BBP liderinden büyükşehir itirazı
Abone olBBP lideri Mustafa Destici, 13 ilin büyükşehir olmasına karşı olmadıklarını yapılma kriterlerine neden karşı olduklarını anlattı.
TV8'de yayınlanan Erkan Tan'ın programına konuk olan BBP
Genel Başkanı Mustafa Destici, gündeme ilişkin açıklamalarda
bulundu.
Büyükşehir Yasa Tasarısı'nın TBMM'de ikinci turunun yapılacağını
ifade eden Büyük Birlik partisi Genel Başkanı Destici, yapılacak
yeni yasa ile 13 ilin daha Büyükşehir olacağını söyledi.
Bu 13 ilin büyükşehir olmasına karşı olmadıklarını yapılma
kriterlerine karşı olduklarını belirten Destici, Yeni yasa ile
ilgili kaygılarını iki madde ile açıkladı.
MAHALLE MUHTARLIĞI SİSTEMİNE KARŞI
Birinci maddenin büyükşehirlerdeki il genel meclisinin kaldırılıp
köylerin mahalle muhtarlığı sistemine geçecek olmaları olarak
açıkladı. Bunu İstanbul'da, Sakarya'da, Kocaeli'nde belki
uygulanabilir bir yasa olduğunu bildiren Destici bu yasanın
Diyarbakır'da, Van'da uygulanamayacağını savundu.
SADECE NÜFUS YETMEZ
Yasaya karşı çıkmalarının ikinci maddesinde ise şehirlerin
büyükşehir olmalarında sadece nüfus kriteri olması. Büyükşehir
olması için bir ilin nüfusunun 750 binden fazla olması gerektiğini
hatırlatan BBP Genel Başkanı Destici, bir şehrin büyükşehir olması
için sadece nüfusun değil o şehrin yüz ölçümü, ekonomiye katkısı
gibi diğer sosyo-ekonomik faaliyetlerine de bakılması gerektiğini
söyledi.
Yasanın geçmesi halinde Valilerin, ilçelerdeki kaymakamların
bay-pass edileceğini savunan Destici, bunun 'Bütün yetki senin
Osman Baydemir’ demekle doğru orantılı olduğunu dile getirdi.
Destici, "Ne ala. O zaman PKK’ya diyelim 10 lira aktarıyorsa, şimdi
100 lira aktaracak bütçe veriyorsunuz. 10 adam istihdam edecekse,
100 adam istihdam edecek bütçe veriyorsunuz”
Büyükşehir yasasının istenen bu haliyle geçmesinin belediye
başkanlarının muhataplığını güçlendireceğini belirten Destici;
"Ormanlar bitecek, bütün beldeler kapanacak sadece ilçeler kalacak.
Siyasetçi olarak soruyoruz: 'TBMM'ye bunu neden getiriyorsunuz?
GİZLİ OYLAMA YAPILSIN
AKP'nin belediye seçimlerinde oy oranının düştüğünün görüldüğünü
ifade eden Destici, "AKP, Büyükşehir sayısını artırıp her yerde
yarışan parti olmak istiyor. Ve dolayısıyla da oylarını en yüksekte
tutmak istiyor. Büyük problemler yaşanacak. Örnek, güneydoğu
bölgesinhdeki belediyeler ..o belediyelerden PKK'ya para aktarıyor.
Sonra ne olacak; 'Bütün Diyarbakır ın merkezi yetmez' diyip
ilçelere, 'istediğin kadar finansını sağla kadronu kur ve
çalışmaların yap diyeceksin..Belli bir süre sonra da çevredeki
illeri de sana bağlayalım denecek...
Büyük Birlik Partisi (BBP) olarak, hukuk, eğitim başta olmak üzere
bu konularla 'oynanmaz' diyoruz. Kişiye göre, döneme göre
sistem yapılmaz, oynama yapılmaz diyoruz. Yerel yönetim gibi
kanunlarlada oynarsanız bu millet zarar görür. AKP'deki bazı
milletvekillerinin büyükşehir yasa tasarısının bu haliyle geçmesine
karşı oldukları halde siyasi partiler yasası ve seçim kanunundan
dolayı bunun dillendiremediklerini ifade eden Destici,
"Demokrasinin ve hür iradenin tem olarak tecessüs etmesi için gizli
oylama yapılması gerekir" dedi.
BBP OLARAK ESED'İ HİÇ SAVUNMADIK
Büyük Birlik Partisi'nin merhum genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun
28 Şubat sürecinde, "Türkiye İran olmaz, Cezayir de olmaz ancak
Suriye'deki gibi bir Baas tipi yönetim ile yönetilmesinede izin
vermeyiz'' dediğini hatırlatan Destici, ''Halkına kan kusturan
Esed'i biz de istemiyoruz.. Orada, Nusayrilerin, Baasçıların
yönetimde olduğu bir yapı var.Suriye iktidarının başında onlar var
ve ayrıca yüzde 10'luk hıristiyan kesim var. Esed rejiminin
değişmemesi diye bir şey yok.. Hükümet, Suriye ne söz verdiyse onu
istesin. Uluslararası huhuka uygun davransın. Müdahale gerekmez."
dedi.
Irak'ta üç yıl önce 1 milyon 600 insanın öldürüldüğünü ve bunun
sebebinin ABD olduğunu ifade eden Destici; " Bu konuyu Hükümete hep
sordum..bu kadar insan öldürüldü neden o zaman rahatsızlık
duymadınız. Şimdi 30 bin insanın ölümünden bahsediliyor ve bundan
rahatsızlık duyduğunuzu söylüyorsunuz. Nedir bu çifte sıtandart
dedim. Derin strateji dediler, Sıfır problem dediler ancak oluşan
Arap Baharı'nı öngöremediler.Bölge tamamen yüzde yüz problemli
bir hale dönüştü.." diye konuştu.
"AKP Hükümetinin yanıltıldığını düşünüyorum" diyen Destici, daha
sonra şunları anlattı:
" Libya gibi bir operasyon hızlı bir şekilde yapılacağı düşünüldü.
Ancak, süreç uzadı. ABD, İngiltere ve bazı Avrupa ülkeleri de bu
manada geciktiler. Geçtiğimiz mübarek ramazan ayında Başbakanımız;
"Suriye bizim iç meselemiz.. her türlü müdahaleyi yapabiliriz.
Çünkü orada herg ün onlarca masum insanlar ölüyor" demişti. Tabiki,
Esed gibi bir diktatörün yanında durmak yakışmaz. BBP olarak bunu
hep söyledik. Esed'den dost olmaz uzun soluklu birliktelik olmaz
dedik. Türkiye nin milli menfaatlerini düşünmek lazım. 'Baaasçı
Esed gitsin' derken diğer taraftan başka bir başka Baasçı
getirilmek isteniyorsa bu olmaz.
Ayrıca, Esed'in Türkiye 'ye verdiği ne söz varsa, Ve bu sözler
tutulması gerekir mi bunu bunu öğrenmek istiyoruz. BBP
olarak biz de Esed' i istemiyoruz. Merhum genel başkanımız
Yazıcıoğlu, 28 Şubat sürecinde çıkarak; "Türkiye; İran olmaz,
Cezayir olmaz ve Suriye olmasınada müsade etmeyiz." demişti.
Türkiye o yıllarda Suriye modaeli bir Türkiye istedi. Ama biz
istemedik. Dolayısıyla Esed'i biz de istemiyoruz..
Tekrar ediyorum.. Esed'in yerine bir başka Baasçı yönetim gelecekse
bu olmaz. O zaman bu kadar mücadeleye neden gerek vardı derim.
Orada bir zihniyet değişimi gerekiyor. Demokratik meclisler
kurulması ve parlamenter sisteme geçilmesi gerekiyor. İstediğimiz
o.
SURİYE, AFGANİSTAN'A DÖNECEK
Ancak, hazin olan bir dumu var: Suriye'de şu an büyük bir iç savaş
var ve görünen o ki;uzun yıllar devam edeceğe benziyor..Tıpkı
Aganistan gibi.
Türkiye bundan çok zarar görecek. Yüzbinin üzerinde mülteci geldi
ve bu devam ediyor..Binlerce vizesiz kimliksiz insan giriyor..Şu
ana kadar bu konu ile alakalı olarak yaşanmış iki yüze yakın
adli vaka var..20 kişi şüpheli gözlem altına alınmış ve bunlardan
iki tanesi canlı bomba düzeneği ile yakalandı. Azami olarak dikkat
edilmesi gerekiyor.
Suriye 'de çok farklı etnik yapılar var...bunları sizin bira araya
getirmeniz bu süreçten sonra nasıl sağlanacak çok merak
ediyoruz..
Bir diğer konu da, Suriye nin kuzeyindeki PYD konusu. Bunun
oluşması halinde başımız çok ağrır.
Bölgede ABD'nin ve diğer ülkelerin bir hesabı olduğunu ifade eden
Destici, "Bu bölgede herkesin kendine ait bir konsepti var. ABD ve
diğer emperyalist güçleri hedeflerine ulaşmada kendilerine engel
olarak Türkiye yi görüyorlar.
Suriye'de düşen uçağımız ile ilgili birbirinden farklı açıklamalar
geliyor. Suriye'nin de Türkiye'nin de açıklamalır birbirini
tutmuyor.
BBP olarak Hatay'a bir ziyaret gerçekleştirdik. Orada, esnafın
büyük problemleri var..Suriye ile gerçekleştirdikleri ticaret
konusunda elleri kolları bağlanmış durumda. Ticari faaliyetleri
için kullandıkları Ortadoğu ya açılan kapı şuan kapalı. Irak ta
izin vermiyor. Vatandaş ne yapsın. Kendi imkanları ile Yunanistan
dan iki adet Ro Ro gemisi kiralamışlar ve kendi işlerini
görmekteler.
KOSGEB ve başka türlü kredi veren kuruluşlar onların buhalini
görmüyor. Devlet, SSK pirimlerinin ertelenmesi vergilerin
ertelenmesi gibi konularda yardımcı olmamış."
BAŞBAKAN, HUKUK TANIMAZ MİLLETVEKİLERİ İÇİN 'GEREĞİNİ
YAPACAĞIZ' DEMİŞTİ
BDP'li ve bazı bağımsız milletvekillerinin bölücü terör örgütü PKK
militanları ile sarmaş-dolaş olması konusunda Başbakan Erdoğan'ın;
'Meclis açılınca gerekeni yapacağız' dediğini hatırlatan BBP
GenelBaşkanı Destici, "PKK'lılarla sarmaş dolaş olan BDP'lilerle ve
bağımsız milletvekilleri ile ilgili Başbakan, 'Meclisz açılınca
gereğinin yapacağız' demişti. Ne zaman yapacak
bekliyoruz.
YEREL SEÇİMİN ÖNE ALINMASI
BBP için için yerel seçimlerin 27 Ekim tarihine alınmasının bir
sorun oluşturmayacağını ifade eden Destici, Seçimin erken alınması
için öne sürülen 'kış şartları' şeklindeki sözlerin bahane olduğunu
söyledi. Destici, 'seçimlerin erkene alınması isteğinin ana nedeni,
Cumhurbaşkanılğına hazırlık bunu biliyoruz" dedi.
EMNİYET MÜDÜRLERİNİN KONUŞMASI
Türkiye’nin birkaç gün Diyarbakır Emniyet Müdürünün sarfettiği
sözleri konuştuğunu belirten Destici, sözlerine şöyle devam
etti:
“Emniyet müdürü şöyle söylemiş olabilir, böyle söylemiş
olabilir. Maksadını aşan sözler de söylemiş olabilir. Ama emniyet
müdürünün sözlerini tartışmanın ülkeye ne faydası var? Esas Galip
Ensarioğlu'nun ne söylediğine bakmak lazım değil mi?
'Kürtçe dilde eğitim anamızın ak sütü gibi helaldir. Alacağız'
diyor. Bunu söyleyen Galip Ensarioğlu iktidar partisinin
milletvekili değil mi?
Siz Başbakan olarak (Ana dilde eğitime hayır) diyeceksiniz, sizin
milletvekiliniz çıkacak (Ana dilde eğitim ak sütümüz gibi helaldir)
diyecek. Ben esas Sayın Başbakandan, Sayın Başbakan Yardımcısından
ve muhalefetten bunu yorumlamasını bekliyorum. Yoksa emniyet müdürü
nihayetinde bir bürokrattır, alırsın. Evet maksadını aşan bir söz
kullanmıştır. Elbette ki bir emniyet müdürünün kullanmaması gereken
bir sözdür. Ama Türkiye gündeminin bununla işgal etmenin de bir
anlamı olduğunu düşünmüyorum."