancak bazı MKYK üyesi arkadaşlarım gibi ben de, az önce bahsettiğim gerekçelerle bu karara muhalefet ettiğimi söz konusu toplantıda belirttim. Sayın Yalçın Topçu da bizim bu irademiz karşısında, parti tüzüğümüze atıfta bulunarak, kendisinin bu konuda her hangi bir negatif duruşunun olamayacağını, netice itibariyle 226 delege imzasını temin eden her arkadaşımızın partimizi bir olağan üstü kongreye taşımaya hakkı olduğunu, bunun hukuki gerekçesinin de tüzüğümüzde bulunduğunu belirterek, “ben noterdi, mahkemeydi böyle şeylere tenezzül edecek değilim, yeterli imza ile ortaya konan delege iradesine uygun davranmak durumundayım” ifadesi ile kendi pozisyonunu da net bir şekilde belirtmişti.

Şimdi bu noktada bir değerlendirme yapacak olursak ben de ifade etmeliyim ki; evet biz bir siyasi hareketiz, fakat başka partilerde olmayıp da bizde olan şudur: “Biz her şeyden önce bir birine dava arkadaşlığı çerçevesinde saygısı ve muhabbeti olan insanlarız. Bu duruşa zarar verecek, hareketimizin ve mensuplarımızın birlik ve beraberliğine halel getirecek hiçbir tavıra asla müsaade etmeyiz.” Partimizin, hangi sebeple olursa olsun, buna kongreye dair süreç de dahil olmak üzere, mahkeme kapılarına taşınmasına rıza göstermeyiz.

“Sayın Topçu’nun MKYK toplantımız esnasındaki kongre ile ilgili sözlerini ve tavrını camiamız adına önemsiyorum.”

Bırakın imzayı, noteri, mahkemeyi Büyük Birlik Hareketi’nin mensuplarının sözleri bile bizim için bir teminattır. Bu sözü herhangi birinin, herhangi bir makamın tasdikine icbar edici tavır bize yakışmaz. Bu sebeple, Sayın Topçu’nun MKYK toplantımız esnasındaki kongre ile ilgili sözlerini ve tavrını camiamız adına önemsiyorum.

Arkadaşlarımın bilgisine takdim kastıyla şunu da belirtmeliyim. Şu ana kadar 50’nin üzerinde il teşkilatımızı istişare kapsamında ziyaret ettim. Bu ziyaretlerim devam edecek kısmet olursa. Her bir mensubumuzun sözü ve iradesi benim için önemlidir, muteberdir… Bir yola çıktık ve samimiyetle, dirayetle yürüyoruz. Gördüğümüz manzara bize kuvvet veriyor, Allah’ın izni ile yürüyoruz. Biz hiçbir şeyi ihtiras haline dönüştürmeyiz.

Bu manada edindiğimiz intiba ve gördüğümüz irade istikametinde daha önce beyan ettiğimiz adaylık tavrının bir gereği olarak, süreci imza aşamasına getirmeye karar verdik.

“Aldığımız delege imza sayısı sadece üç ilimizde 100’e ulaşmıştır.”

Son yaptığımız ziyaretlerde delege arkadaşlarımın, kongrenin herhangi bir ertelemeye gidilmeden, yahut lüzum görülürse, olağanüstü nitelikte toplanmasına ilişkin imzalarını da alıyoruz. Zaten tüzüğümüz gereği, Haziran ayının ortasından itibaren yapılacak bir kongre, olağan kongre niteliğini haizdir; hukuken böyle tanımlanmaktadır. Bu niyetle aldığımız delege imza sayısı sadece üç ilimizde 100’e ulaşmıştır.

“Her ne yapıyorsak, şeref ve izzetin Allah’tan olduğuna inanarak yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.”

Bütün bunlardan ibaret bir süreçte üzerine basarak vurgulamak istediğim husus şudur. Büyük Birlik Hareketi’nin ve dolayısıyla genel başkanlık makamının bir haysiyet kürsüsü olduğu, bu kürsünün bu manasıyla muhafaza edilmesi, itibarının her daim her ortamda korunması bizim birinci vazifemizdir. Biz bu hissiyatla yürüyoruz… Her neyin gayretinde isek ve bu gayret istikametinde her ne yapıyorsak, şeref ve izzetin Allah’tan olduğuna inanarak yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz