BBP LİDERİ, HÜKÜMETİ TOPA TUTTU
Abone olBüyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "30 yıldır Türkiye’yi yönetenler PKK’yla mücadele etmediler, ediyormuş gibi yaptılar. S...
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "30 yıldır
Türkiye’yi yönetenler PKK’yla mücadele etmediler, ediyormuş gibi
yaptılar. Son 11 yılından da bu hükümet sorumludur" dedi.
Seçim çalışmaları kapsamında Manisa’ya gelen BBP Genel Başkanı
Mustafa Destici, Taylan Plaza’da partilileriyle bir araya geldi.
Partililerle birlikte basın toplantısı düzenleyen Destici, çözüm
sürecini değerlendirerek şöyle konuştu: "İmralı’yla neyi
görüşüyorsunuz? Neyi çözüyorsunuz? Bu düpedüz PKK’yla PKK’nın
elebaşısıyla bunun tüm unsurlarıyla bir müzakere sürecidir. Bunun
böyle olduğu net bir şekilde iki gün önce Murat Karayılan adlı
eşkıyanın açıklamalarıyla ortaya çıkmıştır. Şimdi ne diyor Murat
Karayılan o açıklamasında; ’Biz mecliste komisyon kurulmasını
istedik, Akil İnsanlar komisyonu istedik. Biz meclisin karar
almasını istedik. Meclisin karar alma işini hükümet üstüne aldı.
Akil İnsanlar heyeti kuruldu. Öcalan’ın çağrısıyla geri çekilme
kararı aldık.’ Şimdi birileri bu çözüm sürecinde hiç bir anlaşmanın
şartın olmadığını söylüyordu. Murat Karayılan adlı eşkıya resmen bu
ifadeleri kullandı. Bu sürecin adını iyi koymak lazım ve ona göre
değerlendirmek lazım. Biz başından beri terörün bitmesi lazım
barışın gelmesi lazım, kanın durması lazım diyorduk. En çok da buna
ihtiyacı olan bölgedeki kardeşlerimiz. Bunu ısrarla söyledik."
"İNSANLARI PKK’NIN ÖNÜNE İTERSİNİZ"
Türkiye’nin PKK ile mücadele kapsamında büyük bir maddi kayıp
yaşadığını anlatan Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye’nin
500 milyar dolar parası harcanmış. Bu milletin geleceği heba
edilmiş. Sakın ha PKK’yı muhatap almayın. Eğer siz PKK’yı muhatap
alırsanız onun elebaşısını muhatap alırsanız onun siyasi
uzantılarını muhatap alırsanız iki şekilde PKK’yı meşrulaştırmış
olursunuz. Bir ülke içinde meşrulaştırırsınız ve ülke içerisindeki
insanlara dersiniz ki; ’Sizin temsilcileriniz bunlar’ o insanları
PKK’nın önüne itersiniz."
Kendilerinin çözüm süreci kapsamında ’Muhataplık Heyeti’
kurulmasını önerdiklerini söyleyen Destici, sözlerine şöyle devam
etti: "Bu muhataplık heyeti içerisinde BDP’nin, PKK’nın 30 vekili
varsa ki bunların hepsi Kürt kökenli değil. AKP’nin içerisinde en
az onun 3 katı Kürt kökenli vekil var. MHP’de var, CHP’de var, biz
de var, o bölgede manevi önderler var, cemaat liderleri var, sivil
toplum örgütleri var. Bunlardan bir heyet kurulsun ve sorun
bunlarla aşılsın. PKK ayrılsın ve silahlı unsurlar devletin gücü
gösterilerek mücadele edilsin. Biz bunu istedik ve bunun çözüm
yollarını sunduk. 30 yıldır Türkiye’yi yönetenler PKK’yla mücadele
etmedi. Ediyormuş gibi yaptılar. 11 yılından da bu hükümet
sorumludur. Bu gün gelinen noktanın vebali de hükümetin
omuzlarındadır. Ve şu an hükümet kendisi dahi bilmediği bir sürece
Türkiye’yi sürüklemiştir."
"BÖLÜCÜ İKİ DİL KULLANILIYOR"
Hükümetle muhalefet arasında yaşanan tartışmalara da değinen
Destici, şunları söyledi:
"Birileri süreci desteklemediğini söylediğinde ’Sen kan mı
istiyorsun?’ diyor. Karşı taraftaki de ’Sen ülkeyi bölüyorsun’
diyor. Yani bu şekilde iki tane dil var. Bölücü iki dil
kullanılıyor. Biz bu iki dili de onaylamıyoruz ve kabul etmiyoruz.
İki dili de ret ediyoruz. Çok açık ve net olarak dört soru
yönelttim. Bir; bu sürecin sonunda Türkiye’nin bir bölümü
özerkleştirilecek mi? Bayrağımızın yanına ikinci bir bayrak
dikilecek mi? İki; dilimizin yanına ikinci bir dil eklenecek mi?
Üç; Apo dahil tüm PKK’lılar süreç içerisinde zaman dilimi
aralığında serbest bırakılacak mı? Dört; zaten 3.ve 4. yargı paketi
kapsamında kısmen suç olmaktan çıkan terörü öven fiiller tamamen
suç olmaktan çıkacak ve KCK’lıların tamamı serbest bırakılacak mı?
Bir kere bunların bize cevabını net olarak bu süreci yönetenlerin
vermesi lazım."
"HÜKÜMETİN DERHAL BU SÜRECİ DURDURMASI LAZIM"
Toplantının sonunda hükümete seslenen Destici, şöyle dedi:
"Hükümetin derhal bu süreci durdurması lazım. Bu süreçten
vazgeçmesi lazım. Gerçekten PKK’yla bu güne kadar yapılmadığı
şekilde topyekun bir mücadele sergilemesi lazım. Sadece güvenlikçi
politikalarla değil. PKK’nın 50 milyar dolarlık bütçesi var. Bu
Türk parasıyla 90 bin TL yapıyor. Bizim gelir kalemimiz 370 milyar.
Yani Türkiye’nin 4’te biri kadar PKK’nın bütçesi var. Hiç kimse bu
milleti aptal yerine bu milleti cahil yerine bu milleti salak
yerine koymasın. Eğer millet bu gün sesini çıkarmıyorsa bu bugün
yapılanları onaylıyor anlamına gelmez. Millet yeri ve zamanı
geldiğinde gereken tepkisini en sert şekilde ortaya koyacaktır.
Millet sandığı beklemektedir. Eğer sandığa kadar sabrı yeterse
gereken cevabı sandıkta verecektir."
(İHA)